(Medyada: Buğlem Ahlâ)
Sabah uyandığımda yatağımızda Özgür ile beraberdik. Ama dün akşam koltukta film izlediğimizi hatırlıyordum çok net bir şekilde.
"Özgür biz dün film izliyorduk ne ara yatağa geldik" elimle ağzımı kapayıp "yoksa biz uyur gezer mi olduk" deyip şaşkın bir ifade takındım.
"Sence ben öyle konforsuz bir ortamda uyur muydum?" Dedi. "Ayy maşallah kıçı da pek bir değerli ne oldu koltukta uyusan"dedim.
"Saçmalama güzelim mazallah Doğuş ayağını birimize sokar falan ben kaldıramam Ali gibi karşılamam öldürürüm"dedi. Vee tabiki kahkahalarımı karşı koyamayarak karnımı tuta tuta gülmeye başladım.
Üstüme çıkıp "çok mu komik?" Diye sordu. Cevap veremedim. Ellerini belime koyup parmaklarını hareketlendirince kahkahalarım daha da arttı.
"Özgür dur altıma işiyicem gülmekten ne olur dur" dedim. Gülerek gıdıklamaya devam etti. Karnımın ağrısına aldırmadan kahkaha atmaya devam ettim.
Kapı bir anda açıldı ve hepsi içeriye daldı. Ben ikinci kez tekmeleyerek Özgür'ü üstümden attım. Yine karnını tutarak yerden kalktı.
"Ne oluyor ya" dedi. "Ulan bu iki oldu bir insan nasıl bu kadar narin olup böyle sert tekme atabilir" diye hayıflanarak odayı terk etti.
"Kıız ne yapıyordunuz öyle" diyen Azra oldu. "Kızım saçmalamayın yapmıyorduk bişey gıdıklamaya çalışıyordu. Sizin yüzünüzden çocuğa tekme attım. Sanki sizin yapmadığınız şeyler"dedim. Yataktan kalkıp Özgür'ün peşine koştum onları odada bırakıp.
Kahvaltılık birşeyler koymuş onlardan atıştırıyordu. Bende yanına oturup birşeyler atıştırdım. Daha sonra bizimkiker de gelip karınlarını doyurdular.
Daha sonra geç olmadan yola çıkmaya karar verdiler. Hep beraber kalktık. Bavulları arabaya yerleştirdik.
Önce hepsi Özgür'e teşekkür edip tokalaşıp öpüştüler. Daha sonra sıra bana gelince ilk olarak Ömer'i öptüm. "Görüşürüz enişte aman yolda dikkat et" dedim. Daha sonra üçü birden üstüme çullandı.
Sıkı sıkı sarıldık önce. Daha sonra Ali benden ayrıldı suratıma baktı. Yüzümü avuçlarının içine aldı. "Kendine iyi bak güzelim enişte bu kız sana emanet saçının teline zarar gelirse ..... " diye konuşmaya başlayınca lafını kesip
"Tamam Aliş sakin iyiyiz sorun yok" diye sakinleştirmeye çalıştım. Alnıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi.
Daha sonra Azra geldi. Sıkıca sarıldı önce. "Seni çok seviyorum güzelim" dedi. Daha sonra geri çekilip benden de karşılık beklediğini belli eder bir şekilde. "Bende seni yani sizi seviyorum" dedim. Sıkıca tekrar sarıldı.
Ve ayrıldık.Daha sonra Doğuş geldi. "İyi bak kuzenime enişte" dedi daha sonra bana sıkıca sarılıp o da Ali gibi alnıma bir öpücük kondurup uzaklaştı.
Daha sonra hepsi beraber arabaya binip yavaş yavaş uzaklaştılar.
"Ee minik kelebek kaldık mı baş başa?" Diye sordu Özgür. Sinsi sinsi bana bakıyordu. Bir an üzerime doğru atılınca koşarak eve doğru koştum.
"Boşuna kaçma dönüp dolaşıp benim kollarıma geri dönüceksin minik kelebek" diye arkamdan bağırdı.
Bir anda duraksadım. "Aslında haklısın aşkım" dedim.
Durdu. "Ne dedin sen?"diye sorguladı. Şaşkınlıktan ağzını açmış bana bakıyordu.
"Aşkım?"dedim kafamı yana eğerek. "NEY?" diye tekrar sordu.
"Aşkııımm"dedim. "Senin o ağzını yer..."dedi ama cümlesini tamamlamadan durdu.
"Yer misin?"diye sordum. "Yememi ister misin?"diye sordu. "18. Yaş günüme 1 gün kaldı" dedim alakasız bir şekilde.
"Saniye sayıyorum benim olman için" dedi. Kızaran yanaklarımı tutarak televizyonun karşısına geçtim. "Yarın geceden sonra böyle utanmıyacaksında minik kelebek"dedi. Yine sesimi çıkarmadım. Onunla birlikte olmak.
Düşüncesi bile beni deli gibi heyecanlandırırken olacakları tahmin bile edemiyordum.
Ben erkenden yatağa geçtim ve saat 10 gibi de uyudum. Ama sabah uyandığımda böyle birşey beklemiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...