(Medyada: Buğlem Ahlâ )
Yaşadıklarımıza inanamazken birde başımıza tutuklanma çıkmıştı. Her ne kadar arkasından koşsam da yetişemedim.
Araba kullanmayı bilmiyordum ve zaten ehliyetim de henüz yoktu. Sağa sola koşuşturmaya başladım panikle.
Çıplak ayaklarıma birşeyler batıyordu ama umursamıyordum. Özgür'ü benden alıcaklar mıydı?
Böyle birşeye o izin vermezdi ki. Beni ondan ayırmalarına asla izin vermezdi. Yani umarım.
Sağa sola koşmaya devam ederken önümden bir taksi geçti. Taksinin önüne atladım. Yavaşlamaya yakın hafifce bacaklarıma çarptı.
Koşarak taksiye bindim. Ve en yakın karakola gitmemiz gerektiğini söyledim. Ağlamamak bağırmamak için zor duruyordum.
Karakolun önüne gelince koşa koşa içeri girdim. Hemen komiserlerden birinin yanına gittim nefes nefese.
Durumu anlattım. Özgür'le görüşmek istediğimi söyledim. İfademi alacaklarını söylediler.
Özgür'le görüşmeme de izin verdiler. Babası çoktan gelmişti. Ama yüzünde gram ifade yoktu.
Bizi bir odaya soktular. Sıkı sıkı sarıldım. Göz yaşlarımı tutamadım. "Özgür b... be... ben izin vermiyeceğim bizi ayırmalarına ifademi alıcaklarmış herşeyi anlatıcam çıkıcaksın burdan tamam mı?" Dedim sıkı sıkı sarılırken.
"Aptal ayağın kanıyor" dedi söylediklerimin hiçbirini umursamayarak. Bu durumda cidden ayaklarımı mı düşünüyordu.
Önümde diz çöktü. Ayağımı dizinin üstüne koydu. "Git hemen bir pansuman yaptır. Sana birşey olursa kendimi affetmem ve merak etme çıkıcam burdan sorun yok yani birsey anlatmana gerek yok" dedi.
Kafamı olumsuz anlamda salladım. İfademi verecektim. Benim yüzümden böyle birşey yaşamıştı ve bu durumu telafi etmem gerekiyordu.
Beni odadan çıkardılar ve ifademi almak için başka bir odaya soktular.
"Söyle kızım, Özgür KARA seni kaçırdı mı?"diye sordu karşımdaki üniformalı adam.
"Hayır efendim böyle bir durum yok ben reşit bir birey olarak bu kararı kendim verdim. Ve Özgür benim erkek arkadaşım. Annemi kaybettikten sonra zaten reşit olduğumda evden taşınmayı planlıyordum. Ama şimdi karşıma Özgür çıktı ve beraber yaşıyoruz" dedim.
Adam benden kimliğimi istedi. Sanırım reşit olup olmadığımı kontrol etmek için.
"Tamam kızım sen çıkabilirsin" dedi adam.
"Ama Özgür?"diye sordum.
"İhbar yalnış ihbar senin reşit olduğunu bilmeyen biri şikâyetci olmuş belli ki onu da serbest bırakıcaz çıkış kolidorunda bekleyebilirsin" dedi adam.
Odadan çıkıp kolidora doğru yürüdüm çıplak ayaklarımla. Bir süre bekledikten sonra karşımda babasıyla beraber yürüyen Özgür'ü gördüm.
Kimseyi umursamayarak oldugum yerden kalktım koşarak Özgür'ün boynuna atladım.
"Korktum" dedim. "Korkma"dedi. "Seni benden, beni de senden kimsenin almasına izin vermem artık" dedi.
Daha sonra o da kimseyi umursamayarak beni kucağına aldı. Sanırım ayaklarımın daha fazla zarar görmemesi için.
"İyi de kim yaptı o zaman bunu?" Diye sordum. "Bilmiyorum ama öğrenicem güzelim sen takma kafana" dedi.
"Özgür babam olamaz şikâyet eden kişi reşit olduğumu bilmiyormuş" dedim.
"Şüphelendiğin biri var mı?" Diye sordu. Tabiki şüphelendiğim biri vardı. Ama kimseyi böyle birseyle suçlayıp zan altında bırakmak istemiyordum.
"Yok"dedim. Bakışlarımı ondan uzaklaştırarak. "Demek ki var eve gidince konuşuruz bunları" dedi beni yavaşca arabanın arka koltuğuna otuttururken.
Ama bu araba babasına aitti ve arabayı kullanan da zaten Ahmet amcanın şöförüydü. O da ön koltukta oturuyordu.
Araba bir süre sonra duraksadı. Özgür aşağıya indi. Bende öyle tekrar beni kucağına aldı her ne kadar istemesem de.
Ama şu geldiğimiz ev beni ilk gün kumsalda bayıldığımda getirdiği şu büyüleyici kocaman olan evdi. Ilk karşılaşmamız ve konuşmamız aklıma gelince ikimizin de fazlasıyla değiştiğini fark ettim.
"Güzelim sen bir duş al bende sana giyecek birşeyler getiriyim. Bir de ilk yardım çantası getiriyim şu ayaklarını saralım." Dedi.
Beni banyoya bırakıp kapıyı kapattı. Suyu sıcak tarafa çevirip ayarladım. Daha sonra altına girip güzelce tüm vücudumu yıkadım.
Şampuanı açtığımda farkettiğim şey irkilmeme neden oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...