(Medyada: Eslem)
Gözlerimi açtığımda Özgür yanımda uyuyordu. Yüzünü inceledim. Parmağımı yüz hatlarında dolaştırdım.
Aslında söylediklerinde bir bakıma haklı olduğunu düşündüm. Çünkü yıllarca kandırılan oydu ve bunu bilmek istemesi gayet normaldi.
O kızın neden döndüğünü ben bile merak ediyordum şuan kafam yerindeyken. Belliki Özgür'de iyi değildi. Ki iyi de görünmüyordu. Sanırım ağlamıştı. Anlam veremedim.
Daha derin düşünmeye başladığımda fark ettim. Biz o yalan olan mezarın başına gittiğimizde ben bir söz vermiştim. Özgür benimdi ve sonsuza kadar benim olacaktı o kızın gelmesi bizim aramızdaki hiçbirşeyi bozamazdı.
Ve sabah yaşananlarda Özgür'e haksızlık ettiğimi düşünmeye başladım. O gelen Eslem ile ilgili problemi çözmeye çalışırken ve yeterince kötüyken. Bir de onu ben etkilemiştim ve benimle uğraşmak zorunda bırakmıştım.
Yavaşca gözlerini aralayan Özgür'ün suratına baktım. Gülümsedim.
Tepki vermedi. Belki de yaşadıklarından sonra veremedi. "Özür dilerim anlamadan dinlemeden hareket ettiğim için" dedim.
"Haklıydın o şekilde görünce bunların yaşanması gayet normaldi. Ama unutma kelebek söz verdik. Ne olursa olsun sonsuza kadar seninim sonsuza kadar benimsin..." dedi.
Kendimi daha iyi hissetmemi sağlamıştı bu cümlesi.
"Ben seni seviyorum. Ve sana aşığım bunu unutma bunu sana söylemiyor olmam yada söyletmiyor olmam bunu değiştirmez tamam mı?" Diye sordu.
Kafamı olumlu anlamda salladım. "Ama o?" Diye sordum.
"Bunu ne sen düşün ne de ben düşüneyim tamam mı? Geldi evet iyi halt etti bana yalan söyleyen biri umurumda da değil senden başka kimse sen güçlü dur bende güçlüyüm bunu unutma " dedi.
Dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
"Çok fazla kustun aşağıya inelim de birseyler yiyelim olur mu?" Diye sordu.
"Tamam ama konuştuğunuz herşeyi bu akşam bana da anlatıcaksın ve bu konu bu akşam tamamen kapanıcak" dedim.
Kafasını salladı. Alt kata indik. Ve birlikte masaya birşeyler yerleştirmeye başladık. Masayı hazırladıktan sonra yemeyi yemeye başladık ve Özgür'de anlatmaya başladı.
"Aslında çok fazla birşey anlatmadı. Kazadan sonra ailesinin benden uzak tutmak için onu Londra'ya gönderdiğini ve peşine düşmemem için ölü gösterdiklerini söyledi" dedi.
O kızı bir daha görmek istemiyordum hayatımızda ama belliki daha çok dahil olacakdı hayatımıza...
Yemeģi yedikten sonra ben masayı topladım. Ve Özgür'de odaya çıktı. Masayı topladıktan sonra bende onun yanına geçtim.
Yatakta uzanan Özgür'ün yanına uzandım. "Hayatımıza hiç dahil olmamış gibi yada aslında hep hayatımızdaymış gibi devam edelim tamam mı yeni birşey değilmiş gibi"dedi.
Kafamı salladım. Bugün ilk kez bana aşık olduğunu ve beni sevdiğini bunun hiçbir zaman değişmeyeceğini söylemişti.
Ve ona güveniyordum. Farkında olduğum bir durum daha vardı ki. O kız bir süre daha Özgür'ün etrafında dolaşıp duracaktı. Ve belliki kendini affettirmeye çalışacaktı.
Ama bunu ben varken asla yapamazdı. Özgür'ün yanında benim olduğumdan henüz haberi yoktu. Henüz benimle tanışmamıştı.
Ki zaten onun için iyi olan da buydu. Özgür beni istiyordu ve benimdi. Bende onundum. Ve bu saatten sonra kim olursa olsun bunu değiştiremezdi.
Göğsümün üstündeki Özgür'e kafamı kaldırıp baktığımda uyumuştu. Onu rahatsız etmemek için kıpırdamadım.
Yüzümü saçlarına gömdüm. Ve derin bir nefes çektim içime. O kadar güzel kokuyordu ki.
Ne kadar kısa zaman içinde neler yaşatmıştı bana ve kendisi de neler yaşamışti aslında.
Farklıydık ve bunun farkındaydık. Herkes gibi olmamak bizi bir arada tutan şeydi belkide.
Benim yerimde başka biri olsa mesela çekip gitmişti. Yada Özgür'ün yerinde başka biri olsa belki hala kendini affettirmeye çalışıyordu.
Ama biz farklıydık. Daha sabah en şiddetli tartışmamızı yaşamışken şimdi aynı yatakta uyuyorduk. Ve saçlarını kokluyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...