(Medyada: Ali ve Gece)
Sabag saat 7'de uyandım. Bugün yapılması gereken çok fazla iş vardı.
Özgür'ü uyandırmadım. Evden çıktım. Ve Ömer arabayla beni aldı. Azra'yla beraber Ali'yi hastaneden çıkarmaya gittik.
Biraz geç kalmıştık. Ama olsun hastaneye vardığımızda saat 8'di. Odaya çıktığımızda Doğuş oradaydı.
"Nerde kaldınız lan ağaç olduk" dedi Ali.
"Tamam be geldik işte" diye çemkirdi Azra.
Tekerlekli sandalyeyle beraber asansöre bindik daha sonra Ali'yi arabaya bindirmeye çalıştılar.
Ama ayıptır söylemesi Ali çocukların kıçından ter akıttı. Ay şuram acıdı, ay buram acıdı, ay kim götüme dokundu.
Ama sonunda bindirdiler arabaya Ali hastalığını kullanarak her boku bize yaptırmaya başlamıştı.
"Ee nereye gidiyoruz?" Diye sordu Ömer.
"Bize" diye atladım hemen çünkü büyük ihtimalle en temiz ve en büyük ev bizim evdi.
"İyi o zaman "dedi Ömer.
"Ama önce alışverişe gitmemiz gerekiyor" dedim.
"Sonuçta madem akşama yemek var. Birşeyler hazırlamamız gerekiyor öyle değil mi?" Dedim.
Ali hemen dalgaya vurdu. "Lan madem böyle şeyler yapıcaktınız bilseydim daha önceden sevgili bulup sakatlardım kendimi" dedi.
Hepimiz aynı anda dönünce "tamam tamam"deyip konuyu kapadı.
Bir süpermarketin önünde durduk yiyecekler için bir çok malzeme aldık. Ömer ve Doğuş malzemeleri arabanın bagajına yerleştirdiler.
Ve eve yolculuk tekrardan başladı. Eve vardığımızda Özgür yeni uyanmıştı.
"Sevgiliim" diyip koşarak boynuna atladım. "Günaydın" dedim. Benim neşem onu da hareketlendirmiş olacak ki elimden tutup odaya çekti beni.
"Kaç kere diyorum sana arkadaşlarının yanında şöyle şeyler yapma diye" dedi ve ellerini kalçalarıma koyup beni havalandırdı.
Otomatik olarak düşmemek için ellerimi omzuna koydum ve bacaklarımı beline doladım.
"Yemin ederim bir gün bu hareketi onların yanında yaparım rezil olursun" dedi.
"Sakıın" diye korkuyla bağırdım.
"Tamam tamam" dedi kocaman gülerek.
Daha sonra Azra'yla ben mutfağa geçtik. Erkekler de salonda televizyon izlemeye başladı. Özgür elinde telefonla pek bizim ortamlarda değildi sanki. Başka şeylerle ilgileniyordu. Fazla ciddi görünüyordu.
Bir gözüm onda diğer gözümse paketini açtığım milföy hamurlarındaydı. Ben börek Azra kek yapacaktı ilk olarak.
Özgür yanımıza geldi. "Yardım edilecek birşey var mı?" Diye sordu. O an o kadar tatlı geldi ki. Tezgahın üzerinden uzanıp ufak bir öpücük kondurdum dudaklarına.
"Teşekkürler hayatım şuanlık yok"dedim.
"Sende iyi alıştın ha böyle hayatım sevgilim canım falan" dedi. Şuan ciddi anlamda keyfimi kaçırmıştı.
"İyi sana gerek yok Özgür defol git bunu mu tercih edersin?" Diye sordum.
"Aman aman yok kalsın kibar sen daha tatlısın" dedi. Bu durum beni gülümsetmişti.
"Dikkatimi dağıtıyosun gitsene sen" dedim.
"Öyle mii?" Dedi 'i' yi uzatarak.
"Hmm hmm" diye onayladım. Daha sonra Özgür odaya gitti. O sırada Azra keki fırına attı. Bende milföyleri doldurdum.
Kek fırından çıktı. Bende milföyleri fırına attım.
Birkaç atıştırmalık daha yaptık. Daha sonra salonun köşesindeki masayı erkekler el birliğiyle ortaya taşıdılar. Daha sonra bizde masayı kurduk. Saat 9'a geliyordu. Ve kapı çaldı.
Ali heyecanla ayaklamak istedi ama bacaklarının da alçılı olduğunu hatırlayınca sadece doğrulmakla kaldı.
Koşarak Azra'yla kapıya gittik. Karşımızda iki kız vardı. İkisi de birbirinden güzeldi. "Merhaba hoşgeldiniz" deyip sarılan ilk onlar oldu.
Adının Gece soyadının Gündüz olduğunu öğrendiğim Ali'nin sevgilisi olan kız sevecenlikle ikimize de sarıldı. Daha sonra yanında getirdiği Arya Gündüz yani kuzeni de tüm sıcakkanlılığıyla bize sarıldı.
"İçeriye geçin buyrun kapıda kaldınız ama Gece telaş yapma tamam mı sorun yok" dedim. Ali'yi görünce paniklememesi için ama pek etkili olmadı. Kız Ali'yi gorür görmez koşup boynuna atladı. Ve tüm soruları ard arda sıraladı.
"Ali ne oldu sana? Sevgilim kim yaptı bunu? İyi misin? Neden bana söylemedin?" Dedi.
O ara birşey daha farkettim. Doğuş, Gece'nin yanında getirdiği kuzeni Arya'ya tutulmuş bakıyordu. Kızda Doğuş'un bu durumuna sırıtarak karşılık veriyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...