(Medyada: Özgür)
Evet bu gün eve dönme günüydü. Mükemmel hediyeler ve mükemmel bir doğum günü kutlamasından sonra eve gitmeye hazırdım.
Herşeyimizi hazırlayıp arabaya yerleştirdikten sonra güzelce giyinip arabaya yerleştik.
●●●
Yolculuğumuz sona erdiğinde Özgür ile beraber sözde babalarımızın patronu olduğu şirkete geldik.
Özgür'ün odasına geçtik. Birkaç işini hallederken biri kapıyı iki kere tıklatıp içeri girdi. Bu kişi Ahmet amcaydı.
Beni görünce bana doğru yaklaştı ve "iyi misin kızım ?" Diye sordu.
Hem başımla onaylayıp hemde "iyiyim teşekkürler sorduğunuz için" dedim.
"Seni görmek istiyen biri var " deyince içimde garip nir duygu oluştu. "Kimmiş?" Diye sormama kalmadan babam içeriye girdi.
"Kızım?" Dedi bana doğru yaklaşırken. Elimi havaya kaldırıp durmasını istedim. O yaklaştıkca ben bir adım geriye kaçtım.
Sanırım Özgür rahatsız olduğumu anladığı için koşar adım gelip önüme geçti.
"Kızım konuşalım biraz ne olursun"dedi.
Özgür'ün elini tutup yüzünü görmek için kenara çekildim. "Pardon ama ne konuşmayı planlıyosun çok merak ettim. Anlatsana biraz" dedim dalga geçerek.
"Kızım bak hiçbirşey bildiğin gibi değil. Biz zaten annenle boşanmayı düşünüyorduk" dedi. O an kalbime paslanmış bir kazık saplandı sanki. Kalbimde ki acıyı önlemek için elimi kalbime koymak istedim ama yapmadım.
"Belki de bunu sadece sen düşünmüşsündür baba ne dersin belki de annem senin o kadınla olduğunu öğrenince ayrılmak istemiş ama sana aşık olduğu için kaldıramamıştır bu durumu ha ne dersin ?"diye sorguladım.
Sesimde acı ve üzüntüden çok sinir ve öfke vardı.
Özgür elimi sıkıyordu sakinleşmemi ister gibi ama madem yüzyüze geldik konuşalım değil mi ?
"Yeter artık Ahlâ hemen yanıma geliyorsun ve eve gidiyoruz ne bu çocukca saçmalıklar bıktırdın artık sende annen gibi" dedi.
Bu lafları onu öldürebilecek kadar sinirlendirmişti beni. Ama ben birşey söyleyemeden Özgür kendini öne attı.
"Bana bak lan şeref yoksunu sen nasıl hala bu kıza babasıymış gibi davrananiliyorsun ha? Sen bu kız hakkında hiçbir bok bilmiyorken nasıl ona hala böyle davranabiliyorsun?" Diye sordu haklıydı. Ettiği hakeretlerin hepsini hak ediyordu bu yüzden sesimi çıkarmadım onun konuşması beni rahatlatıyordu.
Bana dönüp bakınca ona gülümsedim. Ve benden cesaret alıp tekrar babama döndü.
"O ne olursa benim kızım damarlarında taşıdığı kan bana ait anladın mı beni sen ne dersen de onu alıcam senden benimle gelmek zorunda ayrıca emin ol senden daha fazla şey biliyorumdur kızım hakkında genç adam hem sen utanmıyor musun kendinden neredeyse 10 yaş küçük biriyle bir ilişki yaşamaya" diye uzun bir konuşma yaptı. Şahsen hiç bir cümlesini dinlemedim.
Kafamı Özgür'un omzuna yasladım. Ve onun neler söyliyeceğini dinliyordum.
"Emin ol o damarlarında ki kandan kurtulabilmek için can atıyor kızın. Ayrıca bu kızı benden alanın canını alırım anladın mı beni bu kıza elini bile sürersen bu saatten sonra sana hayatım üstüne yemin ederim ki senin canını alırım. Ve emin ol kızın hakkında hiçbir bok bilmiyorsun. Mor rengi sevmediğini, senin yüzünden kelebeklerden korktuğunu, balinaları sevdiğini biliyor muydun hiç sanmam yada her sıkıldığında saçıyla oynadığını ?" İkisi de bana döndü ve tesadüfen ve gerçekten sıkıntıdan saçımla oynuyordum.
"Ayrıca aramızdaki yaş farkının bize zararı yok ve bu durum bizden başka kimseyi ilgilendirmez. Şimdi vedalaş kızınla çünkü o artık benim"dedi.
Elinden tutup onu odadan çıkardım. En son kaldığımız dubleks eve geri döndük.
Eve girince salona geçip koltuğa oturdum o da gelip yanıma uzandı ve kafasını bacaklarıma koydu.
Saçlarıyla oynamaya başladım. "İyi misin?" Diye sordu. "Neden olmıyacak mışım?"diye sordum.
"Bunları söylemek zorunda değildin o adamla muhatap olmak zorunda değildin" dedim.
Gözlerini açıp gözlerimin içine baktı derin derin sonra uzun bir iç çekti. "Seni benden alıcağını söyleyen bir şerefsize cevap vermiyecek miydim?" Diye sordu.
Güldüm. Birşey söylemedim.
Daha sonra kapı çaldı. Özgür kalkıp kapıyı çaldı. Kapıdan gelen telsiz sesleri ile yabancı birinin " Özgür KARA adam kaçırmaktan tutuklusunuz" dedi.
Bende peşinden koştum ama çoktan bir arabaya bindirip götürmüşlerdi bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...