(Medyada: Ali ve Alya)
~~~~~~~~~~1 HAFTA SONRA~~~~~~~~~~
Sabah uyandığımda gözlerimi açamadım. Resmen yanıyorlardı. Kıpkırmızı olduklarından emindim. Son zamanlarda çok fazla uyur olmuştum.
Ve 1 haftadır hiç dışarıya çıkmamıştım. Kimseyi görmemiştim. Resmen odama hapis bir şekilde yaşıyordum. Ama bugün biraz daha fazla canım sıkılmıştı sanırım.
Hemen Azra'yı aradım.
"Selam nasılsın napıyosun kuzum?" Diye sordum."Ben iyiyim de sen nasılsın be güzelim ne zamandır görüşemiyoruz" dedi.
"Bizimkileri alıp bize gelsene evde boş takılırız" dedim. Kısa ve net bir şekilde telefonla konuşmayı pek sevmediğimi o da biliyordu.
"Ben bir Doğuş'a sorup sana haber vericem tamam mı çünkü Hale teyzeler gelmiş Ali gelemeyebilir" dedi.
Tamam diyip kapadım kısaca. Kısa bir süre sonra Azra'dan beklenen mesaj geldi. "Kuzum biz gelemiyoruz. Doğuş evde değilmiş bana cevap vermedi. Bende halamlara gitmek zorundayım şuan ama istersen bir Ali'yle konuş müsaitse o gelebilir" yazmıştı.
Birşey yazmadım ve Ali'yi aradım. Bir kaç saatliğine sorun olmayacağını söyledi ve yarım saat içinde de kapımda bitti.
Koşarak kapıyı açmaya gittiğimde karşımdaki manzara beni felç etti.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
ALYA !!! neler olduğunu anlayamadan ikisi de içeri geçti. Salondaki koltuğa yerleştiler.
Bu kızın benim evimde ne işi vardı. Hadi evi geçtim benim en değerlimin kolunun altında ne bok yiyordu.
Kafasını koparmamak için kendimi zor tutuyordum şuan.
"Azra?" diye sordu dalgınlığımı bölen Ali. "Hayırdır?" diye sordum net bir şekilde. İkisine de sinirle bakarak.
"Sevgilim olur bu sarışın benim Alya bu da senin müstakbel görümcen" dedi.
Mal gibi suratına bakmaya devam ettim. Ne görümcesi? Ne sevgilisi? Ne boklar çeviriyo bu kız? diye düşünmeden edemedim.
"Senin bur...." sözümü bitiremeden Alya "içecek birşeyler var mı?"diye sordu. Ve daha sonra büyük bir iticilikle cevap beklemeden mutfağa geçti.
Bende peşinden gittim. "Ne haltlar çeviriyosun kızım sen? Ben sana kendimi anlatamadım herhalde?"diye üstüne yürüdüm.
O sırada Ali televizyondan birşeylere bakıyordu. "Bende sana kendimi anlatamadım galiba tatlım sana Özgür'den uzak durmanı söylemiştim ama sen beni dinlemedin" dedi.
İyice üstüne yürüdüm ve buzdolabıyla arama aldım. Bir elimi kafasının kenarına koydum. "Ali'den uzak dur yoksa o kaynaklarını tek tek yolarım gözlerini yerinden söker köpeklere yediririm" dedim.
Önce iğrenç bir oyunculukla korkmuş taklidi yapıp gözlerini kapadı. Sonra sinsi sinsi güldü. "Özgür'ün senden neden etkilendiğini anlıyorum" dedi.
Daha sonra devam etti. "Özgür'ün yanında bir daha seni görürsem arkadaşını unut güzelim Ali'ni unut çünkü şuan bana o kadar aşık ki ne istesem yapabilecek durumda " mal gibi suratına bakıyordum ve ne yapıcağımı şaşırdım elim ayağım birbirine dolandı.
Elimdeki cam bardağı sanırım çok fazla sıktım. Basınçla elimdeki cam bardak parçalandı. Ve elimden kan damladığını farketmem uzun sürmedi.
Yalancı bir biçimde çığlık attı Alya "Aayyy" Ali oturduğu yerden fırlayıp yanıma geldi.
Elimi tutup "kızım ne yaptın sen ya" dedi. Ama o an farkettiğim şey beni o kadar üzdü ki elimi falan unuttum.
Ali gözlerini benden çekti ve Alya'ya çevirdi. "Güzelim çekil burdan sana da bişey olmasın geç salona ben hallederim" dedi.
Resmen o an kalbim titredi ciddi anlamda bunu hissettim. Ali beni tuvalete götürürken arkamı dönüp Alya'ya baktığımda resmen dalga geçer gibi gülüyordu.
Ben ne diyecektim şimdi. Nasıl yapıcaktım bunun açıklamasını. "Yıka elini de cam parçası var mı kontrol edelim ilk yardım çantası nerde?"diye sordu.
Hiçbirşey söylemeden işaret ettim. Elimi yıkayıp klozetin kapağına oturdum. Parmağını avuç içimde ve parmaklarımda gezdirip "batan birşey var mı?" Diye sordu.
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Ama aslında batan birsey vardı. Onun yeşil gözlerine her baktığımda cam kırıkları elime değil kalbime batıyordu.
Sırf beni bir adamdan kıskandığı için başkasına aşık bir kadına aşık olmuştu. Ve eğer olanları öğrenirse ben ne yaparım hiçbirşekilde bilmiyordum şuan.
Elimi sargı beziyle sarıp salona geçtik. Bir kaç saat daha benimle oturup daha sonra Hale teyze arayınca kalktı.
Akşam üstü babam geldi. Ben de odama çıktım. Ama babam sanırım beni takip ediyordu. Odamın kapısını iki kere tıklatıp asla cevap beklemeden içeri daldı.
"1 saat sonra Ahmet bey gelecek ufak çaplı bir iş görüşmesi yapmamız gerekiyor haberin olsun" dedi.
Lanet olsun ben şimdi ne yapıcam diye düşünmeye başlamışken "Özgür de gelicek biz konuşurken sen de onunla ilgilenirsin"deyince kaynar sular başımdan aşağıya döküldü.
"Baba" dedim arkasını dönmeden omzunun üstünden bana baktı.
"Ben odamdan çıkmasam siz otursanız Özgür bey de sizle oturur ben yokmuşum gibi davranırsınız" dedim.
Anlam veremediğim bir şekilde babam olumlu karşıladı ve aşağıya indi.
Yaklaşık 1 saat sonra gerçekten kapı çaldı.
Ve alt kattan selamlaşma sesleri yükseldi...
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Yeni bölüm yarın akşam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...