(Medyada Alya)
Babamı o kadınla da gördükten sonra artık bu evde yaşamak istemedim. Babam yine ortalarda yoktu.
O mesajı atan kişininde Özgür olduğunu biliyordum. Ama mesajına cevap vermemiştim ben kendi hikayemi kendime bile anlatamamışken bir hikayem olduğunu bile anlayamamışken o adam bana böyle bir mesaj atmıştı.
Soyadı gibiydi fazlasıyla KARAYDI... Ama keşke o akşam beni eve bırakmasaydı tanımıyor bile olsam keşke onunla kalsaydım zaten benim kaybedicek birşeyim yoktu ruhum hariç onu da benden almak istiyecek biri değil gibiydi.
Ama ciddi anlamda keşke o akşam onunla kalsaydım da o kadını bu evde görmeseydim.
Annemin ölmesine neden olan o mor kanatlı kelebeği hiç tanımasaydım.
Yatağımdan doğruldum. Zar zor uyuyabilmiştim iğrenç göründüğümün farkındaydım.
Odamın kapısından içeri dalan babamı farkettiğimde gözlerimi yere indirdim. "Akşama hazır ol ortaklarla yemek var süslen seni de görmek istiyorlar kızım olarak" dedi ve çıktı.
Ne kadar iyi bir baba değil mi? Bu güne kadar benim için yararlı tek birşeyi vardı. Para yıllardır babam sağ olsun yediğim önümde yemediğim arkamda ne istersem alabiliyordum. Babam da ünlü bir iş adamıydı. Tabii dün tanıştığım Özgür denen o adam kadar olmasa da istediğim herşeyi alabiliyordum.
O yüzden yeterince elbisem vardı o davete hiçbir şekilde gitmek istemiyordum ama mecburdum gitmezsem beni daraltıcaktı ve bununla uğraşıcak gücü kendimde bulamıyordum.
Akşama yaklaşıyorduk. Saat akşam üstü 6'yı gösteriyordu. Önce duşa girdim hızlıca yıkandım. Daha sonra saçlarımı havluya sardım.
Bir maske yaptım yüzüme nemlenmesi için. Daha sonra makyaj yapmayı seven biri olmadığım için sadece rimel sürdüm kıvrık kirpiklerimi belirginleştirmek için sonrasında dudaklarıma parlatıcı sürdüm.
Aynanın karşısına geçtim ve kendimi baştan aşağıya süzdüm. Söyleyebileceğim tek şey yakında 18 olucak bir kız için fiziğim fazlasıyla iyiydi 25 yaşında bir kadının fiziğine sahip gibiydim boyum 1.70 di bana kalırsa gayet iyiydi. Saçlarım açık kahverengiydi ve belime kadar uzanıyordu.
Elbiselerimin arasından rahat bir kumaşı olan en sıcak turunculardan biri olduğunu düşündüğüm derin göğüs dekoltesi ve bacağımı uzatmadığım sürece belli olmayacak kadar kapalı bir bacak dekoltesi olan uzun elbiseyi seçip giyindim.
Saçlarımı düzleştirdim ve hazırdım. Telefonumu elime aldım. Ve topuklu ayakkabımın evde çıkardığı 'tak tuk' seslerini dinleyerek alt kata indim.
O an gözlerim annemi aradı ama artık annem yoktu. Hem annem yoktu hemde ruhumun ona ait olan en büyük parçası yoktu.
Babam siyah bir takım giymişti çok yaşlı bir adam değildi 45 yaşındaydı ve karizmatikti.
Ama benim için baba olmaması yetiyordu diğer hiçbir özelliği umrumda değildi.
Arabayı işaret etti. Arabaya bindim. Havuzlu bir villanın önüne çektiğimde görüceğim manzarayı pek hoş karşılayamadım... ÖZGÜR ?
Babamın elini sıktı ve "hoşgeldiniz" dedi. Babam belliki ondan daha otoriter olan Özgür'e "hoşbulduk Özgür bey babanız nerelerde" dedi Özgür eliyle işaret etti villanın içini ve babam yanımızdan ayrıldı.
Önce beni ayaklarımdan yukarı doğru süzdüğünü hissettim. Gözleri göğüslerimi es geçerek gözlerime sabitlendi. Dişlerini sıktığını gördüm nedenini bilmiyordum ama bu hareketi beni utandırmıştı. Yanaklarımdaki kanın kaynadığını hatta fokurdadığını hissedebiliyordum.
"Hoşgeldin" dedi sessizliği bozan kişi olarak. Hafifce dizlerimi kırarak "hoşbuldum" dedim ve omzumu omzuna çarparak yanından geçtim arkamdan baktığına yüzde yüz emindim.
Ama karşımdaki kadın beni şaşırtmıştı sarı saçları benimki kadar uzun olmasa da uzundu. Kum saati gibi bir bedeni vardı ve dapdar kırmızı bir elbise giymişti. Ama bana bakışları pek hayra alamet değildi. Kaşlarını çatmış beni izliyordu.
Ama sorgulamadım umrumda da değildi. Daha sonra babam Özgür'ün babasıyla beraber yanıma geldi. Bizi tanıştırdı babasıda Özgür gibi sert bir adamdı ama daha şevkatliydi.
O sırada Özgür'e arkamı döndüğümde karşılaştığım kız yanımıza geldi. Ve hepimize selam verip Özgür'ün geniş omzuna elini koydu.
Özgür'ün babası kızı görünce " hoşgeldin Alya kızım nasılsın?" diye sordu kızı neden bilmiyorum ama gram sevmemiştim çok yapmacıktı.
"İyiyim Ahmet babacığım sizleri görünce selam vermek istedim" dedi yapmacık bir gülüşle daha sonra Özgür'ü yanağından öpüp yanımızdan uzaklaştı.
Bir an kan beynime sıçradı neden beni ilgilendirdi bilmiyorum. Sevgilisi mi? Arkadaşı mı? Nesi bilmiyorum ama saçma bir şekilde kıza sinir olmuştum.
Özgür'le göz göze gelince bana göz kırptı nefesimi tuttum ve bunu anlamaması için dua ettim. Gülümsedi malesef ki yine saklayamadım. Yine kızardım.
"Benim lavaboya uğramam gerekiyor nerede acaba?" diye sordum. Ahmet bey Özgür'ü işaret ederek "götürsün seni bizim koca oğlan"dedi.
Koca oğlan ? İstemsizce gülümsedim. O da göz devirdi. O önde bende arkasında onu takip ediyordum.
Lavabonun önüne geldiğimizde "teşekkür ederim gerisini hallederim" dedim onu gönderebilmek için güldü baya bildiğimiz kafasını geri yatırarak güldü.
Sonra bir anda susup gözlerimin içine baktı ve " eminim gerisini kendin halledebilirsin bana ihtiyaç duyucağını sanmam" dedi.
Lanet girsin bu neydi şimdi. Hem bu kadar güzel gülüp hem beni zor durumda bırakmıştı söyledikleriyle yine kızardım.
Kızarmaktan çok nefret ediyordum çünkü hislerimi hemen ele veriyordum. Hiç beklemediğim bir anda sert bir şekilde çenemi tuttu ve yüzümü yüzüne yaklaştırdı "masum olma" dedi ve bıraktı o an anlık olarak titrediğimi hissettim.
Ve kapıyı açıp içeri daldım ve kendimi içeri kitledim. Kapıya yaslandım ve derin derin nefesler aldım. Ne oluyordu bana neden heyecanlanmıştım böylesine ruhu kara bir adam için ondan etkilenmiş miydim ???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...