(Medyada: Özgür)
Dün olanlardan sonra bugün nasıl yüzüne bakıcağımı düşünerek uyandım uykumdan.
O hala uyuyordu bende zamanı fırsat bilip kahvaltı hazırlamaya karar verdim.
Önce elimi yüzümü yıkadım. Sonra mutfağa geçtim.
Patatesleri soydum. Ve doğradım kızarması için yağın içine boşalttım.
Daha sonra bir diğer tavanın içine sosisleri attım. Onlar kızarırken dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp masaya dizdim.
Daha sonra ekmekleri dilimleyip bir sepete koydum. Odadan sesler gelince uyandığını anladım.
Kızaran patates ve sosisleri servis tabağına aldım. Odanın kapısı yavaşca aralandı.
Yarı çıplak uykulu gözlerle bana bakıyordu. Önce vücuduna sonra gözlerine baktım. Gülümsedim.
Hiçbirşey söylemeden yanıma geldi. Masayı inceledi. Bana yaklaştı. Ben hala gülımsüyordum.
"Sen nasıl bir küçüksün?"diye sordu. "Küçük değilim" dedim. Sinirle. "Hı hıı değilsin" dedi ve ellerini belime yerleştirip ayaklarımı yerden kesti.
"Gerçekten hiç küçük değilsin 10 kilo falan mısın sen?"diye sordu.
Kıkırdadım.
Suratına baktığımda şaşkın bir ifade vardı."Bir daha yapsana"dedi.
Ama anlayamadım. "Neyi?" Diye sordum."Kıkırdadın ya tekrar yap"dedi. Gülümsedim.
"Özgür nasıl isteyerek kıkırdayabilirim. Komik birşey olduğu zaman tekrar görürsün"dedim.
Kafasını ayaklarına doğru eydi. Bu hareketine gülmemek için ağzımı kapadım. Daha sonra masaya oturduk. Kahvaltımızı yaptık.
O salona geçti. Bende yediklerimizi toparlayıp makineye yerleştirdikten sonra yanına gittim.
"Bugün ne yapıcaksın?" Diye sordum. "Bazı işlerim var ama akşam seni bir yere götürmem gerek" dedi.
"Nereye?" Diye sordum.
"Sanırım baban seni aramış sende onu terslemişsin" kafamı olumlu anlamda salladım.
"Ofisi karıştırmış biraz benim babamla tartışmışlar seni ofise götürücem babamın iyi olduğunu görmesi lazım anca öyle babanın sesini kesebilir" dedi.
Aslında gitmek istemiyordum. Ama mecburdum babamın sorun çıkarıcağını düşünmemiştim. Hele ki Ahmet amcaya karşı ortaklıktan dolayı ona karşı laf yapmasına şaşırdım.
"Peki senin babanın bu durumdan haberi var mı?" Diye sordum.
"Var" dedi kısaca ama sesindeki sıkıntıyı hissetmiştim.
"Ne oldu?" Diye sordum.
"Aslında birşey yok ama normal olarak bu durumu kabul etmiyor hem aramızdaki yaş farkından dolayı hemde ortaklarımızdan birinin kızını kaçırmış gibi görünmemden dolayı"dedi.
Kıkırdadım. "Oysa ki ben seni kaçırdım" dedim.
"Sen az önce kıkırdadın mı?" Diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladım. Yüzünü sertce yüzüme yaslayıp dudaklarını dudaklarıma kapadı.
Ama bu diğer öpücükler gibi değildi farkındaydım. Gittikce öpücükleri derinleşiyordu. Geri çekildiğinde önce dudaklarıma bakmaya devam etti bir süre sonra " bana bunu yapmandan nefret ediyorum"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...