(Medyada: Eslem Duru Yaman)
Hikayede geçmese bile ara sıra görmeniz için Eslem'in fotoğraflarını da koyucağım medyaya
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
"Kabul ettirmiş olmanın bir önemi yok çalışacağın yeri ben seçeceğim" dedi.
Beni hem mutlu edip hem sinir etmeyi nasıl başarıyordu bu adam allah aşkına?
"Bugün bulur musun?" Diye sordum.
"Büyük ihtimalle evet ama bunun için gidip araştırmam gerek değil mi?" Deyince
"Tamam o zaman sen git ben seni bekliyorum bul çalışıcağım yeri olmadı beni ararsın bende görmeye gelirim?" Dedim heyecanla.
"Senin bu bitmeyen heyecanın beni mest ediyor"dedi.
Güldüm. Alnını öptüm. Yanağını. Gözünü. Burnunu. Dudağını...
"Sakin" dedi.
"Ne yapiyim seviyorum" dedim. İçimden gelmisti şuana kadar bir elin parmaklarını geçmiyecek kadar onu sevdiğimi söylemişimdir ve hiçbirinde karşılık alamamışımdır ama umursamıyordum bu durumu.
"Bende seviyorum ama bu kadar belli etmiyorum sevgini kendine sakla"dedi.
Şok olmuş bir biçimde ağzımı açtım. Gözlerimi büyüttüm. "Nededin sen?" Diye sordum.
"Seni seviyorum minik kelebek" dedi.
Boynuna atladım hemen bu hissettiğim şeyin bir tarifi var mıydı? Çünkü canım yanıyordu. Bir insan neden iyi birşey yaşarken canı yanar kalbi ağrırdı ki ?
"Tamam artık ben gideyim de senin gibi bir miniģi işe almak isteyen var mı bir bakayım" dedi.
Güldüm. Kafamla onayladım. Kapıya kadar geçirdim. Bir öpücükle gönderdim.
Daha sonra koşarak yatak odamıza çıktım. "Seni seviyorum mu dedi o?????"
Duygularıma engel olamıyordum. Deli gibi çığlık atıp zıpmamaya dans etmeye başladım.
Enerjim tükenince kendimi yatağa attım. Yorgunluktan uyuya kalmışım.
●●●
Telefonumun zil sesiyle yavaşca gözlerimi araladım.
Arayan numara Özgür'e aitti. Bulmuş muydu???
Hemen açtım heyecanla.
"Konum atıyorum gel" dedi ve suratıma kapadı.
Şu adamın telefon konuşmaları beni öldürecekti.
Gözlerimi devirip gelen konuma baktım. Hemen hazırlandım.
Pembe bir saten pantolon üzerine yakası tamamen açık beyaz uzun kollu bir tişört seçtim. Uygun topuklularımı da ayağıma geçirdim. Saçlarıma da pek özenmeden öylesine bir topuz yaptım. Aslında iş kadını olmak sanki bana yakışıyordu.
Hemen bir taksiye atladım ve Özgür'ün attığı konumu adama tarif ettim. Vardığımızda gördüklerim şok geçirmeme neden oldu.Çok büyük sayılmıyacak bir kafeydi. Özgür dışında arkadaşlarımda burdaydı. Burası fazla güzeldi.
Özgür görmediğim birşeyi göstermek ister gibi kafamı iki yandan tutup havaya kaldırdı.
"B-bu çok çok güzel" dedim.
Tabela kocaman bir kelebek şeklindeydi. Üzerinde de KELEBEK KAFE yazıyordu. Siyah harflerle. Altında da mor ışıklandırma vardı.
Elimden tuttu beni içeriye çekti.
"S-sen bu kadar şeyi ne zaman ayarladın?" Dedim.
"Zor olmadı içi zaten hazırdı. Tabelayı yaptırmak zor oldu. Seninkileri de aradım falan oldu bitti işte" dedi.
Sarıldım. Tam öpücektim. Doğuş öksürdü.
Döndüğümde Arya'yla el eleydiler. Ne zaman olmuştu bunlar. Bunu sorgulamadım. Arya Doğuş'un koluna vurdu.
"Ama ben tek başıma... " dedim. Özgür devam etmeme izin vermedi.
"Arkadaşların da çalışmıyorlar hergün biri yardım etse gelen parayı da paylaşırsınız?" Dedi Özgür.
"Vallaha bunları bilemem ama biz varız" dedi Azra Ömer'e bakarak.
"Bende bunu bilmem ama varım"dedi Gece.
"O varsa bende varım" dedi Ali.
"E siz varsanız bizde variz neyimiz eksik" dedi Doğuş.
Arya'da onu onayladı. "Haklı"
Hepimiz mutluyduk belliki. Ama burayı alan kişi Özgür'dü. Ve bu birazcık ama çok azıcık en derinlerde bir yerden rahatsız etmişti beni.
Ama dışa vurmadım. Söylersem bu sefer beni gerçekten öldürebilirdi. Ki bunu bende o da istemezdi ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomantizmKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...