(Medyada: Buğlem Ahlâ)
Dün yaşadıklarımızdan sonra artık birbirimizi olduğundan fazla tanıdığımızın ve sınırlarımızı zorladığımızın farkındaydım.
Uyandım ve onu yatakta bırakarak mutfağa indim. Neden bilmiyorum ama aşırı acıkmıştım. Aşağıya indim ve dün kapıda bizi karşılayan kadını gördüm.
"Günaydın kızım"dedi. Beyaz saçlı yaşlı bir kadındı. "Günaydın"dedim gülümseyerek.
"Acıktın galiba Özgür bey de inicek mi?"diye sordu. "Özgür uyuyor şuan uyanıcağını sanmam biz kahvaltıyı hazırlayalım ben onu uyandırırım"dedim.
Kadın gülümsedi. "Özgür bey krep sever eğer sende seversen yapabilirim"dedi sıcakkanlılıkla
"şuan ne yapsanız yerim sanırım siz hazırlarken bende Özgür'ü uyandırmaya başlıyim anca uyanır"dedim.
Kadın kıkırdadı bende onun bu tatlı haline gülümseyip üst kata çıktım. Hala uyuyordu ki haklıydı. Fazla yorulmuştuk benim de uykum vardı ama karnımız da açtı.
"Özgür" diye seslendim dürtükleyerek. Tabiki uyanmadı. Yatağın üstüne çıktım. Bacaklarımı yanlara açtım.
Ve deli gibi zıplamaya başladım yatakta bağırarak. "Özgüüüür" bir anda korkuyla uyandı. Ben zıplamaya devam ederken gözlerini ovuşturarak bana baktı.
Sinsice gülümserken beklemediğim bir anda zıplarken ayak bileğimden tuttu ve çekti. Bir anda sertce üstüne oturdum. Ama biraz fazla sert düştüğüm için karnına refleksle sırtı yataktan kalktı. Oturur pozisyona geçti.
Bir eliyle yanağıma düşen saçlarımı kulağımın arkasına iteledi. Daha sonra elini yanağıma koyup baş parmağını dudaklarımda gezindirdi. Alt dudağımı ağzımı açıcak şekilde yavaşca aşağıya çekti ve dudaklarını dudaklarıma kapadı.
Dudaklarımı emiyordu ama öpüşmemiz çok vitaminsizdi açlıktan birşey anlayamıyordum.
Alt dudağını dudaklarımın arasına alıp ısırdım ve kendime doğru çektim. Hafif acı ve haz karışımı bir ses çıkardı ağzıma doğru.
Ama ben bırakmadım ve dudağını daha çok çekiştirdim. Gülerek "tamam tamam bırak" dedi alt dudağını ısırdığım için kelimeleri boğuk çıkmıştı.
Güldüm ve kalktım üstünden. Elinden tutup kaldırdım. Mutfağa indik beraber kadın sofrayı hazırlamıştı fazlasıyla güzel ve bol çeşitli görünüyordu.
Hemen sandalyeyi çekip masanın başına kuruldum. Servis tabağıma masada olan herşeyden birer ikişer doldurdum.
Ama tabak ağzına kadar doldu ve herşey birbirine karıştı bu durum biraz sinirlerimi bozsada umursamadım ve yemeye başladım. "Sakin ol küçük ne bu hız boğulacaksın" dedi. Güldüm ağzımdaki yemeklerle beraber "boğulmam ben açım aç" dedim. Güldü. Yemeğine döndüm. Tabaktakileri bitirdim.
Ama şimdide gözüme masadaki nutella kavanozunu kestirdim. Gözlerimi kısarak bakıyordum. Tam elimi uzatıcaktım ki Özgür benden önce davranıp kavanozu kaptı.
"Versene be çikolatayı"diye çemkirdim.
"Sanırım bunun için savaşmamız gerekicek beni alt etmelisin" dedi. Gözlerimi devirdim. Kadın bizim bu hallerimize gülerken kadına baktım sonra Özgür'e anlaması uzun sürmedi. "Siz odanıza çıkabilirsiniz" diye kibarca kovdu kadını.
Kadın bunu herzaman ki gibi sevecenlikle karşılayıp üst kata çıktı. "Seni alt etmem mi gerekiyor Kara" dedim sinsi sinsi gülerek.
"Kavanozu istiyorsan evet Kaya"dedi o da gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...