Kelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...
Azra son zamanlarda aramızın açıldığını ve beraber birşeyler yapmamız gerektiğini söylemişti. Hem bu vesileyle bende Ali ile konuşacak bir ortam bulmuş olucaktım. Ama ne konuşucağım hakkında pek bir fikrim yoktu.
Bir gece kulübüne gitmeye karar verdik. Doğuş ve Ali'nin yaşı tutuyordu ama bizimkiler tutmadığı için Ali'nin bir tanıdığının mekanına gidicektik.
Her neyse Azra ile dolabımın önüne dikilip kıyafetlerime bakmaya başladık. Azra alayla " kız Ahlâ giyicek hiç birşeyimiz yok yaa" dedi.
Sırıtmadan edemedim çünkü dolabım ağzına kadar doluydu. "Kız bugün süslenip püslenelim de bizimkilerin yanında köylü gibi kalmayalım biliyosun bizimkilerin maşallahı var" diyince bu sefer kahkaha attım. Köylü?
Ama haklıydı. 18 yaşında gençlere göre fazla yakışıklılardı. Eline saten açık mavi göğüs dekolteli mini bir elbise alıp üstüme tuttu.
"Sen bunu giyin" dedi. Başımla onaylayıp elbiseyi elinden aldım. Bende ona siyah simli askılarında taş olan mini bir elbise seçmiştim.
O da kabul edip elimden aldı. Daha sonra ayakkabılarımızı seçtik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra makyajlarımızı yaptık. Ve saçımızı daha sonra Doğuş geldi. Saat akşam 11'e geliyordu.
Ali'yi de alıp mekana geçtik. Ama yol boyunca tek kelime edemedim. O da konuşmadı zaten. Acaba hala birlikte miydi o sarı yellozla ? Bana ne kadar kızgındı ? Bana karşı soğumuş muydu ? Ben onun yüzunü incelerken o telefonunda birşeylerle ilgileniyordu.
Mekanda koltuklu bir köşeye oturduk. Garip bir yerdi. Siyah hakimdi ortama. Yarı çıplak kızlar dans ediyordu. Müzik sesine sigara ve alkol kokusu eşlik ediyordu.
Bir süre adapte olduktan sonra Ali'nin yanına geçtim. Birşeyler sipariş verdiler. Bende alkolsüz bir kokteyl istedim. Kafamı Ali'nin omzuna yasladım. Çekilmedi ama tepki de vermedi.
Bana her ne kadar kızgında olsa kıyamayıp pes edeceğini hissediyordum. Elimi beline doladım. Yine tepki vermedi. Biri bizi bu şekilde dışarıdan görse yanlış anlardı. Ama biz alışıktık böyle şeylere ve asla umursamaz duymamazlıktan gelirdik.
Kafamı boynuna gömdüm. Derin bir nefes aldım. Özlemiştim kokusunu. Bir insanın annesinin, babasının, sevgilisinin kokusunu özlemesi gerekmez miydi ?
Bir de bana bakın arkadaşlarımın kokusunu özlüyordum. Tabiki bu durumdan şikayetci değilim. Onlar benim herşeyim.
Beklemediğim bir anda çekildi. Bir an boşluğa düşmüş gibi oldum. Onun hareketlerini izlerken masadan kalktı. Sanırım içki söylemek için barmene doğru yürüdü.
O an Doğuş ve Azra bana bakıyordu. Hissediyordum. Ama umrumda değildi. Bilmiyorum farkında mıydı ama Ali'nin bu hareketleri beni bitiriyordu. Kalbim eriyordu yok oluyordu resmen onlardan yana böyle şeyler yaşamaya alışık değildim.
Azra bana yaklaştı. Kolumu omzuma atıp beni kendine çekti. Çalan hareketli müziğin tam tersi şeyler yaşıyorduk.
Ali'ye baktım. Göz göze geldik. Gözlerim doldu. Ayağa kalktım. Yavaşca ona doğru yürüdüm. Hala bana bakıyordu.
Gözümden bir damla yaş süzüldü. Onunda kendini sıktığını farketmek zor değildi.
Elinden tuttum ayağa kaldırdım. Mekanın çıkışına ilerledim. Hiçbirşeye karşı koymadan beni takip etti. Mekandan biraz uzaklaştırdım. Sahil kenarında kumsala kadar yürüttüm hiçbirşey söylemeden ve elini bırakmadan. Kumsala geldiğimizde bir anda yüzümü ona döndüm.
Bir süre bakıştık. Ağlamak istemiyordum ama duramıyordum da. Dizlerimin üstüne çöktüm.
Elimi bacağına koydum. O an onda kırılan birşeyin sesini duydum sanki.
"Ali'm ne olur yapma böyle ben dayanamıyorum artık. Çok koptum ben herşeyden herkesten koptum Aliş annemden koptum babamdan koptum. Ama sizden kopamam sizden de koparsam bağlı kalıcak dalım kalmaz artık" artık ağlamama engel olmuyordum tam tersi hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
O da diz çöktü. "Senden koptuğum falan yok Ahlâ, seni benden kimse koparamaz beni de senden ama keşke yalan söylemeseydin be güzelim, sanıyor musun ki ben aşık olduğum kızı sana tercih edicem. Siz benim en değerlilerimsiniz böyle birşeyi ilk gördüğünde söyleseydin de zamanında siktir çekseydim o kıza be güzelim"dedi.
İçim rahatlamıştı. Zaten böyle kalmıyacağımızı biliyordum ama yinede canım çok yanıyordu.
Dizlerinin üstünde bana yaklaştı ellerini belimde kaydırarak sarıldı bende kollarımı boynuna doladım.
"Özür dilerim,seni seviyorum"dedim.
"Bir daha olmasın ne olursa olsun anlat bende seni seviyorum"dedi.
Bizimkilerin yanına geçince Azra kahkaha atarak "ne oldu lan ne dedim ben sana ver 200 liramı" dedi. Anlamlandıramadım önce.
Sonra Doğuş'un cevabıyla anladım neler döndüğünü. "Al kız inek lan Ali senin yüzünden 200 liramdan oldum ne olurdu hemen yumuşamasaydın bi de kolunun altına almış kızı te Allahım ya" dedi.
Azra hala kahkaha atıyordu. Ali benden önce davranıp "lan siz bizim üstümüzden iddiaya mı girdiniz piçler" dedi.
Ama gülmüyodu. Doğuş'da aynı ciddiyetle "evet" diye yanıtladı. Ali'de işi dalgaya vurarak "siktir git Doğuş konuşmuyorum senle Azra'yla Ahlâ da seni ne kadar süre affetmiyceğimi tahmin etsin"dedi.
Dalga geçtiğini anlayabiliyordum ama ciddi konuşuyordu. "Lan Ali ne bu karı gibi her boka küsüyon yumuşak mısın lan sen?"diyince Ali sinirle "düzgün konuş lan " diyip benden kurtuldu ve Doğuş'un üstüne atlayıp saçını çekiştirdi.
Biz tabi o ara gülme krizlerine girmiş bir şekilde onların atışmasını izliyorduk.
Daha sonra mekandan ayrıldık. Beni ve Azra'yı eve bıraktılar. Onlarda bizden sonra ne yaptılar bilmiyorum. Ama şuan fazlasıyla mutluydum.
Evin kapısını açıp içeri daldım. Ve gördüğüm manzarayla bir şok geçirdim.
