(Medyada: Ahmet Kara)
"Ne işiniz var burda neden odada değilsiniz?" Diye sordu Ahmet amca yeni uyandığımız için cevap verecek gücü şahsen ben kendimde bulamadım.
"Gece film izledik uyuyakalmışız" dedi Özgür.
Elimden tutup. Beni olduğum yerden kaldırdı. Odamıza çıktık. Yüzü gülüyordu. Onu böyle görmek benim de yüzümün gülmesine sebep olmuştu.
"Bugün seninim" dedi gözlerimin içine baka baka.
Kahkaha attım. "Bunu söylemek için bunun olması mı gerekiyordu?" Diye sordum.
"Hayır yani normalde de seninim ama bugünü sana ayırmak istiyorum sen ne istersen onu yapalım"dedi.
"Emin misin ?" Diye sorguladım. Sonuçta bu çok geniş çaplı bir izindi. Bugün ona ne yaptırıcağımı düşünmeye başlamıştım bile.
"Çok fenasın"dedi. "Bunu sen mi söylüyorsun" diye karşılık verdim anında.
"İyi o zaman" dedim.
"Ee ne yapıyoruz?" Diye sorguladı.
"Bildiğin bir kuaför var mı?" Diye sordum.
"Neden? Kuaföre mi bırakıcam seni cidden bunu mu istiyceksin kelebek" dedi.
Güldüm.
"Yooo" dedim.
Gözlerini kısarak bana baktı. "Hadi gidelim" dedim.
Beraber alt kata inecektik. Bir anda önüme geçti. Bacaklarımı tutup sırtına aldı beni. Yanağına öpücükler kondururken aşağıya indik.
Tam merdivenlerden indik. Ahmet amca karşımıza dikildi. Çırpındım beni bırakmasını kulağına fısıldıyarak. Ama bırakmadı. Kafamı ensesine gömdüm ve sesimi kestim utanarak.
Daha sonra kendi aralarında birşeyler konuştular. Sonra Özgür'ün sırtında arabanın önüne kadar gittikten sonra arabaya bindirdi beni. Kendisi de şöför koltuğuna geçti.
"Nereye?" Diye sordu.
"Ömer'i ara Azra'yı alsın gidiceğimiz kuaföre götürsün" dedim.
Konuşmasına izin vermeden devam ettim. "Biz de gidip Doğuş ve Ali'yi alalım" dedim.
Hiçbirşey söylemeden kullanmaya başladı arabayı.
Doğuş'ların evine geldiğimizde hemen onu aradım. Şanslıydık. Zaten Ali'yle birlikte oldukları için tekrar dolaşmamıza gerek kalmadı.
"Naber kız yamuk" dedi Doğuş. Sinirli gözlerle dönerek ona baktım.
"Ne bu ya senelerdir yamuk yamuk nerem yamuk benim" diye sorguladım.
Özgür'ün kıkırdadığını duyunca tüm agresifliğimle ona döndüm. Direksiyonu bırakıp iki elini de havaya kaldırdı. 'Teslim oluyorum' der gibi.
Sonra Ali'ye döndüm. "Birşey söylesene Aliş benle dalga geçiyorlar" dedim.
Ali gözlerini devirdi. "Azra inek olmaya alıştı sen yamuk olmaya alışamadın senelerdir" dedi. Ve telefonuyla oynamaya geri döndü.
Sinirle kollarımı birleştirdim ve dudağımı büküp önüme döndüm.
Tam o sırada Özgür'ün sesini duydum. "Yapma şunu" güldüm. Ona dönüp dilimi çıkardım. Gözlerini sıkıca kapadı.
"Özgür aç gözlerini kaza yapıcaz bizi öldürmeye mi çalışıyosun!" Diye dehşet içinde gözlerini açmasını beklerken.
"Güzelim zorlama sende beni arkadaşlarının yanında"dedi. Gözlerini açmıştı şükürler olsun ki.
Ali ve Doğuş aynı anda birbirlerinin gözlerini kapadılar. Bu beni güldürmüştü.
Kuaföre vardığımızda Azra ve Ömer kapıda bekliyordu.
"Bugünlük kapadım burayı tek müşterileri sizsiniz de biz ne yapıcaz güzelim"dedi Özgür.
Pis pis sırıttım. "Asla" dedi. Tek kaşımı kaldırdım.
"Bugün benimsin" dedim.
Oflayarak istemeye istemeye girdi hepsi kuaföre. Azra'yla ben saçlarımızı yapfırmak için oturduk.
Bizimkiler de koltuğa oturdular. Doğuş ve Ali ortama çabuk ısındılar hiç beklemediğim bir şekilde ikisi de masanın üzerindeki dergileri almış bacak bacak üstüne atmış. Dedikodu yapıyorlardı.
Ali'nin elindeki defterde yapay saçlar ve renk seçenekleri vardı. "Saçımı şu renge boyatayım diyorum totoş ne diyosun?" Diye sordu Doğuş'a.
Doğuş kaşlarını çatarak baksada umursamadı bu söylediğini.
"Kız totoş cevap vermedi inek sen ne diyosun boyatsam mı saçımı" diye Azra'ya döndü Ali.
Azra'da ciddiye almadı kaşlarını aldırıyodu.
"Şu yelloza bak bi de cevap vermiyo. Sakallarını da alsınlar inek " diye sinirle çemkirdi Ali.
Ömer sert bir şekilde dönünce de "pardon enişte seni unuttum ben" deyip bana sarmaya başladı.
"Kız yamuk sen ne diyosun bunlar cevap vermiyo bana sence boyatsam mı?" Diye sordu.
"Bilmiyorum eğer sen istiyorsan boyat ama burası kadın kuaförü berber değil farkında mısın?"diye sorguladım.
Saçımla uğraşan kadın " sorun değil eğer çok istiyorsanız boyayalım" dedi.
Ali "ben boyatıyorum" dedi. Kadının işaret ettiği koltuğa oturdu.
"İlk kez denk geliyorsunuzdur heralde kadın kuaföründe saç boyatan bir ayıya"dedi Doğuş.
"Yoo aslında özellikle randevu alarak bakım yaptırmaya gelen bir çok müşterimiz var"diye karşılık verdi kadın.
O sırada Ali'nin kafasına birseyler sardı saç açma işlemi yapıyorladı. Uzaylı gibi ortalıkta dolanıyordu.
"Lan bu yakıyo" dedi bir anda Ali.
"Normal açma işlemi bir süre yakacaktır" dedi kadın.
Kuaförden çıkmamız Ali yüzünden yaklaşık 2 saat sürmüştü.
"Şimdi ne yapıyoruz ?"diye sordu Ömer.
"Lunaparka gidiyoruz"dedim.
Özgür dönüp bana 'ciddi misin ?' Bakışı attı.
Azra bu fikire bayıldı. Ve zıplamaya başladı. "Ne olur gidelim ya uzun zaman oldu gitmeyeli" dedi.
Ömer gülüp " evet en son 3 yaşında gittin heralde bebeğim onda da annenler eğlen diye götürdü heralde" dedi.
Azra dudaklarını büzerek Ömer'e baktı. "Gidiyoruz abi kaçarı yok" dedi göz devirerek.
"Bugün ben ne derse tamam diyeceğim için gidelim o zaman aynı kadro Ömer siz senin arabayla gelin diğerleri bende" dedi.
Doğuş bir anda bağırdı Ali'yi işaret ederek " ben bunula aynı arabaya binemem artık bu tipiyle siz bunu alın ben Ömer eniştemle gelicem" dedi.
"Ne varmış lan tipimde" dedi Ali. Omuzlarından tutup arabaya soktum. Yanında oturdum.
"Orda mı oturucaksın güzelim?"diye sordu Özgür.
Kafamı olumlu anlamda salladım. Kapıyı kapadı ve sürücü koltuğuna geçti...
Başlasın lunapark yolculuğu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
?VAVEYLA?
RomanceKelebeklerden korkan 17 yaşında bir genç kız mı ? Kulağa komik geliyor değil mi çünkü kelebekler dünya üzerindeki en zararsız canlılar. Ya bir cesedin üzerinde ki katil bir kelebeğe şahit olduysam o zaman kelebeklerden korkmamı yargılamazsınız değil...