Alex & Sierra - Little Do You Know
Jennie ve Rose, merdivenlerden hızlıca inerek bahçeye çıktılar. Hava, diğer günlere oranla soğuktu. Meydanda biraz yürüdüler. Artık, sarayda görünmeleri önemli değildi. Jimin ve Namjoon'un burda olduğu anlaşılsa da olurdu, zaten yeterince zaman kazanmışlardı.
"Korkmuyor musun?" dedi Rose banka oturduklarında. Ellerini birbirine sürterek normal zamanlarda bile soğuk olan ellerini ısıtmaya çalışıyordu. Jennie, sol avcunu kaldırarak ufak bir ateş oluşmasını sağladı. Rose, genç kıza bakıp kıkırdayarak ellerini ateşe yaklaştırdı ve ısınmaya başladı.
"Korkuyorum. Hem de çok."
"Bir savaş nasıl başlar, bilmiyorum. Savaşın neler getireceğini, savaş bittikten sonra ne olacağını.."
Jennie sıkıntıyla nefes verdi. "Şimdi, savaşın başlaması için ufak bir şey yeter. Muhtemelen bir sorun oluşturmaya çalışacaklar. İşe yaramazsa Yoongi, Lisa'nın gitmesini bir kaçırılma gibi gösterip güzel bir bahane oluşturabilir."
Rose bir anlığına dehşete düşmüş gibi baktı. Lisa'nın gitmesinin sorun olacağını biliyordu ama bir savaşın başlatılması için bir araç olacak derecede değil. Çünkü Jisoo Ateş Krallığındaydı, Jennie ise Toprak Krallığında. İşler yeterince karışmamış mıydı ki? Neden sadece Lisa'nın gidişi bir sorun oluyordu?
***
"Irene biliyor mu?"
Çoktan sabah olmuştu. Jisoo ve Taehyung'un tek yaptıysa o kilitli odadaki koltukta oturup gece boyunca konuşmak olmuştu. Yeri geldiğinde sinirlenmiş ve bağırmaya devam etmişlerdi ama şimdi ikisi de sessizdi, sakinleşmiş hissediyorlardı.
"Hayır," dedi Taehyung yorgun bir sesle. "Sadece ben ve Jungkook biliyoruz."
Jisoo başıyla onayladı. İstemsizce gülmek istemişti. Alaycı bir gülüş döküldü dudaklarından. Şimdiki babası, Ateş Kralı Jisung, ile tanışmıştı elbette. Kral ona hiç yakın davranmamıştı ama Jisoo da bunu sorun etmemişti. Ateş Krallığı ve Su Krallığı düşmandı ve Jisoo'nun burada olmasından memnun olmaması normaldi elbette. Böyle düşündü genç kız. Ama hayır, normal değildi. Öz babası onu gördüğünde kızı olduğunu bilmiş ama hiçbir şey yapmamıştı. Hatta, buradan gitmesi için Taehyung ile kavga etmişti. Onu bu krallıkta istemediğini açıkça belli etmişti ama Jisoo'nun da bu krallıkta bir payı vardı. Bir parçası buradaydı.
Su Kralı, Jisoo'nun bu zamana dek babası bildiği adam, Jisoo'nun yüzüne bile bakmazdı zaten. Jisoo, tüm sevgisini annesine vermeye çalışır ama karşılığını yeterince alamazdı. Jimin'e gelince, zindana girdiğinden beri onunla kardeşmiş gibi hissedemiyordu.
"Bu kadar kötü biri miyim gerçekten?" dedi çaresizlik içinde. "Neden kimse beni sevmiyor."
Taehyung iç çekerek genç kızı kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. "Bu doğru değil, Jisoo. Hayatımda gördüğüm en iyi insansın. Sadece dünya fazla kötü. Dünya seni hak etmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pied piper ❅ bts•bp ✓
FanficAteş Krallığının altında yanıyordu tüm fenerler. Gücü, asaleti tüm çıplaklığıyla yarıyordu geceyi. Bizden güçlüsü yok, diye düşünüyordu tahtında oturan genç adam. Her zaman böyle düşünürdü. Toprak Krallığının, Su Krallığının ya da Hava Krallığının b...