BTS - PIED PIPER
Aradan birkaç gün geçmişti. Jin tamamen iyileştiğinde ve kendini toplarladığında Taehyung herkesi yeniden Ateş Krallığına davet etmiş, bir toplantı düzenlemişti. Bu süreçte Rose ve Yoongi de Ateş Krallığında kalmışlardı çünkü Rose ne olursa olsun Jin'i yalnız bırakmak istemiyordu.
"Özür dilerim." demişti Jisoo'ya, tartıştıkları günün ertesi günü. "Elinde olmadığını biliyorum fakat o benim abim.."
"Sorun değil," diye yanıtlamıştı Jisoo. "Seni anlıyorum."
Şimdiyse ikisi yan yana ve müthiş bir gerginlik içinde taht odasına gidiyorlardı. Taht odasına vardıklarında Jisoo kapıyı açmış, Rose içeriye girdikten sonra ise kapatmıştı. Taht odasındaki uzun dikdörtgen masa ilk defa bu kadar görkemli gözüküyordu. Akşam olması sebebiyle masada birkaç şamdan düzenli şekilde yerleştirilmiş, birçok meyve ve içki yerini almıştı. Bir şeyi kutluyor gibilerdi fakat henüz neyi kutladıklarını tam olarak bilmiyorlardı. Masanın baş köşelerindeki sandalyeler ilk defa boştu. Taehyung masanın bir ucunda oturuyordu. Hemen yanındaki sandalyeye Jisoo'ya ayrılmıştı. Onun hemen yanında Jimin ve ardından Jennie için yer açılmıştı. Irene ise masanın sağ tarafının diğer ucunda oturuyordu. Sol tarafta Yoongi, Rose, Lisa, Jungkook ve Hoseok'un sandalyeleri vardı. Herkes gülerek sohbet ediyor, kadehlerindeki içkiden yudumlar alıyorlardı. Jisoo, bu sarayda ilk defa bu kadar güzel bir şölen olduğunu düşündü.
"Düşündüğüm bir şey var." dedi Taehyung sonunda. Herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı. "Siz bu konuda ne düşünürsünüz bilmiyorum ama ben düşüncelerimi söylemek istedim." Derin bir nefes aldı ve güç almak ister gibi Jisoo'ya baktı. "Ateş Krallığı birçok kişinin canını yaktı. Birçok masum insanı katletti. Mutlaka, bunu diğer krallıklar da yaptı fakat belki de biz bu konuda birinci sırayı çoktan almıştık. Babam acımasızlığın güçlü olmanın yanında gelen bir özellik olduğunu söylerdi ama ben öyle düşünmüyorum. Açıkçası, artık ben güçlü olmamız gerektiğini düşünmüyorum. Birbirimizi yenmek uğruna birbirimizi öldürmek, yaralamak ve bizim sorumluluğumuzda olan masum insanları - halkımızı - zor durumda bırakmayı istemiyorum. Bizler tıpkı ailelerimiz gibi egolarımıza yenik düştük. Bencilliğimizin bizi yenmesine izin verdik ve kazandığımızı zannettik. Ben buna daha fazla devam edemem."
"Peki, aklından geçen ne?" dedi Yoongi merakla.
"Aklımdan geçen şey uzun süredir hayalini kurduğum, yine de kabullenemediğim bir şeydi. Sıradan olmak istiyorum. Herkes gibi olmak istiyorum. Acımasız ve ne derse desin yapılan bir kral olmak istemediğim gibi başımızda öyle bir kral olmasını da istemiyorum. Dünya yönetilecekse adil bir şekilde yönetilmeli. Sıradan diye güçlülerin köle yaptığı, insanların özelliklerine göre ayrıldığı ve güç alanların bile saklanarak yaşadığı bir dünya adil olamaz. Eşitlik istiyorum. Eşitlikten kastım krallıkları kaldırmamız. Krallıkları yok etmemiz. Halkın içinden biri olmamız. Eşitlik dünyadaki adaleti sağlayamayabilir ama adalet için atılan bir adımdır."
Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini arkadaşlarında gezdirdi. Hepsi karışık duygular içerisinde dinliyorlardı. "Eşitlik, zengin bir adama ve fakir bir adama aynı miktarda para vermektir. Adalet ise fakir bir adamın orta seviyeli bir hale gelebilmesi için zengin adamın parasını elinden alıp onu da orta seviyeli bir hale getirmektir. Elimizdeki krallığı alalım istiyorum. Evet, bu hale gelmemize neden olan açgözlü bir bilim adamıydı ve ileride belki başka birileri daha çıkacak ve krallıkları yeniden kurmaya çalışacak. Yeniden kendisini insanlardan daha üstün görecek ve insanların doğasını bozacak. Onları ayıracak. Ve birtakım ırkçılığa sebep olacak. Ama, bizim yapabileceğimiz en iyi şey bu. Bir gün yağmur yağar diye ömrümüz boyunca ağacın altında bekleyemeyiz." Ayağa kalkmış ve iç çekmişti. "Bu fikre katılmayan ve itirazı olan varsa lütfen çekinmeden söylesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pied piper ❅ bts•bp ✓
ФанфикшнAteş Krallığının altında yanıyordu tüm fenerler. Gücü, asaleti tüm çıplaklığıyla yarıyordu geceyi. Bizden güçlüsü yok, diye düşünüyordu tahtında oturan genç adam. Her zaman böyle düşünürdü. Toprak Krallığının, Su Krallığının ya da Hava Krallığının b...
