"Bu kadar hak hukuk zırvalığı yaptıktan sonra. Bu son yaptığınız ile çelişmedi mi Savcı Hanım?"
"Siz kim oluyorsunuz da! Benim savcı olmamı ya da savcılığı mı eleştiriyor sunuz?"
Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu kadını gördüğü ilk andan beri içinde anlamlandıramadığı bir kıpırtı oluyordu ve bu hislerin karmaşıklığı genç adamı öfkelendirmekten geri durdurmuyordu. Karşısındaki kadının hiçbir duygu belirtisi olmayan mavi gözlerinde, gök yüzünün berraklığından eser yokmuş gibi hiçbir duygudan eser olmaması da, kendini git gide afallatıyordu. Küçük bir duygu kırıntısı istermiş gibi diline yılanlarını sürtmüş ve tekrar konuşmaya başlamıştı.
"Hakkınızda konuşulanların doğru olduğunu açıkçası kanıtlıyorsunuz. Söyler misiniz? Sırf arkanız sağlam olsun diye babanız yaşındaki adamın metresi olmak nasıl bir duygu..."
Genç savcının elini kaldırması ve karşısındaki hadsiz adamın yanağı ile buluşturması saniyelerini almıştı. Turna bu mesleğe başladığından beri buna benzer yakıştırmalar değişik medyalarda okumuştu. Bu olay ise çok farklıydı. İlk defa genç kızın konumundan korkmadan düşüncelerini dile getiren bir şahsiyet olmuştu. Nedenini bilmiyordu ama ilk defa son duyduklarından sonra öfkelenmişti. İlk önce ellerini yumruk haline getirip öfkesini dizginlemeye çalışmış sonrasında ise işaret parmağını özgürlüğüne kavuşturarak, karşısındaki kendini bilmez adama doğru uzatıp, göğsüne üst üste vurarak, son sözlerini söyleyip bulunduğu yerden ayrılmıştı.
"Siz bayım. Gerçekten tanımadığınız hiç kimseye böyle ithamlarda bulunmamalısınız. Sonrasında aşılmaz bir vicdan azabı ile size geri döne bilir."
????????????????? ??????????????????????? ????????????????????
Çocukluğunun bazı kısımlarını hatırlamayan, hatırladıklarını ise hatırlamak istemeyen, bir genç kız.
Yapılan eziyetlere artık dayanamayarak kaçtığı şehre tekrar geri dönmek zorunda kalan Turna Savcımız, bu attığı adım ile kendini bekleyen karmaşa zincirlerinden sağ çıkarabilecek mi?
Her sırrın altında bir enkaz olabileceğini düşünmeden sonucunu bulmak için sonuna kadar savaşacak mı? Yoksa hayatındaki yalanları kaldıramayıp pes etmeyi mi seçecek?
Bir kuyu...
Kâbuslarla dolu bir hayat...
Kimsesizlikle sınanmış küçük bir kız...
Her şeye rağmen. Ayakta dimdik durmasına rağmen. Yaşanan bütün acıların çatlamış aynaya bıraktığı izler gibi kalbine derin izler bırakmasına izin verebilecek mi?
Yaşadıkları yalan olan bir kadın. Gerçeklerin karşısında konu vatan ise kimi ve ne sebepten suçlayıp neye sığına bilir?
Dünya adına hiçbir umudu kalmamış bir genç kızı ne ya da neler yaşama bağlaya bilir?
Aşk mı?
İntikam mı?
Görev aşkımı?
Bir komutan ve bir savcı önüne çıkan bütün engelleri aşabilir mi?
Rüzgar komutanın dünyayı bir karış suda boğabilecek aşkı Turna Savcının param parça olmuş ruhunun zerrelerini bir araya toparlayıp, yeniden yaşam kapılarını açarak, aşkı tattırıp, mutlu edebilecek mi?
Yapılan hatalar neden yapılır? Aşk denen üç harflik bir kelime, neleri göze almayı sağlatır insana?
Dünya üzerinde ruh eşini bulmak bu kadar zorken. Nadir bu duyguyu tadabilen insanlar arasında olan Turna ve Rüzgar çifti, değerini bilebilecek mi?
Ya da değerini bilmek için önlerine sunulan sınavları birlikte mi? Yoksa acı çekerek ayrı sularda gemilerini yürütmeği mi seçecekler?
Bütün sorularınızın cevabını ve daha fazlasını öğrenmek isteyen bütün herkese gelsin.
İNŞALLAH BEĞENEREK VE KEYİF ALARAK OKURSUNUZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)
Action"Bu kadar hak, hukuk zırvalığı yaptıktan sonra bu son yaptığınız ile çelişmedi mi sizce de Savcı Hanım? " " Siz kim oluyorsunuz da, benim savcılığı mı eleştiriyorsunuz? " Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu ka...