"Sen mi anlatırsın yoksa ben mi anlatayım?" diye sordu Kaan, Tuna'ya bakarak."Yemeklerimizi söyleyelim önce," dedi Tuna da. Beni bekletmek, çıldırtmak hobisiydi ne de olsa.
"Kim anlatıyorsa anlatsın yoksa kalkıp gideceğim." Bunlar aylardır beni mi uyutuyordu yoksa? Aklıma her türlü ihtimal geliyordu. İyi de neden?
Tuna, söylediğimi duymamış gibi elini kaldırarak garsonu yanımıza çağırdı ve çocuk gelince de kendi siparişini verip bana döndü. "Sen ne yersin?"
"Kazık," diye mırıldandım ağzımın içinden ve surat asmaya devam ederken başımı cama çevirip dışarıyı izlemeye koyuldum. İkisi de kendi aralarında gülerken bana da kendi yediklerinden söylemişlerdi.
"Sana kazık attığımız falan yok," diye söze girdi Kaan. "Senin evi yerleştirdiğimiz günü hatırlıyor musun?" Nasıl unuturdum? Başımı yeniden onlara çevirip düzgünce dinlemeye başladım. "O gün siz kavga edince duruma el atma gereği duydum."
"Senden çıktıktan sonra beni aradı," diye araya girdi Tuna. "Senin bana hala deli gibi aşık olduğunu ve bensiz sendelediğini falan söyledi," derken sırıtıyordu.
"Kuru iftira!" diye kendini savundu Kaan.
"Bence de iftira olmalı çünkü Kaan'cığım, canını pek seversin sen." Tehditkar sesimle zıt olan tatlı gülümsememi karşımda oturan arkadaşıma yolladım.
"Evet, canımı severim ve bu adam tarafından öldürülmeye hiç niyetim yok. O yüzden onu aradım ve bizim aramızda sandığı gibi bir şey olmadığını, hiçbir zaman olamayacağını güzelce anlattım. Sağ olsun kendisi de," derken eliyle Tuna'yı işaret etti. "Seninle uğraşmanın ne kadar zor olduğunu bildiği için bana inandı ve aramızdaki İklim sıkıntısını hallettik." 'İklim,' derken havaya tırnak işareti çizmişti.
"Sanki kendisiyle uğraşmak çok kolay da," diye tısladım yanımdakine.
"Şeker gibi adamım."
"Duy da inanma. Asıl ben pamuk gibi kadınım ama ne demiş Cem Karaca? Beni siz delirttiniz."
"Bence hiç oralara girmeyelim şimdi," dedi Kaan. "Aramızda sadece arkadaşlık ilişkisi olduğuna ikna ettikten sonra sana neden höt zöt davrandığının hesabını da sordum."
"Atma be. Ölsem kılını kıpırdatmazsın sen," dedim.
"Gerçekten sordu," dedi Tuna. "Ben de ona geçerli sebeplerimi söyledim."
"Hak ettiğimi düşünmüşsünüzdür ikiniz de. Erkek dayanışması mı yapıyorsunuz şimdi de?" Kollarımı göğsümde birleştirip başımı cama çevirdim tekrar. Bozulmuştum.
"Siz kadın dayanışması yaparken sorun olmuyor ama?" Bunu söyleyen Tuna'ydı tabii ki.
"Ben her türlü kankamın yanındayım." Kaan elini gözümün önünde sallayarak devam etti. "Hey, senden bahsediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
USLANMAZ | Yarı Texting
Художественная прозаBoşandıktan sonra popüler bir arkadaş bulma sitesinde yeniden karşılaşan bir çiftin zaman zaman eğlenceli, zaman zaman da acı anılarına şahitlik edeceğiniz bir hikaye. ... İklim Acar'ın planlı, programlı hayatında yaptığı tek çılgınlık okulunu bitir...