74. Bölüm

34.5K 2.2K 763
                                    


"İzlerini silecek biri hiç fena olmazdı."

Bu söylediği işkence gibi zihnimde dönüp duruyordu. Defalarca okumuştum o günkü konuşmalarımızı. Bana ait olan her şeyi silmek istiyordu. Benden kurtulmak istiyordu. Yaşadığım hiçbir şey bu kadar acı gelmemişti çünkü her defasında en azından beni sevdiğini biliyordum. Ama şimdi o güvendiğim saf sevgisinden de kurtulmak istiyordu. Bunu isteyecek kadar nefret ediyordu benden.

Aynısını ben de denemeye çalışmıştım ve başarılı olamamıştım ama ya o başarılı olursa? Ya Bahar'ın ben olduğumu öğrendikten sonra durmaz ve bir başkasını ararsa tekrar? Şimdi karşısındaki bendim ama bir dahakine ben olmazdım. Onun karşısına her seferinde çıkmamın imkanı yoktu. Şimdi şansım yaver gitmişti o kadar. O zaman unutur muydu tamamen beni? Ya ben? Beni silmek isteyen bir adamı daha ne kadar bekleyecek, daha neye katlanacaktım? Benim yerime Bahar'a yazmasına bile zorlukla katlanırken ötesini düşünemiyordum.

Ama emin olduğum bir şey vardı. Şimdi de yolu bana çıkmıştı. Bundan sonrakiler için canımı sıkmadan önce odaklanmam gereken buydu. Benden kaçmak için seçtiği yolda da ben vardım. Ve ben, yaptığım bir hatanın bedelini bu kadar ağır ödemek zorundaysam ona da ödetmekten geri durmayacaktım. Karşısına çıkıp tüm öfkemi haykıracaktım yüzüne. Bakalım beni benimle cezalandırdığını öğrendiğinde ne hissedecekti?

İlk iş olarak yatağımın tepesinde asılı olan haritayı yerinden indirip köşesindeki kağıdı çantama sıkıştırdım ve metal tabloyu taşıyarak kapının önüne koydum. O kağıdı onun üstüne fırlatırken bu haritanın evimde durmasını istemiyordum.

"Ne oldu kızım?"

Kapıyı kapatırken arkamdan soru soran babama bakıp, "Yok bir şey baba," dedim. "Çöpü çıkardım." Daha fazla irdelememesi için önünden geçip giderek odama kapandım tekrar.

Yatağa sırt üstü uzandığımda Cumartesi günü olacakları düşünüyordum. Hangi cehennemdeyse yanına gidip, bağıra bağıra "Bahar benim geri zekalı," diyecektim. "Bahar benim ve nereye gidersen git karşında ben varım gördüğün gibi." Yüzünün alacağı şekli merak ediyordum. Bana nutuk çekmesi kolaydı, bakalım şimdi ne yapacaktı?

Kulaklarıma dolan zil sesiyle düşünmeyi bırakıp komodinin üzerindeki telefona uzandım. Kaan arıyordu. Son günlerde beni yalnız bırakmıyordu, sağ olsun.

"Efendim?"

"Nasılsın kara böceğim?"

"Bilmem," diyerek iç çektim.

"Konuşmaya devam mı şipşakçıyla?"

"Evet, bana randevu verdi." Elimi alnıma yaslayıp nefesimi verdim.

"O kadar diyorsun yani? Vay be."

"Bu kadar ileri gideceğini sen de tahmin etmedin değil mi?"

"Gidecek misin peki görüşmeye? İtiraf etmek için iyi bir fırsat."

"Gideceğim tabii ki. Karşısına geçip her şeyi yüzüne haykırmak için sabırsızlanıyorum hatta. Bu fırsatı kaçırır mıyım?"

"Kameraya kaydetsene, izleyeyim ben de."

"Kaan." Dişlerimi sıktım.

"Kolye şeklinde ayarlarım ben bir tane. Bir tek dileğim var, çok görme." Şu durumda bile gülebiliyordu.

"Saçmalayacaksan kapatıyorum."

"Tamam dur, dur. Şaka yaptım ama yine de detayları bilmek istiyorum. Ne zaman gideceksin?"

USLANMAZ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin