"Ayrılmak istiyorum," dedi karşısında oturan adama. Ne kadar olmuştu birlikte olalı? Bir buçuk ay? Ya da daha fazla? Tam hatırlamıyordu bile ama İklim'in boşanmasından birkaç gün sonra olduğuna emindi. Arkadaşı kendi aşkına son noktayı koyarken, Nazlı da yeni bir aşka yelken açmaya yeltenmişti. Halbuki ortada aşk denen bir şey yoktu. Sadece denemek istemişti ve her denemesi gibi bu da başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
"Ayrılmak derken?" diye kaşlarını çattı Serkan. Anlamadığından değil, anlam veremediğinden soruyordu.
"Duydun işte." Sıkıntıyla iç çekti Nazlı. "Daha fazla devam etmek istemiyorum."
Genç adam gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı ve kendini zor tuttuğu her halinden belli olurken boynunu kütletti. "Sebep?" diye sorarken yeniden açtı öfkeden kararan gözlerini.
Nazlı kendini iyi ifade edebilmek için ellerini masaya yaslayıp dik oturdu. "İkimizin de ilişkiden beklentisi farklı. Ne ben senin istediğin gibi rahat bir kız arkadaş olabilirim, ne de sen benim..."
"İstediğin adam değilim," diye lafını kesti Serkan. "Öyle diyeceksin değil mi?"
Nazlı kafasını iki yana sallarken, "Hayır, öyle demek kesin bir yargı olur." diye açıklamaya girişti. "Ben aşık olmak istiyorum ve bu da elimde olan bir şey değil. Çok denedim Serkan ama sana öyle derin bir duygu besleyemiyorum. Bu yüzden uzatmak istemiyorum. Erkenden bitirmek senin için de iyi olur hem."
Serkan kendine hakim olmayı bırakarak elini masaya vurduğunda masanın üzerindeki çay bardağı sallandı. "Yanımdayken bile gözlerimin içine bakmıyorsun. Boş boş bakıyorsun bana. Bana bakmazken nasıl aşık olacaktın Nazlı? Sen beni görmüyorsun ki aşık olasın."
Bunları duymayı hiç beklemediği için epey şaşırmıştı Nazlı. Serkan'la iyi vakit geçiriyorlardı ve onunlayken sadece onunlaydı. Eğer sevgili değil de arkadaş olabilselerdi daha iyi bir ikili olacaklarını düşünüyordu o kadar. Zaten ayrılırken arkadaş kalmak da aklında olan bir şeydi ama şu anki tavrına bakılırsa Serkan'ın arkadaş kalmaya falan niyeti yoktu. İyi bilirdi böyle tipleri. Egolarını sarsan kızla arkadaş kalmak mı? Allah muhafaza.
"Baksam da olacağımın garantisi var mıydı? Aşk zorlamayla olmuyor maalesef." Bunu hem kendinden hem de İklim'den çok iyi biliyordu. Arkadaşını Arslan'a iterken her şeyin daha farklı olacağını düşünmese de ummuştu ama gönül işleri yanıltmıyordu elbette.
"Başkası olmadığını da söyleyemezsin." Duyduğu şeylerle paniklemişti. Bunu nereden anlamıştı bu adam? Bu kadar belli etmiş olamazdı. Boş alıp dolu tutma derdindeydi kesin. "O yüzden benim isteklerimin arkasına sığınma hiç." Geriye yaslandı adam. "İkimiz de yetişkin insanlarız, liseli değiliz. Bir ilişkiden ne beklememi isterdin?"
"Senin isteklerinin arkasına sığınmıyorum. Ama ben o istediğin kız arkadaş olamam sana. Kaç yaşımda olursam olayım..." Sevmediğim bir adamla aynı yatağa girecek bir kadın değilim, diye tamamlamak isterken kendini tuttu. Yüzüne karşı daha fazla sevmediğini söyleyip kırmak istemiyordu. "Yapamam," diye tamamladı onun yerine kısa keserek. "Her neyse. Tek sebep bu değil zaten. Dediğim gibi birbirimize uygun değiliz. Yolun başındayken senin de daha fazla zamanını almak istemememden normal ne olabilir?"
"Çok düşüncelisin gerçekten." Ellerini birbirine vurarak alkışladı. "Bravo."
Birkaç kişinin dönüp bakmasına aldırmadı ikisi de. "Böyle olmak zorunda değil. Aramızdaki saygıyı kaybetmek zorunda mıyız?"
"Saygı hak edene gösterilir." Oturduğu yerden kalktı. "Hayal kırıklığına uğrattın beni." Kafasını iki yana salladı. "Ama zorla güzellik olmaz. Hadi eyvallah." Ardından hiçbir cevap beklemeden çekip gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
USLANMAZ | Yarı Texting
قصص عامةBoşandıktan sonra popüler bir arkadaş bulma sitesinde yeniden karşılaşan bir çiftin zaman zaman eğlenceli, zaman zaman da acı anılarına şahitlik edeceğiniz bir hikaye. ... İklim Acar'ın planlı, programlı hayatında yaptığı tek çılgınlık okulunu bitir...