Hayatının tamamının bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen bir insanı, daha fazla ne yaralayabilirdi? Daha fazla yalan. Gücümü fark ettiğim gece tanrıya olan yalvarışlarım karşılık mı bulmuştu? Yoksa sadece yeni bir yalanın içine mi düşmüştüm?
Bu belirsizlik beni kendi lanetimden daha fazla yaralamaya başlamıştı. Belki de bana bahşedilen bu yüce gücü, karanlık bir lanet olarak adlandırdığım için cezam kesilmişti. Burada bile tanrının gazabına uğramıştım. Kafamda kurduğum delice fikirlerimin arasında dolanırken, Ruby "Kendine gel" diyerek beni uyardı. Anında başımı iki yana sallayarak, oturduğum yerde doğruldum. "Bu nasıl olabilir?" diye fısıldadım ama sesimi sadece yanımda oturan Ruby duyabilmişti. Tam konuşup bana cevap verecekken bayan Almeida her iki taşıyıcıyı yanına çağırdı.
Her ikisi onun yanına ilerlerken, Alec'in gözleri sürekli üzerimdeydi. Bakışları suçluluk duygusuyla kaplanmıştı. Mortem'in sahibi olduğunu sakladığı için miydi? Yoksa elementin diğer yarısı bende olmadığı için mi? Suçululuk duygusu ve üzüntüsünün sebebi belirsizdi. Her şey gibi. Mührün diğer yarısının onda olduğuna bir türlü inanamıyordum. Onda bu tür bir güç olduğunu daha önce hiç hissetmemiştim. Sadece bir kez hariç. O an bütün parçalar zihnimde kendi yerini aldı. Bahçede yaşanan olay gözlerimin önünden hızla geçti ve zihnimdeki yapboz bir anda birleşti. Bunu nasıl düşünememiştim? Çünkü gücün belirtilerini bilmiyordum.
Peki ya, onun gücüne nasıl engel olmuştum? Gücünün beni öldürmesi gerekirdi. Mührün diğer yarısının bende olduğunu zannederken, aynı anda iki şok yaşamıştım. O zaman benim içimdeki bu güç neyin nesiydi böyle? Beni onun karanlık büyüsüne karşı koruyan o güç.
Nancy, Alec'in dibine girmeden önce bana dönüp baktı. Cesaretimi toparlayıp kendimi açığa çıkarmadan önce bir an tereddüt ettim. O an olduğumuz yerde kalakalmıştık, o kadar şaşırmış bir haldeydik ki, hiçbirimiz ne yapacağımızı bilmiyorduk. Birden havayı ezici bir enerji akımı doldurdu. Onlardan kaynaklanıyor olabilir miydi? Gözlerim yanmaya başladı. Tahmin ettiğimden daha hızlı gelmişlerdi. Kederim duygularımın beni yönlendirmesine izin vermedi. Yaşadığım şok kararlılığa dönüştü. Son anda kendimi toparlayarak hızla ayağa kalktım. Yüksek ve tiz bir sesle bağırdım.
"Geliyorlar!"
O sırada Alec durduğu yerde sendeledi. Tek elini kaldırıp alnına koydu ve sıkmaya başladı. "Yakındalar" diye fısıldadı. Sesi bir şekilde kulaklarımı doldurmuştu. Gözleri benim üzerimde durduğunda derin bir nefes alarak başımı iki yana salladım. Az vaktimiz kalmıştı ve şimdiden önlem almalıydık. Müdire dediğimizi duyar duymaz herkesin yerlerine geçmesini istemiş ve asıl konuyu konuşmaya başlamıştı. Şühpeli bakışları üçümüzün arasında gidip gelmişti.
"Akademi şu andan itibaren saldırı altındadır. Tüm liderlerinin kendi takımını güvenli alana götürmesini ve biz durumu halledene kadar orada tutmasını istiyorum. Diğer yandan bize yardımcı olmak için gönüllü olanlar burada kalabilir" diyerek konuşmayı bitirdi. Odayı terk etti ve gözden kayboldu. Öğrencilerin endişeli seslerinin yankılandığı büyük salonda bir tıkırtı sesi dikkatimi çekti. Muhafızlar bizi korumak adına odanın etrafinda duruyorken sanki başka birilerinin yaklaştığını hissettim. Belli belirsiz gölgelerin varlığını anlayınca "Sessiz" diyebildim.
Derin bir nefes aldım, tüm tüylerim diken diken olmuştu. Ruby harakete geçerek cadıları kendi etrafına topladı ve büyü kelimelerini söylemeye başladılar. Birleşik olan elleri bir çember halini almışken, ortada mavi bir enerji dalgası yayıldı ve odanın tavanına doğru yükseldi.
Tavana çarpan enerji dalgası hızla etrafa yayılarak duvarların her tarafını sardı. Herkes tedirgince etrafına bakındı ve olan biteni anlamaya çalıştı. Cadı meclisinin başçısı geldi ve "Odadakı canlıları göremeyecekleri bir bariyer oluşturduk" dedi. Bu şimdilik işimizi görecekti ama düşmanlarımızın buna uzun süre kanacağını sanmıyordum. Usulca yerimde durdum ve Noah'ın önüme geçerek siper almasını izledim. Onu ve buradaki herkesi koruyabilecek güçte olabilirdim. Fakat kullanamadığım bir gücün varlığı da kendisi kadar yararsızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Mührü
FantasíaRuhumuz bazen kendi bedenimize ait hissetirmez. Bunu farklı yollarla bize gösterir. Kafada duyulan sesler, görülen gölgeler ve daha fazlası. Ruhumuz özgürlüğüne kavuşmak için bir sürü doğaüstü yolu dener. "Her gece ruhumunun bedenimden ayrılmaya ça...