Sizi seviyorum.Ekranda kocaman harflerle yanıp sönen adımı görmemle çevremdeki insanlara veda dolu bakışlarımı yolladım ve el sallayarak doktorun odasına girdim.
Hay aksi. Helallik almayı unutmuştum. Sonuçta gidip de dönmemek dönüp de görmemek vardı. Umarım hayat bizi ayırmaz kader ortaklarım.
"Hoşgeldiniz. Alin Kahraman öyle değil mi? Şikayetiniz nedir?"
Heyy sen yakışıklı doktor. Evet sesin güzel olabilir, yakışıklı olabilirsin, çok güzel gülüyor olabilirsin ama bu sana evet evet tam olarak kanacağım anlamına geliyordu.
"Hoşbuldum" dedim sahte bir gülümseme ile. Bunlar hep yalan dolandı. Ama ben yutmazdım.
"Şikayetiniz?"
"Annem."
Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem."
Bende seni akıllı sanırdım doktor civanım ya. O kadar sene boşuna okumuşsun sen ya.
"Öyle değil. Ben çok iyiyim. Hiç ama hiçbir hastalığım yok. Fakat annem. Kendisi beni zorla buraya kontrole getirdi. Neyim ben araba falan mı? Hasar tespiti yaptırıyor sanki. Kurtar beni Doktor Bey. Hem o tahlilleri yapmadan kontrol edemiyor musunuz Allah aşkına? Hani tıp gelişmişti hani teknoloji çağındaydık biz."
Fazladan gevezelik yaptığımın farkına varıp bakışlarını ellerime dikerek sıradaki piyonumu sessizliğime oynuyordum.
"Anladığım kadarıyla iğne korkun var." Dedi yarım ağız sırıtan bir ifadeyle.
'Onlodoğom kodoroylo ogno korkon vor.'
Aman da aman ne komik bir cümle.
"Hayır yani ne alakası var. Sadece burada tahlildi,sonuçtu uğraşmak istemiyorum."
"Burası özel bir hastane sonuçlar çabucak çıkıyor ve uğraşmanızı gerektirmiyor."
Şaka gibi ya.
Sen bunca yılı benim nazımı çekmek için mi okudun be müslüman?
Acaba ayaklarına kapanıp yalvarsam mı? Ayy yok daha neler o kadar düşecek değildim herhalde.
"Beni eli iğneli hemşirelerin eline bırakma." Dedim son bir çare.
"Alin... Hanım hastalar bekliyor. Dilerseniz ben alayım sizden kanı."
He hee. Sen alınca zaten o iğne benim bilmem kaç kat derimi delip damarıma girmiyor ya zaten.
"Beni bayıltma şansınız var mı? Hayır yani baygınken o acıyı hissetmem yani."
Doktor civanım artık bana 6372821819 nolu 'şaka mısın kızım sen' bakışlarını atıyordu.
"Uyuştursanız diyeceğim ama onun içinde iğne gerekiyor değil mi?"
Doktor civanım olumlu anlamda başını salladı. "Alin Hanım"
Mağlup olmuştum. Kollarımı birleştirip öne doğru uzattım. "Gidelim Doktor Bey, adaletin kestiği parmak acımazmış."
Doktor civanım beyle kan alma odasına doğru ilerliyorduk. Sahi oranın böyle havalı bir adı yok muydu? Kan alım odası neydi Allah aşkına.
Yürürken yolda karşıma çıkan herkese el sallıyor bazılarına veda ediyordum. Bu süre zarfında doktorum civanım beyim de gülmemek adına dudaklarını ısıra ısıra ilerliyordu.
"Geldik."
Bende kördüm ya zaten. Söylediğin iyi oldu.
"Şimdi öncelikle sakin ol. Kendini kasma ve sakın buraya bakma. Canın yanarsa kolumu sıkabilirsin. Gerçi elim hafiftir canının yanacağını düşünmüyorum ama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...