99.Bölüm (Sezon Finali)

10 1 0
                                    

Kılıçdere ailesi baş sağlığına gelenleri kabul ediyorlardı böyle bir acı ile yıkılmış bir aile vardı bu haber ortayol ailesine de gitmişti ortayol ailesinin reis'i veysel ağa da ailesini toplayıp yola çıkmışlardı kılıçdere ailesinin evine doğru bu hikaye böyle bitmemeliydi adem böyle ölemezdi kimse adem'in öldüğüne inanmak istemiyordu zaten izzet ağa ile songül hanım 1990 yılında oğulları kaçırılmıştı şimdi de bu oğulları bu aile daha ne kadar acı yaşayacaktı sıradaki kim olacaktı aile üzgündü bütün aileler kılıçdere ailesinin evinde toplanmışlardı ihtiyarlar başkan'ı cahit bey bir hastasını mekanda en güvendiği adamına teslim edip oda baş sağına gitmek için yola çıkmıştı istihbarat ekiplerinden alper de yola çıkmıştı selma hanım ile adanalı ve maria da yola çıkmıştı masa üyeleri ve ufuk bey de yola çoktan çıkmışlardı cahit bey'in gizlediği hasta kimdi bilinmiyordu ama eğer o hasta bir ayaklanırsa ortalık fena bir şekilde karışacaktı polat ile çakır da fazla geç kalmadan cenaze evine doğru yola çıkmışlardı örgüt hazırlığını bitirmişti hedeflerinde cenaze evi vardı oraya doğru yola çıkmışlardı angora ile çatara iz peşinde koşmaya devam ediyordu bir hücre evi tesbit etmişlerdi adem'i öldürenler orada olabilir düşüncesi ile baskın yapmak için yola çıkmışlardı meyrem kılıçdere ile çakır taşova uzun uzun planlar yapmaya başlamışlardı her ikiside örgüt'ün yaptığını düşünüyordu ama onlar örgüt'ün peşine değil örgüt'e bu işi verenin peşine düşmek istiyorlardı bu iş hiç kolay olmayacaktı yusuf miroğlu da istanbul'a gelmiş idi. Zaman kaybetmeden cenaze evine geçmişti aile perişandı songül hanım ve izzet ağa yusıf tan bu işi kimin yaptığını bulmasını istemişlerdi oda bir söz vermişti onlara canı pahasına bu işi yapanları bulacağına yemin etmişti hemde yusuf miroğlu sözü vermişti herkes teker teker gelmeye başlamıştı cenaze evine kuranlar okunuyordu duvalar ediliyordu acılar payşaşılıyordu herkesin çiğeri yanıyordu adem onlara hem kardeş hem abi hem evlat gibiydi çok temiz bir gençti vatan'ı için canını vermeye hazırdı ve öylede olmuştu adem belkide vatan'ı için canını vermişti artık adem ölmüştü çakır da yalnız kalmıştı zaten cenazeden sonra polat alemdar ve ekibi görev için yurt dışına gidecekti oda gidince iyice yalnız kalacaktı çakır dengeler örgüt'ün istediği gibi gitmeye başlamıştı hedefleri belli idi. Kıza bir süre sonra çakır'ı yani murat kılıçdere içinde ölüm emri alıp onuda öldüreceklerdi bu kadar acımasız bir haindiler yusuf miroğlu adamları ile cenaze evinden çıkmıştı ne kadar yer varsa basmaya gitmek için yola koyulmuşlardı onlar çıktıktan on dakika sonra örgüt cenaze evine doğru yaklaşmıştı silahlarını hazırlamışlardı cenaze evinin önünden geçerken evi taramaya başlamışlardı çok kişi ölmüş ve bir çokta yaralanan olmuştu kılıçdere ailesinin yarısı hayatını kaybetmişti aynı şekilde ortayol ailesinin yarısında hayatını kaybetmişti ambulanslar gelmişti hemen ambulanslar ile hastaneye götürülmek üzere yola çıkmışlardı örgüt temsilcisi ise liderlerini arayıp eylemi başarılı bir şekilde yaptıklarını söylemişti işler çok karışmıştı cenaze evi katliam evine dönmüştü adeta örgüt en büyük hatayı yapmıştı belkide bir devlet görevlisi öldürüp sonra da aynı devlet görevlisinin evine baskın yapıp kalanları yok etmek kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardı hemde öldürdükleri devlet görevlisi öyle sönük bir devlet görevlisi değildi derin devlet'e hizmet eden bir devlet görevlisi idi. Ambulanslar tekrar tekrar hastane önüne geliyordu yaralıları ve ölenleri bırakmak için takviye ambulanslar bile canaze evinden yaralananları taşıyordu bu tam bir faciaydı suriye ye giden örgüt elemanları bir süre suriye'de saklanmaya karar vermişlerdi asıl büyük eylem için hazırlık yapacaklardı hastane tedaviye alınan yaralılar çoktu yusuf miroğlu ise bir telefon ile öğrenmişti olan biteni aynı şekilde meryem kılıçdere ve çakır taşova da bir telefon ile öğrenmişti olan biteni hemen hastaneye doğru yola çıkmışlardı yarım saat sonra hastaneye geldiklerinde acı gerçeği öğrenmişlerdi angora ve çatara ise televizyondan öğrenmişlerdi haberi onlarda hemen hastaneye gitmişlerdi onlarda duyduklarına inanamamışlardı artık herkes tehlike içindeydi çünkü adem ölmüştü çünkü örgüt adem'i öldürmüştü tehlike çok büyüktü artık geride kalanlar cenazeleri defnettikten sonra herkes dağılmıştı ihtiyarlar başkan'ı cahit bey ise mekana geçip adamının yanına gidip hastasını sordu kimdi bu hasta bilinmiyordu adamı hastanın başından ayrılıp dinlenmeye çekilmişti cahit bey onun yanına girdi ve şöyle dedi ah be aslanım bir uyanabilsen ayağa bir kalksan işte tarih seni o zaman bir kere daha yazar diyip o hasta adamın yanından ayrılır o hasta adam kimdir bilinmiyordur.

Kalem ve kılıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin