102.Bölüm

11 2 0
                                    

Bilinmeyen bir tim çıkmıştı meydana kim bu ekibe yol vermiş olabilirdi bilinmiyordu kazım yavuz ölmüştü masanın aklına tek bir şey geliyordu kazım yavuz'un arkasını kollayan her kimse ve ölmesine her kim müsaade etmişse o kişi herkesi hedef almıştı ufuk beyin aklında tek bir soru işareti vardı bu adam kimdi görünmeyen bir düşman vardı ortada masa yakın zamanda tekrar toplanacaktı nisa amcası izzet beye ve yengesi songül hanım'a sormuştu adem abisini çünkü nisa adem abisi'nin öldüğüne inanmak istemiyordu ne tuhaf bir tek nisa inanmıyordu adem abisi'nin ölümüne adem'in bütün kuzenleri ile anıları vardı hem babasının tarafından hemde annesinin tarafından olan kuzenleri ile o kadar güzel anılar biriktirmişti ki, anlatmak ile bitmezdi o anılar ama şimdi o anıların yenileri gelmeyecekti mahsun çakır ile görüşmeye gitmişti herkese ufak bir ziyaret yapıyordu, ama kimse mahsun'a tanımıyordu hatta bazıları da mahsun'u tehdit ediyordu çakır ise adem'in ölümünden sonra iyice içine kapanmıştı diye kolay hem çocukluk arkadaşı hemde anca oğlu oluyordu adem çakır'ın bahar ise ne yapacağını bilemez olmuştu sadece iki sefer adem'i görmüştü oda iki sene önce ölümünden 3 gün önce idi ama adem'in ailesi ile yaşamayı seçmişti bahar iyide yapmıştı belki kılıçdere ailesinin yüzleri daha ağlamaz diye, ufuk bey uzun bir görüşme yapmaya başlamıştı masaya iki can alıcı aile oturacaktı katılacak ailenin biri karadenizli idi, bir diğeri ise rahmetli abisi ünal kaplan'ın masasından bir aile idi, iki aile de çok güçlü bir aile idi cahit bey yaralı ile ilgilenmeye devam ediyordu hiç kimse bilmiyordu cahit bey'in sakladığı yaralı kim diye çünkü bir sır gibi saklamıştı herkesten örgüt eylemlerine hız kesmeden devam ediyordu çok ses getirici eylemler yapmaya başlamışlardı büyük tuzak daha başlamamıştı artin telefon ile çatara'yı aramıştı yeni eylem yerleri için görüşmek istemişti çatara kabul etmişti selma hanım ve ekibi hergün uyuşturucu satıcılarına eş zamanlı baskınlar yapmaya başlamıştı adanalı ve maria ise sonunda evleneceklerdi ama bu durum onların canını sıkıyordu çünkü adem adanalı ya bir söz vermişti maraz ali'yi kim öldürdüyse o pisliği sana bulacağım diye adanalı bir an şüpheye düşüp adem de öldü hemde katilleri bulmadan diye aklından geçirmişti ama maria her defasında adem'i destekledi bahar adem'i düşünürken izzet ağa elinde saz ile gelmişti sazı bahar'a verip şöyle demişti hadi kızım vur sazın teline de bakalım ne söyleyecek bahar sazı eline almıştı peki bana diyip sazın teline vurduğunda şu türkü çıkmıştı o tellerden ve herkesi ağlamıştı o türkü

Ayrılığı Çeken Bİlir

Bir mendildir ki sallanır
Dostun elinde ayrılık
Yürüye yürüye bitmez
Gurbet yolunda ayrılık X2

Ayrılığı çeken bilir
Gurbet ele çıkan bilir
Çizgi çizgi yol yol olur
Yarin elinde ayrılık

Ayrılık sevda yüküdür
Bitmez tükenmez öyküdür
Bazen içli bir türküdür
Ozan dilinde ayrılık

Yollar ömür boyu uzun
Sonu gelmez yolum uzun
Zeytin gözlü kara kızın
Örgülürinde ayrılık X2

Ayrılığı çeken bilir
Gurbet ele çıkan bilir
Çizgi çizgi yol yol olur
Yarin elinde ayrılık

Ayrılık sevda yüküdür
Bitmez tükenmez öyküdür
Bazen içli bir türküdür
Ozan dilinde ayrılık

Ucu bucağı belirsiz
Bir bahça bu dünya sensiz
Alkan ağaçtır meyvesiz
Biter dalında ayrılık

Ayrılığı çeken bilir
Gurbet ele çıkan bilir
Çizgi çizgi yol yol olur
Yarin elinde ayrılık

Ayrılık sevda yüküdür
Bitmez tükenmez öyküdür
Bazen içli bir türküdür
Ozan dilinde ayrılık

Kalem ve kılıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin