Kılıç Holding de sevinç devam ediyordu uzun yıllardır ölü bilinen İzzet ağa ölmemişti ve Kılıçdere Ailesi şok içinde idi böyle olacağını sezen İzzet ağa Songül hanım'a ve kızına herşeyi anlatmak için orada olduğunu söylemişti ve anlatmaya başlamıştı hem eşi hemde kızı onu dinliyordu bundan tam 29 yıl önce Davut tataroğlu Cardinal tarafından bir emir almış idi Ulucan Ailesi'nin rahat hareket etmesi için Kılıçdere Ailesi'nin önü kesilmesi lazımdı oğlumuzun kaçırılmasından sonra 1 ay içinde sürekli Suikast'e uğradım ama hiç birinde de öldüremediler beni Songül ve sen Kızım 29 yıl sizden ayrı kalmak bana sanki ölüm idi yalandan öldüğüme üzülmedim 29 yıl sizden ayrı kalma'ma üzüldüm ben diyip kucaklaştılar Kılıçdere Ailesi İzzet ağa nın haberine çok ama çok sevinmişlerdi hatta kızları dvd den bir parça açmıştı şu tarlanın düzüne adlı türkü çalıyordu Şu tarlanın düzüne yandım oy Buğday ektim düzüne tez gel oy Bilmedim gönül verdim yandım oy Bir zalımın kızına digel oy oy Ekinler ekiliyor yandım oy Dibine dökülüyor tez gel oy Eller yar yar dedikçe yandım oy Ciğerim sökülüyor tez gel oy oy Çeşmenin başındasın yandım oy Söyle kaç yaşındasın digel oy Ben senin derdindeyim yandım oy Sen kimin derdindesin digel oy Adnan için ise son çırpınışlar idi çoktandır onun adamları tek tek Adem'in kurduğu tuzağa düşmeye başlamışlar idi ama Adem'in istediği şey Cemal ile Davut idi onları almadan Adem rahat etmeyecekti tek bir amacı vardı en güçlü olmaktı babasının mezarının başında öyle söz vermiş idi en güçlü olacaktı Adem zaten dostları tarafından çok sevilen biri idi hem masaya yeni dostlarını da kabul etmiş idi onlarda gelip masasını şereflendirmişlerdi artık herkes için yeni bir dönem cidden başlayacaktı ya Cardinal ne yapacaktı bazı isimlere ulaşmak için en değerli adamlarını gözden çıkarmayı göze almıştı ve kalemlerini kırmıştı Celal Yürekoğlu Davut Tataroğlu ve Adnan Adıgüzel bunların kalemi Cardinal tarafından kırılmıştı Celal Yürekoğlu ise Adnan'ın dayısı idi yukarıda ise merakla beklenilen neydi Alper ise tekrar Adem'igörev de görmek istiyordu ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın tek bir kişi bu hainlere dur diyecekti oda Adem idi oda zaten artık hem çevresi ile hemde dostları ile büyük bir ordu olmayı başarmıştı ve yine tabi görev Adem'e verilecekti onun hakkı idi CIA ise kimi indireceği hakkında görüşmeler yapıyordu işkence yapmak için ve Adem'in canını yakmak için birilerini alacaklardı Dayı ise her yere haber salmış idi aradığı belli idi Ünal Kaplan'ın katillerini bulmaya çalışıyordu onun için CIA onlara nasıl savaş açtı ise Dayı ve ekibi'de CIA'a ya savaş başlatmış idi herkes her yerden saldırmaya başlamış idi İzzet ağa ise yıllar sonra Ailesi'ne kavuşmuştu bunun mutluluğunu yaşıyordu masa eski gücüne dönebilirse onlar için büyük bir başarılı olmuş olacaklardı ama Dayı sağlam bir plan yapmış idi onu uygulamaya başlayacaktı 1 ay sonra tehlikeli bir düşman gelmek için hazırlanıyordu kimdi bu hiç kimse bilmiyordu ama bilinen tek bir şey vardı eğer o gelirse bütün dengeler bozulacaktı vede Adem ve ekibi vede dostları zor bir dönemin içine girmiş olacaklardı Ersin ise avına sinsi sinsi yaklaşmaya başlamıştı o emri yerine getirip Başkan'ı öldürecekti Ali Kılıçdere ise Holding ile ilgilenirken kapı'dan birden Halil Ulucan belirdi ikisi odaya geçtiler ve korkulan olmuştu ikisinde birbirine savaş açmışlardı birbirlerinden habersiz amca ve yiğen birbirlerine savaş açmışlardı ve Halil Ulucan yemin etmiş idi Kılıçdere Ailesi'ni Türkiye'den silmeye aynı şekilde Ali Kılıçdere'de yemin etmişti Ulacan Ailesi'ni Türkiye'den silmeye birbirlerinden habersiz olsalar bile amca yiğen savaşı başlamıştı artık