Halil ile doruk'u tuzağa düşürmeye çalışan ali kılıçdere planı kurmuştur kafasında halil ile doruk'un geçtiği yol güzergahına pusuya yatmışlardı. Kuşçu baba gelenleri hoşlar buyur eder köroğlu istanbul'un çok değiştiğini gördüğü için kuşçu babaya anlatmasını ister, kuşçu baba da köroğlu'nun gittiği tarihten bu yana değişenleri tek tek anlatmıştı bizim köroğlu'na adem'in dostlarını ve düşmanlarını da anlatmıştı köroğlu adem'in annesi songül anayı da sorar kuşçu baba da evlat çok merak ediyorsan git izzet ağanın evine evlat şahin ağa ile fırtına adem'in mekanına gitmişlerdi. Fırtına adem'e takılarak şöyle demişti usta gözün aydın sana iki güzel haberim var birincisi köroğlu dönmüş kuşçu babanın yanındaymış. İkincisi ise diyarbakır'lı gececekmiş haftaya diyince adem o sevinç ile fırtınanın anlından öperek sevinç'ini göztermişti filiz hanım ile ayşe hanım bir olup jon begal'e savaş açmışlardı. Mahsun fırat ile çakır doruk'un adamlarını indirmeye karar verir halil'in kolunu kanadını kırmak için bu hamleyi yapmak isterler. Adalet hanım ise radyoda dinlediği bir türkü ile gözleri dolar o an için aklından kaybettiği eşi gelir, o türkü'nün ismi ise şudur bir bulut olsam mecnunum leylamı gördüm adlı türkü idi, eski anıları gözünün önüne gelmişti. köroğlu ise adamları ile kuşçu babanın mekanından ayrılacağı anda adem ve ekibi gelir mekana adem köroğlu'nun arabasına binerler köroğlu'nun adamı ahmet reis'in evinemi gidiyoruz abi diyince aldığı cevap ile reis'in evine doğru yola çıkar. Çakır ile yusuf'a haber gelir pusu kurulan yerden beş dakika sonra doruk'un adamları geçerken çakır ile yusuf'un saldırısı sonucunda öldürülürler ufuk bey bu olaya çok sinirlenir bu saldırıyı adem'in yaptırıp yaptırmadığını araştırmaya başlar eğer bu saldırıyı adem yaptırdıysa sonucu ölüm olacaktı. Çakır ile yusuf saldırıyı yaptıktan sonra adem'in evine giderek olayı olduğu gibi anlatacaklardı. Adem ile köroğlu eve gelmişlerdi içeri girer girmez salona geçmişlerdi, songül ana ile izzet ağa karşılarında köroğlu'nu gördüklerinde çok sevinmişlerdi köroğlu'nu sofraya davet edip daha sonra çay içerken sohbet ettiler. Köroğlu'nun gelişi ile derin bir oh çekilmişti, alper'in ölümü ile uyuyan örgüt adamları tek tek hücre evlerinden çıkmaya başlamışlardı hedef belli idi. Türkiye'de dalgalanan ay yıldızlı türk bayrağını indirip israil bayrağı asmak için ellerinden geleni yapıyorlardı hainler. Ama şunu unutuyorlardı türk millet'i imanıyla yaşar ve imanıyla ölür bizlerin imanı olduğu sürece hainler bu güzel ülkeyi asla yıkamayacaklardı.