39.Bölüm

792 29 7
                                    


Saadet,Ayşe ve Damla Karaca'yı yıkamaya giderler Güneş'te Karaca'nın yatağını hazırlıyordu.

Bir kaç dk sonra geldiler Karaca yatağına yattı ve odasından çıktılar,çıktıkları vakit Karaca'nın odasından çığlıklı sesleri geliyordu,siniz krizi geçiriyordu.

Tekrar hepsi odaya girip Karaca'yı sakinleştirmeye çalışır sonra Selim gelip sakinleştirir.

Ayşe,Saadet,Damla akşam yemeğini hazırlamaya gitmişlerdi.

Güneş:Ben gidiyorum artık.
Damla:E kalsaydı akşam yemeğine.
Güneş:Yok ben-
Ayşe:Güneş sen bu akşam burda mı kalsan?
Güneş:Neden?
Ayşe:Karaca'ya göz kulak olursun...seninle-
Güneş:Tamam kalırım...ben bi babama haber vereyim.
Ayşe:*gülümser* Tamam

Güneş babasını arar ve izin ister,babası izin vermişti kalmasına.

Sofra hazırdı.

Saadet:Güneş sen bi Akın'ı çağırsan.Bu arada acaba Karaca yer mi?
Güneş:Bence yemez...yani burda yemez...en iyisi yemeğini odasına götüreyim.

Güneş akşam yemeğinden bir kaç şey koyup Karaca'nın odasına bırakmıştı tam çıkacakken Karaca seslendi.

Karaca:Güneş?
Güneş:Efendim Karaca...
Karaca:Bu gece burda kalır mısın?Yalnız kalmak istemiyorum.
Güneş:Kalırım tabi Karaca *gülümser* sen daha iyimisin?

Karaca birşey demeden kafasını yastığa koyar ve gözlerini kapar. Güneş'te birşey demeden odadan çıkar. Tam iniyorken merdivenlerden aklına Akın gelir...onu da çağırması gerek yemek,yemek için. Odasının kapısına tıklatır. Ses gelmeyince yine tıklatır. Sonra açar kapıyı yavaşça.

Güneş:Akın? *kapıyı daha fazla aralar*

Akın'ın yatağında yatığını görür. Ona yaklaşır ve yatağının kenarına oturur. Gülümser. Kendisinin gülümsediğini fark ettiğinde hemen gülümsemeyi bırakar.
Elini Akın'ın omuzuna koyar.

Güneş:Akın?Hadi uyan akşam-

Akın bi anda uyanır Güneş'te korkmuştu bi an öyle uyandığında.

Güneş:Akın?Sen iyi misin?

Akın'ın bembeyaz yüzünü görür.

Akın:Güneş?
Güneş:Senin ateşin mi var?

Elini Akın'ın anlına koyar.

Güneş:Anlayamıyorum ki. *elini çekip dudaklarını Akın'ın anlına bastırır* Vallahi var Akın.

Akın:Birşey yok.
Güneş:Nasıl bir şey yok?Dur hemen ateş düşürücü bulmaya gidiyorum.

Güneş hemen diğerlerin yanına gider.

Cumali:Güneş...nerde kaldınız ya hadi yemek soğuyor.
Güneş:Akın'ın ateşi var.
Ayşe:Ne?
Güneş:Ateş düşürücü gerek....ve ateş ölçüsü var mı?
Saadet:Ay dur vardı ben getiriyorum.
Güneş:Siz yeyin yemeğinizi ben Akın'a bakarım.

Güneş ilacı ve ateş ölçüsünü alıp Akın'ın yanına gider.

Bütün gece Akın'ın ateşi ile uğraşır.

Güneş bi an uyanmıştı...uyuya kalmıştı Akın'ın ateşini düşürmeye çalışırken fakat Akın yanında yoktu. Güneş kalkıp oturma odasına gitti. Akın'ın koltukta otururken ağladını gördü,ağlarken ise İdris Koçovalı'nın resmine bakıyordu.

Güneş yavaşça yaklaştı,elerini omuzlarına koydu,Akın'da bi an döndü,karşısında Güneşi gördüğünde ise daha çok ağlamaya başlayıp başını Güneşin omuzuna koydu. Güneş'te eli ile Akın'ı sakinleştirmek için yanağını
okşuyordu.

....
Okuduğunuz için teşekkür ederim 💚

Bu arada 2bin okumaya ulaştı bu hikaye 🤩teşekkürler✨

"Çukurun güneşi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin