41.Bölüm

827 28 8
                                    

Akın artık kendini biraz daha  iyi hissediyordu. Güneş ile oldukça zaman geçiriyordu hatta onu ormana götürüp silah kullanmayı öğreti,Güneş zaten biliyordu ama atışları iyi değildi ,Akın sayesinde daha iyi oldu. Kara kuzular vaktinde Güneş kendi,kendini eğitmişti bıçaklar ile arası iyidi,kendisini savunacak kadar baya iyi dövüşmeyi de biliyordu.

Akın:Güneş akşam yemeyi için  gelsene bize.
Güneş:Gelemem Akın.
Akım:Neden?
Güneş:Çünkü bu kaçıncı artık...bizim eve bile gidemiyorum.
Akın:*gülümser* İleride zaten hep bizim evde olacaksın.
Güneş:O ne demek *gülümser*
Akın:Ne,ne demek?
Güneş:İşte demin söylediğin.
Akın:Ben birşey söylemedim *gülümser ve oturduğu yerden kalkar*
Güneş:Yaaa *güler*

Akın elini Güneşe uzatır,yerden kalkarken elini tutarak yardımcı olsun diye. Güneş Akın'ın uzattığı eline bakar ve Akın'ın elini tutarak yerden kalkar.Güneş kalktığında Akın ile yüz yüze gelir ve elleri hala birleşikti. İkiside birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu...birbirlerine yavaşça yaklaşıyordular fakat bu anı Akın'ın telefonun çalma sesi ile bozdu.

Akın gözlerini kapadı ve sıkıca sıktı,Güneş'te sadece gülmemek için kendini tutuyordu. Akın cebinden telefonunu çıkarıp kim aradığını bakmadan açtı.

Akın:Ne var!
Sultan:Oğlum ne bu tavır?!
Akın:B-babaanne ben...özür dilerim-

Güneş Akın'ın yanından gülmek için uzaklaşmıştı.

Akın:Babaanne bi an-
Sultan:Neyse...akşam yemeğine geliyorsun dimi?
Akın:Evet,evet geliyorum.
Sultan:Tamam bu akşam daha erken gel.
Akın:Tamam babaanne.
*telefon kapanır*

Akın telefonunu cebine koyar ve Güneşin yanına gider.

Akın:Ne gülüyorsun Güneş?Komik birşey mi oldu?
Güneş:Yok,yok *kendini gülmemek için zor tutuyordu*
Akın:Neyse ya...hadi gidelim.
Güneş:Tamam...sen önden yürü.

Akın arabaya doğru yürüyordu Güneş'te arkasından çaktırmadan ona gülüyordu. Arabanın yanına geldiklerinde Akın Güneşe döndü.

Akın:Sakinleştin mi?
Güneş:Ha?
Akın:Gülüyordun...geçti mi.
Güneş:*yine bi anda güler* Ayyy hatırlatma.

İkiside arabaya binerler. Bir süre sonra Akın'da güler öyle yol boyunca ikiside güler.

Güneşin evinin biraz yakınına park etmişti arabayı Akın.

Akın:Akşam yemeğine gelmeyeceğinden emin misin?
Güneş:Eminim.Başka sefer gelirim.
Akın:*gülümser*Tamam
Güneş:*gülümser* Görüşürüz,iyi geceler.
Akın:İyi geceler.

Tam Güneş arabadan inecekken Akın durdurdu.
Akın:Güneş...
Güneş:Efendim?
Güneş Akın'a ,Akın Güneşe bakıyordu....Akın yavaşça Güneşe yaklaşıyordu bakışları dudaklarındaydı ve bi tık yaklaşmışken Güneşin evinin dış kapısı açılmıştı Güneş'te itmişti Akın'ı.

Güneş:Babam,babam.Eğil.

Eğilmişti ikiside fakat babası oldukları tarafa bile bakmıyordu.

Akın:Biz neden saklanıyoruz Güneş?
Güneş:Bilmiyorum....hadi babam dönmeden gidiyorum ben iyi geceler. *arabadan çıkar ve evine gider*
Akın'da Güneş evine girene kadar ona bakıyordu,eve girdiğinde arabayı sürmeye başladı .

Güneş evine girdiğinde ayakkabı dolabında sabun ve diş fırçası buldu.

Güneş:Baba ya....

Güneşin babası'nın hastalığı arada gösteriyordu kendisini.

Güneş:Nereye gittin ki sen şimdi?

Güneş anahtarlarını alıp babasını aramaya çıktı.

Akın'da eve gelip kapıdan girer girmez gerginlik hissini hissede biliyordu.

Ayşe:Hoşgeldin oğlum.
Akın:Hoşbuldum Anne.

Hepsi sofraya oturmuştu ve Selim'in gelmesini bekliyordu. O da geldikten sonra herkes yemeğini yemeğe başladı ortam sessizdi.
Ama Selim sensizliği bozdu.

Selim:Karaca.....odana çık.

Karaca yerinden kalkıp odasına doğru gitti ama odasına girmedi merdivenlere oturup ne konuştuklarını dinledi.

Cumali:Ne oluyo oğlum?

Selim:Karaca'dan Azeri sen mi öldürmesini istedin *sultana bakar*

Bi an herkesin bakışları Sultana doğru döner.

Cumali:Anne....be diyo bu çocuk?
Sultan:Doğru söylüyo....İdris Koçovalı'nın katilini....dedesinin katilini  öldürmeyip ne yapacaktı?

Selim bu sefer çok kızmıştı bi an yerinde kalkıp masayı sallamıştı...herkes ayağa kalkmıştı.
Selim Sultan'ın yanına gidip bağırdı.

Selim:Ne konuşuyorsun sen?!Kızımın eline silah vermek ne demek?!

Cumali:Selim!Karşında kim olduğunu unutma!

Selim Cumali'ye karışı döner.

Selim:Sen ne konuşulduğunu farkında mısın?Benim kızım-
Cumali:Ha senin kızın ha benim kızım!Gereken yapılmış!
Selin:Sen ağızından çıkanı duyuyor musun? *sultana karşı döner* Karacayı bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok *ayşeye bakar* kimsenin. *yine sultana bakar* Çünkü benim kızım....benim kızımın kaderine siz karar veremezsiniz.

Selim kapıya doğru gitmeye başladı ama Cumali arkasından seslendi.

Cumali:Çocuk!

Selim:.....Ben çocuk değilim abi...*evden çıkar*

Sultan:Toplayın masayı.
Ayşe:Emredersin.

Sultan bakışlarını Ayşe'ye çevirmişti.

Ayşe de sinirlenmişti Sultana o da susmamıştı.

Damla:Tamam,tamam anne biz topluyoruz.

Ayşe:Ben toplamıyorum. Bundan sonra bu evde bana kimse karışamayacak hiç kimse!

Cumali:Gelin hanım.
Ayşe:Ne oldu?Şimdi gelin hanım mı olduk Cumali abi?
Saadet:Ayşe sakin-
Ayşe:Ya bırak!Siz..siz benim kızımı katil yaptınız!Bir de üstüne çıldırtınız!Hala-
Sultan:Eeee *sinirlenip eli ile masaya vurur ve oturduğu yerden kalkar*Yeter ama!Öyle bağırma,çağırma ile meseli büyütmeye gerek yok!Senin kızın doğru olanı yaptı. Mesele kapandı!
Ayşe:Sen ne diyorsun anne ya!Doğru olanı yapmak Karaca'ya mı kalmış?!Siz ne güne duruyordunuz?!
Damla:Ayşe!Sakin ol!
Ayşe:Kocanı koruma!
Cumali:Akın!!

Akın bi kenara çekilmiş olanları seyredemiyordu bile...gözleri bile sulanmıştı amcası ona seslendikten sonra kendine gelip annesiniz yanına gitti.

Ayşe:Oğlum görüyor musun kardeşine ne yaptıklarını?
Akın:Tamam anne.

Akın annesini odasına götürmüştü. Ve diğerlerin yanına gidiyordu fakat Güneş hakkında konuştuklarını duyduğunda durup onlara görünmeden dinledi.

Cumali:Anne...
Sultan:Birşey söyleme Cumali....ben çok mu isterdim böyle olmasını?
Cumali:Belki vardı-
Sultan:Şu an Çukurda Karaca'yı nasıl önemsiyorlar en çok sen biliyorsun. Tabi biraz da Güneşin parmağı var bu işte.
Cumali:Güneş mi?Güneş ne alaka anne?
Sultan:Karaca'ya kaçarken yardım etmiş.
Cumali:Ne?!
Sultan:Düğüne bile gitmiş ben görmedim onu ama...işte beni Metin götürmüştü ben de içeriye girdikten bir kaç saniye sonra Güneş çıkmış...Metin görmüş yani.
Cumali:Vay....Güneş'ten beklemezdim.
Sultan:Bende.

Akın duyduklarına inanamıyordu,odasına girdi kapıyı kilitledi. Yatağına yattı ve Güneşin böyle birşey nasıl yaptığını aklı almıyordu. Düşüncelerini telefon çalarak bozdu...Güneş arıyordu Akın telefonunu aldı fakat açmadı sessize aldı ve uyudu.

Güneş o sırada Akın'ı hala arıyordu.

Güneş:Hadi  Akın aç şu telefonu!!Babam kayıp!!

....
Okuduğunuz için teşekkür ederim💞

(Bu arada yeni fragmanı gördünüz mü?Tek kelime ile efsane)

"Çukurun güneşi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin