Selim'i son nefesini Yamaçın kollarında vermişti. Hastaneye götürdüler Selim'i bir odaya yatırdılar yanında Yamaç ve Cumali vardı Akın odanın dışındaki koltuklarda oturuyordu Güneş'te yanındaydı. Akın İki eli ile başını tutuyordu.
Güneş:Akın?Dışarı çıkalım mı?Diğerlerin yanına...hava al biraz hadi...
Akın:Ne havası Güneş...benim babam orada yatıyor ben-ben gitmem.
Güneş:Bir yere gitmeyeceğiz Akın sadece dışarı çıkalım...açık hava iyi gelir kendine gelirsin hadi nolur lütfen yapma bunu kendine...üzme kendini.Akın birşey demez...Güneşin babası gelir hastaneye.
Emmi:Kızım...? *akına bakıp üzülür*
Güneş:İçerdeler baba.Emmi odaya girer. Akın'da oturduğu yerden kalkar.
Güneş:Nereye Akın?
Akım:Dışarıya...hava alalım dedin ya...babam uyanınca beni böyle görmesin.
Güneş:T-tamam.Selim ölmüştü fakat Akın bunu kendine bile söyleyemiyordu,kabullenmiyordu.
İkisi hastanenin dışına çıktı. Herkes hastanenin önünde haber gelmesini bekliyordu. Bazıları Selim'in öldüğünü konuşuyordu.
Akın:Siz ne konuşuyorsunuz?!Benim babam ölmedi tamam mı?!
Herkes bi an susar.
Güneş:Akın...sakin ol...
Güneş Akına arkasını döndü ve göz yaşlarını saldı. Ağladığını belli etmek istemiyordu...Selim'in öldüğünü biliyordu. Akın ordan oraya yürüyordu yerinde duramıyordu.
Akın:Kurtardılar....şimdi gelecekler,diyecekler allah korumuş diyecekler,verilmiş sadakası varmış diyecekler bak görürsün şimdi...bişey olmadı.
Bi süre sonra Cumali çıktı hastaneden.Akın:Amca...amca. Ne oldu?Aldılar mı odaya?Ha,söyle...bunlara birşey söyle ya...öldü filan diyorlar...allah korusun...ha?Ne zaman...görebilirmiyim?Eğer odaya aldılarsa önce ben girsem olur mu?Ben çok merak ettim de...ha?Amca...
Akın'ı böyle görmek Güneşin canını yakmıştı. Yüzünü iki eli ile kapatıp Celasun'un arkasına geçip bıraktı gözyaşlarını.
Akın:Birşey desene...amca?Bişey de..iyi desene...kardeşim iyi desene...birşey olmadı kardeşime...kardeşim sağa desene...*sinirleniyordu*Birşey desene...amca.
Akın Cumali'nin iki yakasından tutup bağırdı.
Akın:Bana iyi desene.İyi de,iyi.İYİ DE!KARDEŞİM İYİ DESENE LAAN!CUMALİ KOÇOVALI!
Akın'da göz yaşlarını tutamayıp ağlar.
Akın:İyi de bana!İyi de!İYİ DE BANA!BENİM BABAM ÖLMEDİ!İYİ DE BANA!İYİ DESENE LAN!
Akın Cumali'nin yakasını bırakıp ağlamaktan nefesiz kalır.
Celasun ona ayakta durması için yardım ediyordu.Güneş:Akın iyi misin...
Akın kalkıp etrafa bakar.
Akın:Hepinizin allah belasını versin lan!Beni BİTİRDİNİZ LAN!BİTİRDİNİZ BENİ OLDU MU?!
Akın daha fazla ayakta duramayıp yere düşer. Celasun ve Güneş kalkması için yardım eder. Akın Güneşe bakar eleri ile kafasını hafifçe tutar.
Akın:Güneş...gördün mü?Bitirdiler beni...beni bitirdiler...ben bittim.
Güneş:Hayır...Akın lütfen-
Akın:Beni bitirdiler.Güneşi bırakar,ağlamayı bıraktığında oradan gider. Güneş ve Celasun tam onun arkasından gidecekken Cumali onları durdurup başka bi kaç adam gönderir.
Güneş Celasuna bakar ve ağlar. Celasun'da ona destek olmak için omuzundan tutup sarılır.
Akın'ın başı ağrıyordu...babasını düşünüyordu...Akın Çukura indi arkasından gelen Çukurun adamları geldiğini biliyordu...adamlardan biri durmasını söyledi,sakinleşmesini söyledi fakat Akın belindeki silahı çıkarıp onlara karşı yere doğru ateş etti ve onu takip etmemelerini söyledi.
Akın Çukurun silah deposuna girdi ve bir balta alarak kutulardan birisinin kilidini kırdı ve içinden silah çıkardı.
Arabasına binip Erdenetlerin evine doğru sürdü. Bu sırada Güneş onu arıyordu fakat telefonu kapalıydı Akın'ın Güneş'te telaşlanıp Celasuna doğru döndü.Güneş:Akın açmıyor...başına birşey gelmemiştir dimi?
Celasun:Merak etme Güneş diğerleri onun yanında...biraz kafasını dinlesin,yanlız kalmak iyi gelir. Sen de iyi misin?
Güneş:Değilim...Akın'ın peşinden giden adamlar geldi.
Celasun onlara burada ne işleri olduğunu sordu onlarda Akın onlara karşı ateş edip takip etmemelerini söyledi.
Güneş daha fazla telaşlandı.Güneş:Nerde olabilir ki?Ben Akın'ı bulmaya gidiyorum Celasun.
Emmi:Nereye kızım?
Güneş:Baba Akın kayıp onu bulmam gerek hiç hayır deme...şu an bana ihtiyacı var tamam mı...beni merak etme. *belindeki silahı gösterir*
Emmi:....tamam git.....Güneş Akın'ı bulamaya gider ,kahveye,bazen buluştukları yere bakar fakat orada yoktu Güneş'te çare Aliço'nun yanına gitti. Aliço'dan yardım istedi ve ikisi birlikte aramaya koyuldular.
O sırada Akın Erdenetlerin evine geldi fakat çok adam görünce başka yol buldu. Bir küçük orta boyda yat alıp onu sürmeye başladı. İyice yaklaştıktan sonra silahları hazırladı.
İçerideyse Efsun ve Cengiz sohbet ediyorlardı. Cengiz cama doğru döndü ve Efsuna dışarı,güzel denize bakmasını söyledi. Efsun dışarıya baktığına Akın'ın gördü.
Efsun:Akın?
Cengiz:Ne?
Efsun:Cengiz amca yere yat!Bi an camlar patladı ve büyük bir gürültü koptu.
Akın bütün siniri ile bağırıyor ve ateş ediyordu.Akın:LAAAAN!SELİM!KOÇOVALI!BU İSMİ UNUTMAYACAKSINIZ!LAN!
Depodan aldığı silahın kurşunu bitiğinde onu bırakıp eline iki tane el tabancası aldı ve ateş etmeye devam etti. Kurşunları bittikten sonra oradan uzaklaştı. Cengiz ayağında vurulmuştu.
Güneş ve Aliço Akın'ı hiç bir yerde bulamadılar.
Güneş:Tamam Aliço...bu kadar yeter seni de yordum.
Aliço:Yok,yok bulacağız Akını.
Güneş:Bundan sonrası bana bırak hadi sen yat uyu.Aliço evine girer. Güneş'te yavaşça kahveye doğru gider. Kahvenin önünde durup Selim'in kahvenin önüne gelipte ona gülümsemesi gelir aklına. Güneş yere atar kendisini ve ağlar o kadar ağlar ki. Kalbi hızlı atmaktan,başı ağırıdan çatlayana kadar ağlamaya devam eder.Selim abisinin ölümüne çok üzülür...Akın'da ortalarda yoktu. Akın'ın şu an Güneşin sarılmasına onun omuzunda ağlamasına o kadar ihtiyacı vardı ki. Güneş bunu biliyordu. Fakat Akın ilk önce kızgınlığını atmak istemişti.
....
Okuduğunuz için teşekkür ederim 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Çukurun güneşi"
Fanfiction(Çukur hayali gerçek olmayan,uydurulmuş sahneler yaratım umarım beğenirsiniz iyi okumalar) Mücahit (Emmi)'nin tek kızı Güneş dünyaya geldiğinde bütün çukur kutlama yapmıştı. Güneş dünyaya geldiğinde İdris baba büyük gülümsemesini bütün çukura göster...