"Çukurun güneşi"

54.Bölüm

Yamaç büyük hamlesini yapmıştı ve Erdenetlerin bir kaç şirketini patlatmıştı. Akın ve Güneş'te bombaları yerleştirmeye yardım etmişti,hiç kimse zarar görmemişti.

Akın Güneşi evine bırakmıştı aralarında hiç bir konuşma olmuyordu sadece merhaba ve görüşürüz kelimeleri kullanıyorlardı.
Güneş evinin kapısını açıp içeriye girdi. Ayakkabılarını çıkardıktan sonra ilk işi babasını kontrol etmek olmuştu. Babası odasında uyuyordu,Güneş mutfağa geçip buz dolabını açtı...yine ayakkabı vardı içinde. Ne güzel babası artık düzeldi demişken yine başa sardı herşey. Güneş buzdolabından ayakkabıları alıp yerine koydu ve odasına geçti. Uyuyamıyordu,uyumakta istemiyordu. Yatağında biraz yatıktan sonra dışarıya hava almaya çıktı. Akın'ı aradı ama açmadı. Onuda pek rahatsız etmek istemiyordu hatta belki ilişkilerine ara verdiler ama bunu ikiside bilmiyordu zaten durumlarda pek ilişkileri gidemiyordu. Çukurdan dışarıya çıktı. Baya uzaklaşmıştı Çukurdan ,karşısındaki denize bakıyordu bi banka oturup karşısındaki güzel manzaraya baktı. Diğer banka birisi oturdu ama içki kokusu Güneşin yanına kadar geliyordu. Adam...siyah kapşon'lü bir adam oturdu yandaki banka. Orada öylece sızdı.
Güneş bir süre ona baktı sonra bakışlarını yine manzaraya doğru çevirdi.
Adamın olduğu diğer taraftan bir sesler gelmeye başladı,Güneş o tarafa baktığında bir kaç çocuk adamı rahatsız ederken gördü,adam'da biraz uyanmış onları kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu fakat adam daha düzgünce gözlerini bile açamıyordu. Çocuklar adamın ceplerinde ne varsa alıp kaçarlar adamla belinden silahı çıkarıp tam ateş edecekken Güneş hemen yerinden kalkıp adamın silah tutan elini sıkıca tutar. Adamın yarı açık gözleri Güneşi zar zor bulur.

Adam:Sen de kimsin?
Güneş:Bırak silahı...
Adam:*hafifçe güler* Sen de mi onlardansın...hepsini çaldılar işte.

Güneş adamı baştan aşağı süzdü ve baya berbat durumdaydı ve çok fena içki kokuyordu.
Güneş adamın elinden silahı alıp kurşunları çıkardı ve silahı geri verdi.
Güneş tam arkasını dönmüş gidecekken adam ona seslenir.

Adam:Dur!

Güneş ona doğru döner ve konuşmasını bekler fakat görüldüğüne göre adam o kadar sarhoştu ki beyni kelimeleri zar zor buluyordu.

Adam:Acaba....adını...öğrenebilir miyim?...*adam dengesini kaybedip yere düşecekken Güneş hızlıca ona yardım eder*

Güneş:Sen nerden çıktın başıma gece gece ya....

Güneş adamın elini boynuna omuzuna yaslayıp ayakta durması için yardım ediyordu.

Güneş:Hey!Kendine gel! *adamı hareket etmeye çalışıyordu* Sen nerede yaşıyorsun?
Adam:*cevap vermez*
Güneş:Offf yaaa....

Güneş bir taksi tutup adamı taksinin koltuğuna yatırır tabi taksi şöförüde yardım etmişti sonra kendiside ön koltuğa oturdu ve şöföre bir hotelin adresini söyledi.

Hotele geldiklerinde Güneş kafasını arka tarafa çevirip adama baktı sonra şöföre.

Güneş:Abi...*gülümser* acaba hotele sokmam için bana yardım eder misin?
Şöför:Ederim kızım.

Şöförle ikisi adamı hotelin resepsiyon kısmına bir koltuğa oturtur.

Güneş:Teşekkür ederim abi bundan sonrası bende.

Şöför gider.

Güneş resepsiyon'a gider ve bir kişilik boş oda sorar resepsiyonda çalışan kadın olduğunu söylediğinde Güneş rahatlar fakat kadın kimlik isteyince aklına adamın herşeyini çaldıklarını aklına gelir.
Güneş kendi kimliğini uzatır kadına. Odanın anahtarını alıp adamı zar zor odaya götürür. Yatağı yatırmaz resmen atar omuzundan ve tam çıkacakken adamın birşeyler söylediğini duyar.