Gece boyunca birbirlerine sarılıp sanki yılarca konuşmamışlar o gece herşey için konuşmuşlardı. Çukura giderken bir kaç simit alıp evlerine götürdüler daha doğrusu sadece Güneş almıştı Akın eve bile gidemiyordu.
Güneş:Sen eve mi gidiyorsun?
Akın:...ben...eve gidesim yok.
Güneş:Gel bize beraber kahvaltı yapalım...hadi itiraz istemem.
Akın:*hafifçe gülümser* Tamam.Akın ve Güneş eve girerler babası'da odasından çıkmıştı onlar içeriye girdikten sonra.
Emmi:Kızım?Akın? Siz nereden geliyorsunuz?
Güneş:Şey biz...*elindeki poşeti gösterir* Ben simit almaya çıktım Akın'da bana eşlik etti. Ben de onu kahvaltıya davet ettim.
Emmi:Biz kahvaltı yaptık ya...annen hazırladı kahvaltıyı.
Güneş:...Ne diyosun baba?
Emmi:İşte kızım masa dolu *masayı gösterir fakat masa boştu* Allah,Allah....annen masayı toplamış heralde.
Güneş:Baba-
Akın:Güneş...ben sana sofrayı kurman için yardım edeyim. *güneşin elindeki poşeti alır ve mutfağa gider*Güneş babasına yaklaşır.
Güneş:Baba sen iyi misin?
Emmi:İyi kızım...hem sizin bu saate ne işiniz var burada?!Okulda olmanız gerek.Güneşle babası konuşurken Akın mutfağa girip poşeti masanın üstüne koyar ve simitleri çıkarır. Buz dolabını açar...ayakkabı görür.Ayakkabıları alır ve mutfağa kapısından Güneşe bakar...Güneş babasınla konuşurken ona çaktırmadan ayakkabıları yerine koyar ve mutfağa geçer ve bir kaç şey hazırlar.
Güneş:Baba nereye?
Emmi:Kahveye kızım...Paşa beni bekliyor hadi siz de geç kalmadan okulunuza.
Güneş:....*gözler dolar*Akın yanına gelir ve sarılır.
Akın:Üzülme.
Güneş:Peşinden gitmeliyim.
Akın:Çocuklar kahvede merak etme.Güneş'te sıkıca sarılır Akına.
Mutfağa gittiler Güneş masayı görünce hafifçe gülümsedi.
Akın:Ne oldu?
Güneş:Böyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırlaya bildiğini bilmiyordum Akın Koçovalı.
Akın:Bende biliyorum canım birşeyler.
Güneş:Aferin sana canım *akın ın yanağından öper*Güzelce kahvaltı yaparlar.
Kahvaltı yaptıktan sonra sofrayı topladılar.Güneş:Teşekkür ederim.
Akın:*güneşe sarılır* Asıl ben teşekkür ederim.Ayrıldıktan sonra ikiside evden çıkar ve kahveye doğru giderler.
Babasını kahvede otururken gördüğünde rahatlamıştı yine başka yerlere gidecek diye ödü kopuyordu Güneşin.
Masaya oturdular.Güneş:Nasılsın baba?
Emmi:İyim kızım...
Güneş:Tamam....Meke onların yanına gelir.
Meke:Dün akşam Yamaç'ın ne yaptığını duydunuz mu?
Akın:Evet...
Güneş:Ne yapmış?
Meke:Cengiz Erdenet'i terk edilmiş biryere bırakmış ama tabi oğlu gelip kurtarmış.
Güneş:Çağatay mı?
Meke:Hayır...Kulkan....Kulkan Erdenet.
Güneş:O geri mi dönmüş.
Akın:Dönmüş...döndüğü gibi gidecek...Sen Erdenetlerin evinde hiç gördün mü onu?Fotoğrafta filan?
Güneş:Hayır görmedim.
Akın:Dur göstereyim...karşına çıkarsa bil...
Güneş:Tamam...Akın cebinden telefonunu çıkardı ve fotoğraflara girdi ve tam Güneşe gösterecekken telefonu çaldı Akın'ın.
Akın:Bunu açmam gerek.
Güneş:*tamam olarak başını sallar*-dün akşam-
Yamaç Cengiz'i kaçırdığı gece onu kurtarmak için Kulkan gelmişti.
Kulkan babasını eve götürüp onunla konuştu.Kulkan:Sen şimdi olanları düşünme...takma kafaya,sen yat,dinlen,uyu...zor bir gece geçti nihayetinde,sen bana söyle ne istediğini ben halederim senin için.
Cengiz:*hafifçe gülümser*Sen ne zaman böyle bir adam oldun da...karşıma geçip okalı laflar ediyorsun?
Kulkan:Ben hep böyleydim...sen beni görmüyordun ki...
Cengiz:Hadi ordan...senin başını kaç defa beladan kurtardım,kurtarmadım mı?
Kulkan:Neden?
Cengiz:Neden?
Kulkan:Seni başka türlü görebilmek mümkün değildi. Babaların padişahı.
Cengiz:*güler*
Kulkan:Neyse şimdi bunları geçelim...sen bana bir isim ver. Cumali mi,Yamaç mı,Akın mı?
Cengiz:Sen nereden biliyorsun bunları?
Kulkan:Günceleme yaptılar bana.
Cengiz:Kim yaptı?
Kulkan:Seren...sağolsun.
Cengiz:*gülümser*Bir kişiden bahsetmemiş sanırım.
Kulkan:Kimden?
Cengiz:Gü-* odanın kapısına birisi tıklatır ve Cengiz'in söyleyeceği şeyi keser* Gir!Odaya adamlardan birisi girer ve diğer olan şirketler hakkında bir kaç bilgi verir onlar konuşurken Kulkan kalkıp çıkar odadan...
-Şimdi-
Akın telefon görüşmesini yapmıştı ve bir kaç Çukur ile ilgili mesele halletmeye gitti,Meke ve Celasun ile birlikte. Cumali'de yoktu sadece babası ile ikisi kalmıştı kahvede sonra bi an Güneşin telefonu çaldı...Güneş:Bu kim ya?
Emmi:Ne oldu kızım,kim arıyor?
Güneş:Bilmiyorum ki...bu vakitler hep arıyo...bir kaç kere engeledim ama sanırım başka numaralardan arıyo. Yabancı numara yurt dışından.Güneş arayan numarayı babasına gösterir.
Emmi:Bu Afganistan numarası.
Güneş:Afganistan mı?
Emmi:Evet.
Güneş:Allah,Allah....Afganistan bir akrabamız yok dimi baba?
Emmi:*biraz düşünür* Yok,yok.Güneş telefonu komple kapatır.
Güneş:Baba sen buradasın dimi?
Emmi:Evet kızım...sen biryere mi gidiyorsun?
Güneş:Bu sabah gelirken çok güzel pastalar gördüm...çoktan yemiyoruz alırım akşama yeriz,süper olmaz mı.
Emmi:*gülümser* Al kızım,paran var mı?
Güneş:Var,var hadi görüşürüz.
Emmi:Görüşürüz.Güneş Çukurdan çıkmadan önce bir kaç Çukurun adamına babasına göz kulak olmalarını söyledi ve çıktı Çukurdan.
Güneşin tek başına çıktığı ve Akın ile çıktığı gece bir pastacı görmüştü o yüzden canı çok çekmişti fakat pastasının önüne geldiğinde kapalıydı ve 20dk sonra açılacaktı Güneş beklemeye karar verdi karşıya geçmesi için arabaların durmasını bekledi şans eseri birisi hemen durdu,Güneş diğer tarafa geçti ve banklardan birine oturdu. Aklına yalnız çıktığı gece geldi...o sarhoş adam...acaba nasıldı.Nedense onu merak etmişti.
Güneş:Aman,bana ne! *evet bunu sesle söylemişti o vakit yanlarımdan geçen insanlar ona baktı ve yoluna devam etti*
Kulkan'da hala onu hotele götüren kızın peşindeydi arada hotele uğrayıp kızı soruyordu.Bu gün yine gitmişti ümidi kesmişti artık son kez soracaktı ve sorduğunda cevap aynı çıktı. Kulkan hotelden çıktı ve arabaya bindi ve arabayı sürmeye başladı. Arabayı sürerken karşıya geçmeyi bekleyen bir kızı gördü arabayı durdurup karşıya geçmesini sağladı...bu kız ona çok tanıdık geliyordu. Arabayı biraz ilerleyip park etti ve bankların yanına gitti.
Kızın oturduğu bankın yanındaki banka oturdu ve onu seyretti...kız onun ona baktığını fark etti ve kafasını ona doğru çevirdi.Kız:Ne bakıyorsun? *kız adamın yüzüne bakınca biraz duraksadı*
Kulkan:Özür dilerim de....biz acaba bir yerde karşılaştık mı?*hafifçe gülümser*
Kız:Hayır.Nerden tanışıcaz?
Kulkan:Ben sizi tanıyorum sanki...adınız nedir?
Kız:Adımı ne yapacaksın?
Kulkan:Adınızı söylerseniz sizi tanırım belki...
Kız:Ben tanımadığım kişilere adımı söylemem.
Kulkan:*hafifçe güler* Aferin,aferin...anneniz *kız yine bakışlarını ona çevirir*...babanız...iyi öğretmiş....size.
Kız:*bakışlarını çevirir kulkandan*Kulkan oturduğu banktan kalkıp kızın oturduğu baka oturur.
Kız:Ne yapıyorsun?Kalk yanımdan?!Bak sapık var diye bağırırım!
Kulkan:Bağır....
Kız:Ne?
Kulkan:Bağır,bağır....
Kız:....
Kulkan:Adını söylersen giderim....söz.
Kız:Tuturdun adını söyle,adını söyle....Güneş!
Kulkan:A-adın Güneş mi?*gülümser*Güneş Savcı?
Güneş:Evet...git şimdi...bir dakika sen benim soyadımı nereden?-o resepsiyondaki kadın dimi zaten pek güvenilecek tip değildi.
Kulkan:...beni o gece hotele götürdüğün için teşekkür etmek istedim...Güneş.
Güneş:Neyse ne işte....
Kulkan:Bu arada aldığın kurşunlarımı geri isterim.
Güneş:Ne kurşu-*aklına o gece çocuklara vurmak için uzatan silahın kurşunlarını aldığı aklına gelir* Veremem.
Kulkan:Neden?
Güneş:Yanımda değiler...
Kulka:Başka sefer buluştuğumuzda verirsin.*gülümser*
Güneş:Başka sefer buluştuğumuzda mı?*güler* Çok beklersin...kurşunlarını unut...
Kulkan:Sen silahtan anlıyorsun sanırım...kurşunları çıkardığına göre...
Güneş:*güneş pastacı dükkanına çevirir kafasını ve kapıyı açık görür* He,he hadi ben gidiyorum.Güneş tam kalkıp gidecekken Kulkanda kalkıp kolundan tutar.
Güneş:Ne yaptığını sanıyorsun?!Bırak kolumu!
Kulkan:Yine görüşürüz *gülümser*Güneş elini hızlıca çeker ve kurtulur Kulkanın elinden. Güneş ters,ters bakıp ilerler yoluna.
.........
Okuduğunuz için teşekkürler💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Çukurun güneşi"
Fanfiction(Çukur hayali gerçek olmayan,uydurulmuş sahneler yaratım umarım beğenirsiniz iyi okumalar) Mücahit (Emmi)'nin tek kızı Güneş dünyaya geldiğinde bütün çukur kutlama yapmıştı. Güneş dünyaya geldiğinde İdris baba büyük gülümsemesini bütün çukura göster...