74.Bölüm

483 25 5
                                    

Uzun bir gece olmuştu...Akın ne kadar ısrar ederse etsin Güneş babasını bulmadan hastaneye gitmek istemiyordu.
Emmi'yi bulduklarında onu Metin'in evine bırakıp Akın Güneşi hastaneye götürdü.

Güneşin bir kaç yeri ağrıyordu sadece ve omuzu çürümüştü.
Gece yarısı hastanede fenalaşmıştı,ateş kaldırmıştı..Akın bütün gece boyunca Güneşin elini bırakmamıştı,serum takıldıktan sonra Güneş uykuya dağıldı Akın ise hala Güneşin elini tutuyor ve başını yatağın ucuna yaslayıp onu izliyordu.

Sabah olunca taburcu oldu.
Hastaneden çıkarken Akın'ın kolunu tutarak destek alıyordu..Akın'ın da tabi hoşuna gitmiş ki hafifçe gülümsüyordu.

Arabaya binip Akın Güneşi evine götürmüştü.

Akın:Emin misin?Bizim eve gelmen daha iyi olur..
Güneş:Sen benimle dalga mı geçiyorsun Akın? *arabanın kapısını açar*

Akın'da hızlıca arabadan çıkıp Güneşe yetişir ve inmesi için yardım eder.

Güneş Akın'ın yardımını reddetmiyordu çünkü gerçekten ayak bileği ağrıyordu.

Kapıdan içeriye girdiler.

Güneş:Tamam sen gide bilirsin...ben halederim.
Akın:Güneş...Emmi Metinlerde..izin ver de sana yardım-
Güneş:Tamam!Bana çarpan sensin cezanı çek o zaman..
Akın:Ne cezası?
Güneş:Bana bakmak işte..
Akın:*gülümser* Ne güzel bir ceza.
Güneş:Ne?
Akın:Yok bişey hadi geçelim.

Akın hafifçe Güneşin elini bırakarak onu yatağına yatırdı.

Güneş:Akın..
Akın:Efendim..
Güneş:*hafifçe gülümser ama belli etmemeye çalışır* Ben açım.
Akın:Tamam..şimdi ararım Saadet ablayı-
Güneş:Hayır,hayır!Saadet abla olmaz...
Akın:Neden ki?
Güneş:...*düşünür ama aklına nasıl bir neden geleceği gelmez* Bilmem..istemiyorum ben küsüm ya..sen yap. *gülümser*
Akın:Ben mi?
Güneş:Aha...yoksaaa koskoca Akın. Koçovalı..yemek yapmayı bilmiyor mu?
Akın:..bu çok saçma bir cümle oldu farkındasın değil mi?..
Güneş:*gülme krizine girer* Ya şaka yaptım..buz dolabında dünden yemek var...
Akın:ha...iyi.

Akın mutfağa doğru ilerler,buz dolabının karşısına geçer ve kapısına kafasını yaslayıp gülümser...Güneşin gülümsemesi ona enerji vermişti.

Cebinden telefonunu çıkartıp 'tavuk çorbası tarifi' diye arattı.

Güneş:Akın nerede kaldın ya?!Yemeği bir tabağa mı koyamadın?

Akın:Ben gidiyorum hemen gelicem!
Güneş:Nereye?
Akın:Sakın yerinden kalkma tamam mı?!*çıkar*

-20dk sonra-
Güneş Akın'ı beklerken uyuya kalmıştı.
Akın ise eve geldiğinde Güneşi uyurken görüp kapısını kapattı ve işe koyuldu.

Ne kadarda yanlış yapıp tekrar başlasa da,ne kadarda ortalığı karıştırsa da...başarmıştı...yaptığı tavuk çorbasını bir küçük kase'ye koydu ve bir kaşık alıp Güneşin odasına gitti.

Kapıyı usulca açtı ve Güneşi uyandırmaya çalıştı.

Akın:..Güneş..Güneş uyan.

Güneş yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı.

Güneş:Nerde kaldın Akın?-o ne?*akın'ın elinde ki kase'ye bakar*

Akın:*hafifçe gülümser* Sana tavuk çorbası yaptım.
Güneş:Gerçekten mi?
Akın:Evet.

Güneş yatağında oturma pozisyonuna geçer,Akın'da yatağa oturur ve çorbadan bir kaşık alıp Güneş'in ağızına uzatır.

Güneş:Ben kendim yerim gerek yok-
Akın:Aç ağızını..hadi.

Güneş yavaşça açar ağızını,Akın dökmemek için çabalayarak Güneş'e yedirir çorbayı.

Akın:Nasıl olmuş? *ışıl Işıl gözleri ile Güneşe bakıyordu*
Güneş:Güzel..eline sağlık..*gülümser*
Akın:*gülümser* Afiyet olsun.

Akın hem çorbayı yediriyordu hem de konuşuyordu.

Akın:Tabi güzel olur bu normal tavuk çorbası değil...

Güneş:*yuttu* Ne çorbası?

Akın:*çorba'ya son kez kaşığı soktu ve Güneşe yedirdi* Tavuk Koçovalı çorb-

Güneş son yudumunu yutmak yerine Akın'ın dediğine gülmüştü,ağızındaki Akın'ın yüzüne fışkırmıştı.

Güneş hızlıca ağızını eli ile kapattı ama hala gülüyordu. Akın ise gözlerini sım sıkı kapatmıştı.

Güneş:Çok özür dilerim Akın bilerek yapmadım.
Akın:Yok yok önemli değil. *oturduğu yerden kalkar*

Güneş'te ona yardım etmek için yataktan kalkar.

Akın:Dur sen kalkma ben halederim.
Güneş:Tamam...bu benim hatam..bekle.

Güneş odasının dolabını açıp mendil çıkarır ve Akın'ın yanına döner.

Güneş:*akın'ın yüzünü silmeye başlar* Alsında benim suçum yok..*gülümser* sen komiktin...
Akın:*güneşi izliyordu*
Güneş:...Tavuk Koçovalı..*yine gülmeye başlamıştı*

Akın yüzünü silen elin bileğinden tuttu ve yavaşça indiri.

Güneş'in gülümsemesi yavaş yavaş yok oluyordu.

Güneş:Ne oldu?

Akın Güneşin yüzünü inceliyordu.

Göz göze birbirlerine bakıyorlardı.

Akın yavaşça Güneşe yaklaştı ve onu hafifçe dudaklarından öptü.

....
Okuduğunuz için teşekkür ederim. ❤️

"Çukurun güneşi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin