Akın uyanmıştı uykusundan...uzun zaman olmuştu bu kadar güzel uyumayalı. Güneşe doğru baktı,Güneş hala uyuyordu Akın gülümseyip yer yatağından kalktı ve Güneşi anlından öptü. Odanın kapısına geldi ve anahtarı sessizce çevirdi ve açtı kapıyı. İyice etrafına baktı ve tam çıkacakken durdu...Emmi'de hala uyuyordu,Akın Güneşe bir sürpriz yapmak istedi ve mutfağa doğru ilerledi.
Güneş hala uyuyordu kapısına babası tıklatı.
Emmi:Kızım?Uyandın mı?
Güneş yavaşça uyanmaya başlar. Güneş bi an babasının sesini duyunca ve Akın'ın onun odasında olduğunu hatırlayınca bi an kendine gelir.
Güneş:A-a...baba uyandım..ben...*akın'a doğru bakar fakat akın yoktu yer yatağıda yoktu*
Emmi:Kızım ben çıkıyorum...kahvaltı için teşekkür ederim kızım ama sen yememişsin...sende ye aç durma.
Güneş:Kahvaltı mı?
Emmi:Ben çıkıyorum kızım...
Güneş:T-tamam baba...
Emmi dışarıya çıktı Güneş'te odasından,mutfağa doğru ilerledi ve gülümsedi.
Güneş:Yaaa~ Akın.
Güneş'te kahvaltısını yapıp,odasını toparladı ve düş almaya girdi,çıktığında üstünü değişip evden çıktı.
Kahveye gittiğinde Yamaç'ı gördü.
Güneş:Günaydın Yamaç abi.
Yamaç:Günaydın Güneş.Şey..Güneş şimdi sana bir adres vericem sende oraya git tamam mı...Akın,Damla,Cumali abim orada onlar sana herşeyi anlatır...
Güneş:Taamam...
Güneş Yamaç'ın verdiği adresi bir kağıda yazdı ve taksiye bindi.
O sırada ise Kulkan iş başında...Remzi sayesinde Çukura girmişti o yolunda ilerlerken taksi ile Güneş geçmişti yanından tabiki bu Kulkanın dikkatini çekmişti fakat içinden belki benzettiğini söyledi ve ilerledi.
Güneş Yamaç'ın verdiği adrese geldiğinde karşısına orta boyutta bir bina çıktı...içeriye girdi ve ilk karşılaştığı kişi Murtaza oldu.
Murtaza:Hoş gelmişsen Güneş hanım *gülümser*
Güneş:Senin burada ne işin var Murtaza?
Murtaza:Yaw ben de sizdenim...sıkıntı yok yani.
Güneş:*hafifçe gülümser*Ah Murtaza...sıkıntı yoksa sıkıntı vardır abe hayran...
Murtaza:*gülümser*
Akın:Güneş?
Güneş:Merhaba Akın...
Akın:Yamaç amcam mı gönderdi Güneş:evet...hadi bakalım anlatın...
Herşeyi Güneşe anlattıktan sonra Güneşe'de hasta bakıcı giysileri verirler o da giyer.
Cengiz'in olduğu odaya girerler hala baygındı.
Güneş:Vay be....haline bak....
Odada sadece Akın,Güneş ve Cengiz vardı...Güneş Akına baktı ve konuştu.
Güneş:Kahvaltı için teşekkür ederim *hafifçe gülümser*
Akın:*hafifçe gülümser*
Damla girer odaya.
Damla:Hadi başlayalım...Akın...
Akın kafasını 'tamam' olarak sallar ve Cengiz'in yanına gidip yüzüne bir takım aletler koyar.
Tam Cengiz'in önünde onun gerçek olmayan fotoğrafları çıkar...Cengiz onlara şaşkın,şaşkın bakarken biterler,Akın onun yanına gidip uyumasını sağalar o yavaş yavaş uykuya dalarken Güneş Cengiz'in karşısına geçip 'Portakalı Soydum' şarkısını söylemeye başlar.
Güneş:Portakalı soydum....baş ucuma koydum....ben...bir...yalan uydurdum...*gülümser* duma,duma,dum kırmızı mum....dolapta pekmez yala,yala bitmez....Çağataycık,Kulkancık sen bu oyundan çık...pis...çocuk *parmağı ile Cengiz'i gösterir*
Cengiz uyuduktan sonra onu kendi odasına yatırırlar.
Akın:Amca biz neden bekliyoruz?Sıkalım işte kafasına...
Yamaç:*silahı çıkarıp akına doğru uzatır* Al sık Akın...Akın..sen Cengiz'i kurtarmak mı istiyorsun?
Akın başını 'hayır' olarak sallar.
Yamaç:Cengiz daha çok yaşayacak...daha çok sürünecek...yavaş yavaş acısını alarak ölecek...
.
Yamaç silahı beline koyup diğerlerine gitmelerini söyler.
Yamaç:Akın,Güneş siz gitmeyin bana lazımsınız.
Yamaç Güneşe ve Akına bir görev vermişti...Afganistan'da bir kız gelip onu korumalarını söyledi.
Kızı karşılamaya gittiler kız ve iki koruması yanına geldi.
Akın:*hafifçe gülümser* Selamın aleyküm.
Güneş nedense içinde kıskançlık duygusu uyanmıştı.
Akın'ın önüne geçti.
Güneş:Hoş geldiniz....planımız şu...
Güneş onlara planlarını açıklar...Çukurdan bir kız Jasmin'in yerine geçip önden gidecek Jasmini ise güvenli bir yere bırakacaklarını söyler. Hatta Jasminin abisi onunla konuşur o da kabul eder.
Güneş:Akın bundan sonrası sende.
Akın:Sen gelmiyor musun?
Güneş:Gelicem ama daha geç sen kızı eve bırak...haa birde Akın sen kıza bakma...senin gözlerini oyarım Akın.
Akın:*hafifçe gülümser* Sen kıskandın mı ya?
Güneş:Ne kıskanması ya?!
Güneş birşey söylemeden gider fakat Akın onun arkasından bağırır.
Akın:Senden başkası haram bana!
Güneş:*duraksar ,gülümser ve yoluna devam eder*
Güneşin halledeceği sadece onun bildiği bir iş vardı. Nehir'in evine gitti adamlar vururmuş yerde yatıyorlardı aslında bunu görmeyi planlamıyordu sadece Nehir ile Efsun hakkında konuşmaya gitmişti çünkü daha yeni öğrenmişti Efsun'un Yamaç'tan hamile olduğunu...Karaca söylemişti...o adamları yerde kurumuş kanlar içinde yatarken gördüğünde hemen telefonunu çıkartıp Yamaçı aradı... meşguldü...bir kaç defa daha aradıktan sonra hala meşgul veriyordu...
Güneş:*telefonu cebine koyar* Bu iş bende demek. Nerde olabilir ki-Kesin o Kulkan denen heriftir...
Güneş taksi tutup Erdenetlerin evine doğru gider.
Erdenerlerin evine geldiğinde ...sessizce öndeki adamlara silahı ile vurur.
İçeriye girer.
Güneş:*gülümser* Çokta koruma yokmuş-
Kulkan:Kıpırdama!
Güneş yerinde dona kalır bunu beklemiyordu...silahın tetiğini duyar.
Kulkan:Kimsin?Dön...bana karşı dön....
Güneş bir anda hızlıca döner ve ateş etmeye kalkışır fakat kurşunları birmişti.
Kulkan:Güneş?
....
Okuduğunuz için teşekkür ederim✨
Hızlı yazdım o yüzden biraz kısa oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Çukurun güneşi"
Fanfiction(Çukur hayali gerçek olmayan,uydurulmuş sahneler yaratım umarım beğenirsiniz iyi okumalar) Mücahit (Emmi)'nin tek kızı Güneş dünyaya geldiğinde bütün çukur kutlama yapmıştı. Güneş dünyaya geldiğinde İdris baba büyük gülümsemesini bütün çukura göster...
