Bugün Üç Büyücü Turnuvası'nın son yarışması olacaktı. Nympha Cedric'in kazanacağından emindi.
"Bu yarışmayı sen kazanacaksın tamam mı! Sakın stres olma. Sana güveniyorum. Başaracaksın." Dedi Nympha.
"İyi ki yanımdasın."
"Her zaman senin yanında olacağım."
Nympha Cedric'e sarıldıktan sonra Cedric dudaklarını birleştirdi.
Yarışma çok değişik bir şekildeydi. Olanları izleyiciler görebiliyordu. Labirent gözlerinin önündeydi. Nympha bir anda ağlamaya başladı. Cedric şaşkınca onun göz yaşlarını sildi.
"Hey. İyi misin?"
Nympha burnunu çekti.
"Seni kaybetmekten çok korkuyorum. Birlikte o kadar çok şey yaşadık. Bir çoğu kötü olsa da..." Dedi Nympha gülerek.
Cedric Nympha'nın söylediğine bozuldu.
"Benimle yaşadığın şeyler kötü müydü?!" Dedi bağırarak.
"Ne?! Hayır tabii ki. Ama şu an bu hale gelmek için çok uğraştık. Seni kaybetmek istemiyorum."
"Beni kaybetmeyeceksin. O kupayı alıp yanına geleceğim."
Tekrar dudaklarını birleştirdikten sonra Cedric gitmek için hazırlandı. Birbirleriyle vedalaştıktan sonra Cedric yavaş yavaş Nympha'nın yanından ayrıldı. Nympha ona ağlayan gözlerle bakarken dayanamayıp peşinden koştu. Hızla Cedric'i kendine çevirip öptü. Birbirlerini açlıkla öpüyorlardı. Nympha bir yandan da ağlıyordu.En sonunda birbirlerinden ayrıldıklarında Nympha yavaşça izleyicilerin yanına geçti. Kısa bir süre sonra yanına Hermonie ile Ron geldi.
"Harry'i hiçbir yerde bulamıyoruz!" Dedi Ron.
"Harry'den banane."
"En son Cho ile bir yere gideceğini söyledi ve şu an yok. Başı dertte olabilir! Nympha onu bulmamıza yardım etmen gerek."
"Gidelim!" Dedi Nympha.
Koşarak okulu aramaya başladılar. Cho kim bilir ne yapmıştı? Nympha Cedric'i tek başına bırakmış gibi hissediyordu ama eski en yakın arkadaşı zor durumda olabilirdi.
"Ayrılalım. Böyle bulamayacağız." Dedi Nympha ve koşmaya başladı.
Artık kullanılmayan Mızmız Myrtle'ın olduğu tuvalete girdi. Bütün kapıları hızlıca açıp kabinlerin içine baktı.
"Ne arıyorsun Nympha?!" Dedi Mızmız Myrtle cırtlak sesiyle.
"Harry'i arıyorum."
"Ah hepimiz aramıyor muyuz? Onun o harika gözleri..."
"Mızmız Myrtle şaka yapmıyorum!"
"Onları en son Cho ile koşarken gördüm. Pek iyi şeyler yapacak gibi görünmüyorlardı."
"Nereye gidiyorlardı?"
"Buraya!" Dedi Mızmız Myrtle ve musluğu gösterdi.
"Bunun içinden mi geçtiler?!"
"Kimseye söylemememi söylediler."
"Bu çok önemli bir durum! Söylemen gerek."
"Orası Sırlar Odası'na çıkıyor. Oraya girdiler."
Nympha Harry'den çatal dilini biliyordu. Aklına gelen ilk şeyi söyledi ve içeri girdi.Yavaş ama bir o kadar da hızlı bir şekilde ilerliyordu. Gördüğü şey ile gözlerine inanamadı. Harry çok kötü bir halde, Cho ise ona büyü yapıyordu. Harry resmen yerde kıvranıyordu. Cho Harry'nin asasını da almıştı. Nympha hızla Cho'nun arkasından "Sersemlet" büyüsünü yaptı. Harry'nin ve Cho'nun asasını aldı. Harry biraz olsun kendine gelmişti. Nympha hemen Harry'i kendine destekleyerek yürümeye başladılar. Harry yürümekte çok zorlandığı için Harry'nin bütün yükü Nympha'ya gidiyordu.
"Harry biraz daha dayanman lazım! Nerdeyse geldik."
"Benden kurtulamazsın!" Diye bağırdı Cho.
Nympha sırtında çok büyük bir acı hissetti. Bir anda etraf karardı. Üstündeki yük yok oldu. Kendini yerde hissetti. Her taraf simsiyahtı. Nympha ne olduğunu anlamadı. Yavaşça ayağa kalktı. Önünde bir kapı vardı. Küçük adımlarla kapıya gitti. Açıp açmamak konusunda kararsızdı. En sonunda merakına yenik düşüp kapıyı açtı. Kapıyı açar açmaz yere düşmeye başladı. Nympha ne olduğunu anlamamıştı ama çok korkuyordu. Hızla düşüyordu. Aşağı baktığında her taraf gibi simsiyah bir yer görüyordu. Nereye düştüğünü bilmiyordu ve Cho ne yaptıysa hemen Cedric'in yanına dönmek istiyordu. Bir anda yere indi. Canı acımamıştı. Etrafına bir sürü şey gelmeye başladı.
"Cedric öldü!"
"Hogwarts'ın altın çocuğu artık yaşamıyor!"
Nympha'nın önüne Cedric'in cesedi düştü.
Nympha hemen Cedric'in cansız bedeninin yanına eğildi.
"Cedric!"
Bir anda Cedric'in gözleri açıldı ve Nympha'nın boynunu sıkmaya başladı.
"Bunların hepsi senin yüzünden!" Dedi Cedric.
Nympha asasını arıyordu ama hiçbir yerde yoktu. Sonra Cedric aniden yok oldu. Karşısına yerde sürünen bir Harry çıktı. Her tarafı kanlıydı ve aşırı korkunçtu.
"Bunu bana sen yaptın!"
Nympha çığlık atıp koşmaya başladı. Nereye koştuğunu bilmiyordu ama koşmalıymış gibi hissediyordu. Nympha'nın önüne tanıdığı bütün herkesin çok kötü halleri geldi. Nympha ortada, onlar Nympha'nın etrafındaydı. Nympha'nın kaçabileceği küçücük bir boşluk bile yoktu. Cedric'in cansız bedeni Nympha'ya doğru yürümeye başladı.
"Artık sen de bizim halimizdesin!" Dedi Cedric.Nympha derin bir nefes alarak etrafına baktı. Nefes alır almaz üstüne su gelmeye başladı. Su gittikçe artıyordu. Nympha zar zor nefes alıyordu. Cebine baktı. Asası oradaydı! Hemen büyü yaptı ve sular gitti. Nympha koşarak oradan çıktı. Cedric'in yanına gitmesi gerekiyordu. Gördüklerinin gerçek olmaması gerekiyordu. Öyle bir şey olamazdı! Sanki sonsuzluğa gidiyor gibi koşuyordu. Koşarken bacakları göğsüne kadar değiyordu. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Çok geç olmadan yetişmek için hiç koşmadığı kadar çok hızlı koşuyordu. Sonunda Labirent'in yanına geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Her şey normaldi. Herkes kimin kazanacağını merak ettiği için oturmuş izliyordu. Nympha şaşkınca seyircilerin yanına gitti. Kendini rüyada gibi hissediyordu. Bunun gerçek olup olmadığını anlamak için kendini çimdikledi. Ama hala oradaydı. Hermonie, Harry ve Ron'u gördükten sonra koşarak onların yanına oturdu. Tam ağzını açtığı anda Cedric kupayı aldı. Herkes bağırıp çığlık atıyordu. Cedric kazanmıştı! Nympha'da herkesle birlikte alkışlamaya başladı. Sonra bir anda yüzü gözükmeyen ortaya çıktı. Cedric hızla asasını doğrulttu.
"Kimsin sen?!" Dedi Cedric.
"Bence beni çok iyi tanıyorsun."
Yüzü gözükmeyen kişi yavaş yavaş Cedric'e doğru yürüyordu.
"Kimsin sen dedim!"
Yüzü gözükmeyen kişi cübbesini çıkardı ve Cedric'e baktı. Cedric korkuyla gözlerini sonuna kadar açtı. O kişi Voldemort'du! Nympha bir şeyler yapmak istedi ama Labirent'e müdahale edilemiyordu. Voldemort Cedric'e çok yaklaşmıştı.
"Uzak dur benden!"
Voldemort hiçbir şey demeden asasını çıkardı.
"Avada Kedavra!"
Nympha çığlık attı ve yere düştü. Çömelerek ağlıyordu. Cedric ölmüştü! Cedric artık yoktu. Ve Nympha hiçbir şey yapamamıştı. Çığlık çığlığa ağlıyordu. Nympha ağlarken Cedric'in babasının sesi duyuldu.
"O benim oğlum!"
Voldemort Labirent'den çıkıp ortaya geldi.
"Cedric Diggory öldü!" Dedi ve gülmeye başladı.
Ölüm Yiyenler'de ona destek verip güldüler.
"Hayır!" Diye bağırdı Nympha.
Koşarak Voldemort'un yanına gitti. Asasını ona doğrulttu. Ölse bile artık onun için bir şey değişmeyecekti. Cedric yoktu. Cedric olmadan Nympha için hayatın bir heyecanı olmazdı. Asasını titreyerek tutuyordu. Bi yandan da ağlıyordu. Neler olduğunu anlamıyordu. Bu yaşananlar gerçek miydi onu bile bilmiyordu. Dünyası nasıl bir anda tersine dönmüştü? Daha birkaç gün önce çok mutluydu ama şu an ne olduğunu anlamamıştı."Sen tek başına benimle baş edebileceğini mi düşünüyorsun?!" Dedi Voldemort ve Ölüm Yiyenler ile birlikte gülmeye başladı.
"Cedric Diggory öldüğüne göre okulun altın çocuğu artık yok. Kim Ölüm Yiyenlere katılmak ister?"
Nympha'nın elinden gelen tek şey ağlamaktı. Bütün acısını ağlayarak gidermeye çalışıyordu. Hermonie hemen yanına gelip sarıldı. Nympha hala olanlara inanamıyordu. Yaşadıklarının acısı tarif edilemezdi. Cedric onun her şeyiydi. Nympha ağlarken omzuna biri dokundu. Nympha arkasını döndüğünde o kişinin Cedric olduğunu sandı ama yanıldı. Cedric'in babası gözü yaşlı bir şekilde Nympha'ya bakıyordu. Nympha hızla ona sarıldı ve ağlamaya devam etti. Cedric'in babasını 2. babası gibi görüyordu. Artık ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olup şişmişti. Nympha'nın hayatı bundan sonra çok farklı olacaktı.Selam. Nasılsınız? Cedric artık yok. Bence böyle bir bölüm hiç beklemiyordunuz. Aslında ben de biraz uzatmayı planlıyordum ama aklıma hiçbir şey gelmedi. Bölümü beğendiniz mi? Sizce devamında neler olacak? Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory ile Hayal Et
FanfictionHogwarts'ın altın çocuğu Cedric ile hayaller alemine dalmak istiyorsanız hikaye tam size göre.