Nympha, masasına geçtikten sonra herkesin binalarının seçilmesini bekledi. Kısa bir süre sonra bitti ve uzun beyaz sakallı adamın sesi duyuldu.
"O zaman yumulun!"
Bir anda boş olan uzun masaların üstüne yemekler gelmeye başladı. Birinci sınıfların hepsi şaşkınlıkla bakıyordu."Bunları yemek için sabırsızlanıyorum!"
Nympha, Ron'un tepkisine kahkaha attıktan sonra yemeğe başladı. Yerken göz ucuyla Cedric'e bakmak istedi ama gözleri onu bulamadı."Ne oldu beyaz atlı prensini mi arıyorsun?"
Hermonie'nin dalga geçmesiyle Nympha utandı.
"Hermonie bir daha böyle dersen..."
Nympha çok sinirli bir şekilde Hermonie'ye bakıyordu sonra ikisi de aynı anda gülmeye başladı.Uzun bir yemekten sonra yine beyaz sakallı adamın sesi duyuldu. Ve büyün öğretmenler kendini tanıtmaya başladı. Nympha, hepsini normal öğretmen olarak sınıflandırmıştı.
"Herkesi öğrendiğinize göre odalarınıza geçebilirsiniz. Sınıf başkanları, lütfen birinci sınıfları odalarına götürün."
"Birinci sınıflar beni takip etsin!"
Kızıl saçlı, uzun boylu, zayıf bir erkek çocuğu bağırıyordu.
"O, benim abim Percy." Dedi Ron.
Yanyana geldiklerinde Nympha, ikisinin benzediğini fark etti.Herkes hızla Percy'i takip ediyordu. Bir süre sonra durdular. Karşılarında kocaman bir şişman kadın tablosu duruyordu. Nympha neden tablonun önünde durduklarına anlam verememişti. Çok uykusu vardı ve tabloya bakmak ile zaman kaybetmek istemiyordu.
"Vişne çürüğü."
Nympha, Percy'nin neden böyle bir şey dediğini anlamaya çalışırken şişman kadın tablosu elini hareket ettirip açıldı. Herkes şok olmuştu. Özellikle Nympha. Bu gördüğü ile bütün uykusu kaçmıştı.Percy açılan tablonun içinden geçti. Onları yine bir salon karşıladı.
"Burası Gryffindor Salonu."
Percy, herkesin salonu incelediğinden emin olduktan sonra yürümeye devam etti."Erkeklerin odası burdan kızların ki burası."
Percy her şeyi anlattıktan sonra ortadan kayboldu. Nympha çok heyecanlıydı. Hermonie ile birbirlerine gülümseyip odalarına geçtiler. Percy, odalarda dört kişi kalındığını söylemişti. Nympha, Hermonie'nin elini tutup boş bulduğu bir odaya girdi.
"Biz bu odada kalalım. İsteyen iki kişi gelir." Dedi Nympha.
Hermonie'de onaylayınca eşyalarını yerleştirmeye başladılar.Kısa bir süre sonra iki kız daha geldi.
"Merhaba ben Ashley."
"Ben de Sindy."
Tanıştıktan sonra hepsi kendini uykunun güzel kollarına bıraktı.****
Nympha, duyduğu sesler ile uyandı. Gördüğü karşısında çok şaşırdı.
"Hermonie napıyorsun?"
Hermonie, kocaman eski kitapları odalarındaki küçük masalardan birine dizmiş sayfalarını karıştırıyordu.
"Ne yapabilirim Nympha? Tabii ki dersler başlamadan önce çalışıyorum."
Nympha, Hermonie'nin çok aceleci davrandığını düşündü. Ama buna takılmayarak hemen üstünü değiştirdi."Kahvaltıya inmemiz gerekiyor."
"Evet, bir dakika. Şu sayfayı okuyayım geliyorum."
Nympha, gözlerini döndürmeden edemedi. Kısa bir süre sonra Hermonie hazırdı. Hemen kahvaltıya gittiler."Bak Harry ile Ron şurda!"
Hermonie'nin fark etmesiyle onların yanına oturdular.
"Eee, ilk geceniz nasıl geçti?"
"Ben çok yorgun olduğum için direkt uyudum."
"Ben de aynı."
"Ben Nympha uyumadan önce biraz çalıştım. Sonra erken kalkıp tekrar çalıştım."
"Daha dersler bile başlamadı. Ne bu acelen?"
Ron'un cevabına Nympha'da onay verdi.
"Olay da bu zaten! Derslerden önce altyapı oluşturuyorum.""Bakın burda kimler varmış?"
Nympha hızla kafasını kimin geldiğini görmek için çevirdi. Karşısında platin saçlı Draco Malfoy'u görmeyi beklemiyordu. Göz göze geldiklerinde Draco'nun yüzünde pis bir sırıtma belirdi.
"Narin perimiz de burdaymış."
Nympha çok sinirlendi.
"Ne cüretle bunu söyleyebilirsin?!"
"Kötü bir şey demedim. İsminin anlamını söyledim. Ama galiba narin olmadığın kadar da kabasın.
"Yetti ama!"
Nympha yerinden kalkarak Draco'ya doğru yürüdü.
"Nympha, dur!"
Nympha'nın yanında bir anda Hermonie belirdi.
"Onun yüzünden ceza alacaksın ve binadan puan düşüreceksin. Bu kadar bencil olamazsın. Değil mi?"
Nympha, Hermonie'nin sadece binanın puanını düşünmesine çok bozulmuştu ama hiçbir tepki vermedi.
"Her neyse ben gidiyorum."
"Kahvaltı?"
"Aç değilim Harry."
Nympha hemen ordan uzaklaştı. Nereye gideceğini bilmiyordu. Zaten okulu da çok bilmiyordu. Odada hiçbir şey yapmadan duracağını bildiği için kütüphaneye gitmeye karar verdi. Hermonie ve Draco'ya çok sinirlenmişti. Özellikle Hermonie'ye. Onun sözde en yakın arkadaşıydı. Neden onu korumak yerine ona karşı çıkmıştı ki? Kütüphaneye yere bakarak hızlı adımlar ile ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory ile Hayal Et
FanfictionHogwarts'ın altın çocuğu Cedric ile hayaller alemine dalmak istiyorsanız hikaye tam size göre.