Bölüm 47

778 50 20
                                    

Not: Bu bölüm şarkılıdır.
O günden sonra hiçbiri konuşmamıştı. Nympha yaz tatili boyunca odasından hiç çıkmamıştı. Ama artık okulu açılıyordu. Gitmeyi hiç istemiyordu çünkü bütün herkesi kaybetmişti.

"Hadi Nympha gidiyoruz." Dedi annesi ve evden çıktılar.
Nympha ailesi ile vedalaştıktan sonra istemeyerek trene bindi. İlerledi ve ilerledi. Biraz daha ilerledikten sonra oturan Cedric ile göz göze geldi. Bir süre sadece birbirlerine baktılar. Nympha ne yapacağını bilmiyordu.

Tam ağzını açacakken Cedric kafasını çevirdi. Orada tek başına oturuyordu. Nympha ağlayacak duruma gelmişti. Hızla ilerledi ve başka bir yere oturdu. O sırada yanından Hermione geçti.

Nympha gülümsedi ve Hermione'ye döndü.
"Hermione yanıma gelsene."
Hermione Nympha'yı süzdü ve sinirle ona baktı.
"Sen nasıl hâlâ benimle konuşabiliyorsun?!" Diye bağırdı.
Nympha şaşkınca Hermione'ye baktı.
"Hermione neyden bahsediyorsun sen?"
"Senin yüzünden hepimiz ayrıldık! Ve herkes senin yüzünden Zayn'den nefret ediyor!"

"Hermione ben hiçbir şey yapmadım!"
"Eğer olanları bu kadar abartmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı!"
O sırada Cedric geldi.
"Ne oluyor burada?!"
Herkes durmuş, onları izliyordu. Nympha herkesin bakışlarından rahatsız oldu.

"Seni ilgilendiren bir durum yok." Dedi Nympha ve Cedric'in kolundan tuttu.
Cedric sinirle kolunu çekti ve Nympha'ya baktı. Uzun zamandır birbirlerini görmemişlerdi ve doğruyu söylemek gerekirse ikisi de birbirlerini çok özlemişti. Cedric bir şey söyleyecekti ama kendini durdurdu ve hiçbir şey söylemeden oradan uzaklaştı.

Okula geldiklerinde Nympha kiminle aynı odada kalacağını düşündü. O sırada hiç tanımadığı, Cho'nun arkadaşından biri Nympha'nın yanına geldi.
"Granger ile çok büyük bir kavga etmişsiniz. Benimle kalmak ister misin?"
Nympha kızı hiç sevmemişti ama kalacak başka kimsesi olmadığı için kabul etmişti.

Cedric'in bir sürü arkadaşı olduğu için Cedric hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu. Zayn'in de Cedric sayesinde arkadaşları vardı. Yemek yerken Nympha Cedric ile göz göze geldi.

Şarkıyı buradan başlatabilirsiniz.
O sırada Cedric'in yanına Cho geldi.
"Cedric sonunda yanındaki gitmiş. Ben de ne zaman onun kalitesizliğini farkına varacaksın diye bekliyordum. Sonunda baş başa kaldık." Dedi Cho ve Cedric'in kucağına oturdu.

Nympha sinirden kıpkırmızı olmuştu. Daha fazla yemeğini yiyemeyeceğine karar verip oradan gitti ve hızla ormana koştu. Ormandan her zaman çok korkmuştu ama burası Cedric'in en sevdiği yer olduğu için gelmek istemişti.

Bir taşın üstüne oturdu ve ağlamaya başladı. Bütün arkadaşlarını ve en çok da sevgilisini özlemişti. Cho ile onu öyle görmek onu çok derinden etkilemişti. Kendinden geçmişçesince ağlarken arkasından bir ses duydu. Hemen ayağa kalktı ve etrafına baktı.

"Kim var orada?!" Diye bağırdı.
Yanında asası olmadığı için korkmaya başlamıştı. Karşısında gördüğü şeyle çığlık attı ve koşmaya başladı. Onu Basilisk, Üç başlı köpek karışımı bir şey kovalıyordu. Nympha hayatında hiç böyle bir şey görmemişti. Ve dürüst olmak gerekirse gerçekten de çok korkutucuydu.

Nympha olabildiğince hızlı koşuyordu. Birden ayağı taşa takılıp düştü. Her tarafı çamur olmuştu. O sırada Basilisk, Üç başlı köpek karışımı şey ona daha da yaklaşmıştı. Nympha hızla ayağa kalktı ve koşmaya devam etti. Aklına Cedric'in ona daha önce dediği "sen bir savaşçısın." sözü geldi ve daha da hırslanıp koştu.

Yağmur yağmaya başlayınca Nympha daha da stres oldu. Yerler kayganlaşmaya başlamıştı. Nympha koşarken kaydı ve tekrar düştü. Ayağa kalkacakken Basilisk, Üç başlı köpek karışımı onu saçından tutup yere fırlattı. Nympha çığlık attı. Ama onu duyan olmadı.

Nympha yerde geri geri giderken Basilisk, Üç başlı köpek karışımı ona doğru geliyordu. Nympha ayağa kalkamayacak kadar çok yorulmuştu. Birden ayağını çekti. Nympha bağırdı. Sürünerek kaçmaya çalışıyordu ama kaçamıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Artık sonunun geldiğini hissetmişti.

Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Gözlerinden yaşlar geliyordu ve deli gibi bağırıyordu. Hayatında ilk defa bu kadar çok korkuyordu. Birden Basilisk, Üç başlı köpek karışımına tekme atabildi ve bacağını kurtarabildi. Hızla ayağa kalktı ve koştu. Bir yandan da yardım çığlıkları atıyordu. Okula çok yaklaşmıştı. Bunu yapacaktı.

Hızla kendini okula attı ve koşmaya devam etti. Arkasından geliyor muydu bilmiyordu. Artık koşacak hali kalmamıştı. Hızla yemek salonuna girdi. Herkes ona bakıyordu. Nympha perişan haldeydi. Hemen Dumbledore ile Mcgonagall yanına geldi.
"Bayan Soltur ne oldu size?!" Dedi Mcgonagall telaşla.

"B- ben ormandaydım. Sonra bir anda karşıma Basilisk, Üç başlı köpek karışımı bir şey çıktı. Beni kovalamaya başladı. Yanımda asam yoktu. Beni saçımdan tuttu ve yere fırlattı. Ona tekme attım ve sürünerek ayağa kalktım. Şu an içeride olabilir! B- ben

Nympha'nın sözü yarıda kesildi ve yere yığıldı. Herkes şok olmuştu. Profesör McGonagall hızla kalbi atıyor mu diye kontrol etti.
"Yaşıyor! Bay Diggory siz Bayan Soltur'u hemen revire götürün. Biz de Bayan Soltur'un anlattığı yaratığa bakalım. Sınıf başkanları hemen herkesi odasına götürsün! Kimse odasından dışarı çıkmayacak. Çabuk olun!"

Cedric hızla Nympha'yı kucağına aldı ve onu revire götürdü. Hızla yürürken bir yandan da Nympha'yı inceliyordu. Gözleri dolmuştu. Nympha'yı o halde görmek onu perişan etmişti. Nympha böyle bir şey hak etmemişti. Keşke o an yanında olabilseydi.

Bayan Poppy hemen Nympha'yı yatırdı ve gerekli işlemleri yaptı.
"Bay Diggory Profesör Dumbledore hiçbir öğrencinin dışarı çıkmasını istemediği için bu gece burada kalacaksınız. Ben zaten şimdi çıkacağım. Rahatınıza bakabilirsiniz. Merak etmeyin. Burada güvendesiniz."
Cedric onayladı ve Nympha'nın yanındaki yatağa yattı.

Bir türlü uyuyamıyordu. Sadece Nympha'yı izliyordu. Birden Nympha gözlerini açtı. Cedric hızla ayağa kalktı ve Nympha'nın yanına çömeldi.
"İyi misin?" Dedi telaşla.
"Evet. Sadece biraz yorgunum. Senin burada ne işin var?"
"Orasını boş ver. Ben yaptığım her şey için çok özür dilerim. Bir anda kendimden geçtim. Ne olduğunu anlamadım. Lütfen beni affet. Çok saçma davrandım."

"Bilemiyorum Cedric. Bana çok ağır laflar ettin. Birbirimize zarar veriyoruz. Çok toksik bir ilişkimiz var. Bence bir ara hepimize iyi gelecek."
"Sen ciddi misin? Nympha lütfen. Sensiz yapamıyorum. Çok özür dilerim. Nolur affet beni."
"Bilmiyorum Cedric. Her şey bozuldu. Biz tekrar sevgili olsak bile arkadaşlarımızla tekrar barışamayız."
"Barışırız."

"Hermione'yi duydun. Benden nefret ediyor. Benimle barışacağını hiç sanmıyorum."
"O şu an duygularıyla hareket ediyor. Merak etme eminim seninle barışır."
"Neyse artık uyusak iyi olur. Kafamda bir sürü şeyler dönüyor. Yarın konuşalım nolur." Dedi Nympha ve Cedric onayladı.
İkisi de yataklarına yattı. Ama ikisi de uyuyamıyordu.
"Cedric, uyudun mu?"
"Hayır."
"Şey... gözümü kapattığımda hep o şeyi görüyorum. Bugünlük yanımda yatsan olur mu?"

Cedric kendi kendine gülümsedi ve Nympha'nın yanına yatıp Nympha'ya sarıldı. Nympha Cedric'in güvenli kollarında anında uyudu ama Cedric Nympha'ya bir şey olur korkusuyla bütün gece uyuyamamıştı.

Selam. Bölümü beğendiniz mi? Sizce hemen barışsınlar mı yoksa Cedric biraz acı çeksin mi? Önceki küsmelerinde hemen barıştırmıştım. Neden bu kadar hızlı barıştılar demiştiniz. O yüzden size sorayım dedim. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.❤️❤️

Cedric Diggory ile Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin