"Saçmalama Hermonie!" Dedi Nympha bağırarak.
"Neden bu kadar sinirlendi sanıyorsun?"
"Arkadaşız çünkü."
"Eminim öyledir Nympha."
"Sizinle uğraşamayacağım özellikle seninle Hermonie senin yüzünden rezil olacaktım. Ve ortada öyle bir şey bile yok!"
"Benim sayemde onunla daha fazla konuşacaksın. Rica ederim."
Nympha gözlerini döndürerek orayı terk etti.Arkadaşları olmadan çok sıkılmıştı ama yapacak bir şey bulmalıydı. Hızla bahçeye doğru yürüdü. Orası çok güzeldi. Birçok kişi gruplar halinde oturuyordu. Yapacak bir şey bulamayan Nympha, büyük bir ağacın altına oturdu. Sırtını oraya yasladı ve bugün olanları düşünmeye başladı. Cedric ile gerçekten arkadaş olduğuna inanamıyordu. Cedric ile derin düşüncelere kapılırken arkasından bir ses duydu. Korkudan zıplayarak arkasını döndü.
"Ne yapıyorsun burda Malfoy?"
"Seni izliyorum."
"Neden?"
Draco Nympha'nın yanına oturdu.
"Neden benden bu kadar nefret ettiğini bilmek istiyorum."
Nympha düşündü. Gerçekten neden ona bu kadar kötü davranıyordu? Draco ona bir şey yapmamıştı. Sadece onunla arkadaş olmak istemişti. Bunda ne vardı ki?
"Aslında sana neden böyle davrandığımı ben de bilmiyorum. Seni üzdüysem özür dilerim."
"Özür dilemene gerek yok. Sana saf dediğim için asıl ben üzgünüm."
"Sorun değil."
İkisi de birbirine gülümsedi.Çok uzun bir süre ikisi de gülüp eğlendiler. Kendilerinden geçtiler. İkisi de birbirinin bu kadar eğlenceli olduğunu bilmiyordu. Çok mutlu bir şekilde konuşuyorlardı. Ama onları izleyen bir çift kahverengi gözden habersizlerdi.
"Neyse Draco, benim gitmem gerekiyor. Geç oldu."
"Tamam. Yarın görüşürüz."
Nympha içinden gelerek Draco'ya sarıldı. Sonra ne yaptığının farkına varıp hemen ondan ayrıldı.
"Ben üzgünüm. Yani istemsizce oldu. Herkese sarılıyorum. Senden izin almam gerekirdi. Çok affedersin."
Draco gülmeye başladı.
"Sorun değil. Bana istediğin zaman sarılabilirsin. İzin veriyorum."
Vedalaşıp yollarını ayırdılar.Nympha, yüzündeki küçük tebessümle binasına ilerlemeye başladı. Draco aslında gerçekten göründüğü gibi kötü değildi. Hatta biraz fazla iyiydi. Nympha, onun nasıl Slytherin'de olduğunu anlamıyordu.
Binasına doğru ilerlerken birkaç el Nympha'ya çekti. Nympha çığlık atacakken ağzı bir el ile kapandı. Nympha'ya bir odaya sokmuşlardı. Korkudan gözlerini kapatan Nympha, sonunda gözlerini açıp onu buraya getirenlerin kim olduğuna baktı.
Karşısında; Hermonie, Ron, Harry ve... Cedric duruyordu. Cedric? Nympha heyecanlanmıştı. Onunla aynı odada olmak bile onu heyecanlandırıyordu.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" Dedi Cedric resmen kükreyerek.
Nympha'nın heyecanı bir anda toz bulutuna dönüşmüştü. Cedric'ten bu kadar büyük bir bağırma beklemiyordu. Ona çok sinirli bir şekilde bakıyordu."N-ne yapmışım?" Dedi Nympha korkarak.
"Hiçbir şey olmamış gibi soruyorsun. Draco ile gerçekten sarıldın! Onunla saatlerce ağacın altında gülüp sohbet ettin! Daha ne yapabilirsin? Ben seni ona karşı korurken neden onunla vakit geçiriyorsun? Rol mu yapıyordun?!"
"Cedric, tabii ki de rol yapmıyordum. Beni koruduğun için teşekkür ederim ama o kötü biri değil. Hatta çok iyi biri. Onunla cidden konuşmalısınız."
"Birde onu koruyorsun. Konuşmalıymışız! Eğer böyle olacaksa en başından arkadaş olmayalım Nympha. Sizi gidene kadar izledim biliyor musun? Tabii bilmezsin. Gözün Draco'nun başka bir şey görmüyordu. Bundan böyle arkadaş değiliz! Umarım diğer rollerinde de başarılı olursun."
"Cedric dur!"
Nympha, Cedric'in kolundan tutmaya çalıştı ama Cedric onu iterek odadan çıktı. Nympha arkasından koşmaya çalıştı ama Hermonie onu tuttu. Nympha istemsizce ağlamaya başladı. Neden ağladığını bilmiyordu. Daha yeni arkadaş olmuşlardı. Niye ona bu kadar değer veriyordu? Ama onu boş yere suçlaması Nympha'ya çok üzmüştü.****
Nympha, gözlerini yatağında açtı. Aklına dün akşam olan şeyler gelince yüzü düştü. Cedric gittikten sonra neler olduğunu hiç hatırlamıyordu. Nasıl şuan yatağındaydı? Yavaşça kalkıp Hermonie'ye baktı. Hermonie hala uyuyordu. Nympha onun erken kalkıp ders çalışmamasına şaşırmıştı. Neler olduğunu hemen öğrenmeliydi. Hermonie'nin uyanmasını beklemeden giyindi ve salona indi. Salonda Harry ile Ron oturuyordu.
"Merhaba, dün neler oldu anlatabilir misiniz?"
"Hiçbir şey hatırlamıyor musun?" Dedi Ron şaşkınca.
"Cedric gittikten sonra neler olduğunu hatırlamıyorum."
"Bir şey olmadı aslında. Sen orda ağlarken biz seni yatıştırıp yukarı çıkardık. Sonrasını Hermonie biliyor. Ama uyumuşsundur herhalde."
"Tamam, teşekkür ederim."
Nympha'nın morali çok bozuktu. Hiçbir şey yapmak istemiyordu.
"Hey, bir şeyler yesene." Dedi Harry dostane bir tavırla.
"Aç değilim. Size afiyet olsun."
Nympha, masadan kalkıp salondan çıktı. Tam koridoru dönerken birine çarptı. Bu kişi tabii ki Cedric'di.
"Cedric!"
Cedric, Nympha'yı görmezden gelip onun yanından geçti. Nympha ise onun peşinden koşup elini tuttu.
"Cedric beni dinlemek zorundasın!"
"Neyini dinleyeceğim Nympha? Yalanlarını mı?"
"Ben bir şey yapmadım! İstedipim kişilerle arkadaş olurum. Buna sen karar veremezsin!"
"Ben karar veremem zaten ama en azından seni rahatsız eden biriyle arkadaş olmasaydın şuan böyle bir durumda olmayacaktık."
"Cedric ben özür dilerim."
"Gitmem lazım Nympha."Cedric, elini Nympha'dan kurtarıp hızla ordan uzaklaştı. Nympha ise arkasından bakakalmıştı.
*****
"Hermonie, hiçbir şey anlamıyorum. Bunda bu kadar büyütecek ne var?!" Dedi Nympha sinirle.
"Seni kıskanıyor."
"Ne alakası var? Beni mutlu etmek için saçma sapan şeyler söyleme. Ben onu arkadaş olarak görüyorum. O da beni öyle görüyor."
"Hı hı." Dedi Hermonie gülerek.
"Seninle de bir şey konuşulmuyor."Bu bölüm çok kısa oldu biliyorum ama yazacak pek bir şey bulamadım. Çok içime sinmedi yani. Lütfen beğenip yorum yapın. Fikirleriniz benim için çok değerli. Sizi seviyorum.❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory ile Hayal Et
FanfictionHogwarts'ın altın çocuğu Cedric ile hayaller alemine dalmak istiyorsanız hikaye tam size göre.