Bölüm 1

12.8K 313 216
                                    

Nympha, anne ve babası ile sıkıca sarıldı. Aralarında çok sıkı bir bağ vardı. Anne ve babası büyücüydü. Bu nedenle Nympha da büyücüydü. Bunu ilk öğrendiğinde hem şaşırmış hem de çok mutlu olmuştu.

Nympha, her şeyini hazırladığına emin olduktan sonra treni kaçırmamak adına hızla trene bindi. Yavaşça trende kendine yer aramaya başladı. Çekingen biri değildi ama yeni ortamlara girince kendini birazcık soyutlamayı seviyordu.

Baktığı her yer ya doluydu ya da sevmeyeceğini düşündüğü çocuklarlarla doluydu. Kısa bir süre sonra oturabileceğini umduğu bir kompartman buldu. İki tane erkek çocuk oturuyordu. Bir tanesi kızıl diğeri siyah saçlıydı. Sessizce konuşuyorlardı. Daha fazla oyalanmadan onların yanına oturmanın iyi olacağını düşündü.

Nazikçe kızıl saçlı çocuğun yanına oturdu.
"Merhaba, burası boş mu?" Diye konuşma başlatmaya çalıştı Nympha.
"Evet. Adın ne?" Diye cevapladı kızıl saçlı çocuk.
"Nympha. Sizin?"
"Ben Ron. O da Harry."
Nympha dikkatini karşısında onları izleyen çocuğa baktı. Gözlüğü mavi gözlerinin görünmesini zorlaştırıyordu. Nympha hafifçe gülümsedi.
"Bir dakika ünlü Harry Potter mı?" Nympha gerçekten onunla konuştuğuna inanamıyordu.
"Evet."
"Vay canına!"
"Yara izimi görmek ister misin?"
"Evet!"
Harry gülümseyerek alnına gelen saçları kaldırdı. Ve merakla Nympha'nın tepkisine baktı. Nympha gözlerini kocaman açmış, büyülenmiş gibi bakıyordu.
"Bu- bu çok değişik."
"Sanırım öyle."
"Bir şey hatırlamıyorsun değil mi? Yani o olayla ilgili..." Nympha sonlara doğru sesini kısmıştı. Çok detaya indiğini düşünüyordu.
"Hayır. Sadece yüzüme doğru gelen ışıklar var."
Nympha anladığını ifade etmek amacıyla kafasını salladı.

Kısa bir süre sonra kompartmanlarına kahverengi kabarık saçlı ve kahverengi gözlü bir kız geldi.

"Buralarda gezinen bir kurbağa gördünüz mü?"
Hepsi hayır anlamında kafa salladı.
"Her neyse. Ben Hermonie Granger. Ve siz?"
Hermonie, hepsini ukala bir bakışla süzdü.
"Ben Ron. Harry ve Nympha."
Hermonie'nin bakışları Nympha'ya döndü.
"Nympha mı? İlk defa böyle bir isim duydum. Anlamı ne?"
" Nympha, çok uzun yıllar yaşayan ve her zaman güzel bir genç kız görünümünde olan perilere denir."
" Anladım. Adının anlamını taşıyorsun."
Nympha kızarmıştı. Gerçekten çok güzel bir kızdı. Uzun, koyu kestane ve dümdüz saçları vardı. Kahverengi gözlüydü. Uzun boyu ve zayıf olması ona zariflik katıyordu. Gerçekten peri kızına benziyordu.
"Teşekkür ederim."

Hermonie hızla Harry'nın yanına oturdu. Çok rahat bir kız olduğu belli oluyordu. Ron, Harry ve Nympha birbirlerine garip bakışlar attı. Kısa bir süre sonra Nympha koridorda yürüyen birini gördü. Onunla göz göze geldi. Nympha gözlerini ayırmak istedi ama yapamadı. Kilitlenmiş gibi ona bakıyordu. Uzun boylu kahverengi saçlı, ela gözlü çok yakışıklı bir çocuktu. Yanlarından geçtikten sonra Nympha, başını çevirip arkasından da onu izledi.

Duyduğu ses ile kendine geldi.
"Çok merak ettiysen söyleyeyim. O, Cedric Diggory. Onunla asa alırken tanışmıştık." Hermonie bilmiş bilmiş konuşmaya devam etti.
Nympha yine kızarmıştı.
"Merak etmedim sadece .... birine benzettim." Diye yalan söylemeye çalıştı.
"Hiç güzel yalan söyleyemiyorsun." Dedi Ron kahkahalarla gülerken.
"Bu konuyu kapatabilir miyiz?!"
Hepsi aynı anda güldü.

"Hala cüppelerinizi giymediniz mi?! Gelmek üzereyiz."
Hermonie'nin ani çıkışıyla Nympha zamanın nasıl çabuk geçtiğini fark etti. Hızla cüppesini giymeye gitti.

****
Trenden indiklerinde Nympha etrafın çok kalabalık olduğunu fark etti. Sonra gür bir ses duydu.
"Birinci sınıflar burdan! Beni takip edin!"
Sesin sahibi çok iriydi. Uzun siyah, gür ve kabarık saçları vardı. Nympha hayatında hiç bu kadar iri bir adam görmemişti. Yeni tanıştığı arkadaşlarıyla birlikte iri adamın arkasından gitti. Okulun önüne geldiklerinde iri adam durdu.
"Ben Hagrid. Ve burası harika büyücülük okulu Hogwarst!"
Okul çok büyüktü. Nympha, gördüğü en güzel okulun bu olduğuna emindi.

Hagrid, herkesin okulun girişine baktığından emin olduktan sonra yürümeye devam etti. Kocaman kapılardan geçtikten sonra en sonunda içerdelerdi. Kimse konuşmuyor, herkes büyünün etkisindeymişçesine okulu inceliyordu.

"İşte geldik."
Aşırı büyük bir salona gelmişlerdi. Çok eskiydi fakat çok güzel döşenmişti ve hala yeni gibi duruyordu. Etrafta uzun masalar vardı. Öğrenciler oturuyorlardı. Ve herkes onlara bakıyordu. Nympha'nın içini çok büyük bir heyecan kaplamıştı. Annesi Seçmen Şapka'nın binayı seçeceğini söylemişti ama Nympha böyle bir kalabalığın önünde seçileceğini bilmiyordu.

Birden yeşil gözlü hafif yaşlı bir kadın elinde eski püskü bir şapkayla geldi. Diğer elinde ise kocaman bir liste tutuyordu. Ortadaki tek sandalyenin yanına geçip herkese kısa bir bakış attı.
"Herkese merhaba. Ben McGonagall. Şimdi hepinizin adını teker teker okuyacağım ve gelip sandalyeye oturacaksınız. Sonra Seçmen Şapka binanızı belirleyecek ve binanızın masasına gideceksiniz. Sorusu olan?"
Kimseden ses çıkmadı. Böylece McGonagall listeyi açıp isimleri okumaya başladı.

"Hermonie Granger."
Hermonie koşarak sandalyeye oturdu. Neler olacağını biliyormuş gibi bir hali vardı. McGonagall şapkayı Hermonie'nin kafasına koydu. Kısa bir süre sonra kalın bir ses duyuldu.
"Gryffindor!"
Hermonie çok mutlu bir şekilde sandalyeden kalktı. Uzun masalardan bir tanesinden alkış koptu. Hermonie koşarak onu alkışlayan masaya gitti.

"Ron Weasley."
Ron telaşlı bir şekilde oturdu. Gözlerini sımsıkı kapattı. Şapka bir müddet sonra konuştu.
"Gryffindor!"
Ron çok rahatlamıştı.

"Draco Malfoy."
Sapsarı saçları parlayan çocuk sandalyeye oturdu. Nympha'ya değişik bir bakış attı. Nympha hiçbir şey anlamadan izlemeye devam etti. Kafasına şapka konur konmaz şapka bağırdı.
"Slytherin!"

"Cedric Diggory."
Nympha heyecanlanmıştı. Gözlerini kocaman açıp trende gördüğü çocuğun gelmesini bekledi. Cedric sandalyeye oturdu ve yine göz göze geldiler.
"Hufflepuff!"

"Harry Potter."
"Lütfen Slytherin olmasın. Lütfen Slytherin olmasın."
"Demek Slytherin olmasın? Aslında orda çok başarılı olabilirsin. O zaman... Gryffindor!"

"Nympha Soltur."
Nympha sandalyeye oturdu. Gözleri Cedric'i aradı ama bulamadan kafasında şapkayı buldu.
"Hmm... çok zor. Hufflepuff'ta çok iyi işler yapabilirsin. Ama Gryffindor'da da çok başarılı olursun. Karar veremiyorum. Sanırım.... Gryffindor!"
Gryffindor masasından yine alkış koptu. Hufflepuff'ta olmak da güzel olurdu ama binasından memnundu.

"Hepimiz aynı binadayız! Bu çok güzel."
"Evet."



Herkese merhaba! Yeni bir kitapla döndüm. Umarım beğenmişsinizdir. Bu bölümde çok fazla Cedric yoktu ama giriş yapmam lazımdı. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.❤️❤️

Cedric Diggory ile Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin