Kader Oyunu

BÖLÜM 48

Merhaba, sevgili okurlar!

Yeni bölüm sizlerle. Multimedyada Feride ve Karan'ın konser izlemeye gittiklerindeki kıyafetler var.

Keyif almanızı dilerim :)

Kaşlarımı çatarak ne dediğini anlamaya çalıştım öncelikle. Neyin sayısından bahsediyor, diye düşünürken beynimde çakan minik kıvılcım, bu yanıtı bana vermiş oldu. Karşılığında ne yazacağımı bilememiştim.

*Onu bilmem ama şimdi olmadığı kesin.*

Mesajı gönderip ona baktığımda birkaç saniye sonra elindeki telefonun ışığının yandığını gördüm. Başını eğip mesajı okuduktan sonra güldüğünü sanmıştım.

*Alacağım yani?*

Nasıl bir almaktan konuşuyorduk? Neyi? Ağzım istemsizce açıldı.

*Öyle değil, aşağı inemeyeceğimi söylemeye çalışıyordum.*

Karşı karşıyayken diyaloğa geçiyor olsaydık, muhtemelen daha büyük bir panikle kendimi anlatmaya çalışırdım. Şu an bana baktığını bilmesem oturur ne diyeceğimi düşünürdüm. Fakat öyle bir vaktim yoktu ve beni görüyordu; bu beni ayrıca telaşlandırıyordu.

*Çok daha iyi anlıyorum.*

*Ne anladığından emin değilim. Seni öpmemden bahsetmiyor musun?*

Gözlerimi kısarak ona baktım; mimiklerini yakalamayı hedefliyordum. Suratına vuran telefonun ışığı, dudaklarının kıvrıldığını gösterir gibi olmuştu.

*Gittikçe daha ilgi çekici bir hale geliyor.*

Azıcık daha düşünerek yazsaydım bu noktaya gelmezdi. Genelde düşünüp hareket eden biri olmama rağmen, onunla konuşurken bu durum ters tepiyordu. Ya hiçbir şey diyemiyordum ya da olmayacak şeyler söylüyordum. Sevgilini öpmek olmayacak şey mi, Feride? Başını uzatarak varlığını göstermeye çalışan iç sesimi susturdum.

*Senin gibi.*

İkinci mesajıyla şaşkın ifadem derinleşti. Nasıl yanıtlayacağımı bulmaya uğraşırken telefonumu üçüncü kez titretti.

*Seni özledim, al yanak.*

Göğsümden yükselerek boynuma kadar bir sıcaklık duygusu yayıldı. Kalbimi mutlulukla çarptırdı. Parmaklarımı oynatmadan önce ona baktım. Başını kaldırmış, bana bakıyordu. Yüzümü seçeceğinden emin olamayarak tebessüm ettim.

*Ben de seni özledim, sevgilim.*

Kayıtlara geçen hitabımla dudağımı dişledim. Söylerken başka, söylediğim şeyi karşımda görünce başkaydı.

*Yıldızladım.*

Gülerek başımı iki yana salladım. Derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim. Damarlarımda ona duyduğum aşkın, sevginin yoğunluğu dolaşıyor gibiydi.

°°°

Gözüme kestirdiğim sucuğa benimkiyle beraber bir çatal daha yönelince gözlerimi kıstım. Abimle derin bir bakışma yaşadık. Duraksamasını fırsat bilerek davranıp, sucuğu çatala taktığım gibi mideme indirdim. Bana baygınca bakmakla yetindi.