72. Bölüm

18K 1.5K 125
                                    

Keyifli okumalar 💫
Bölüm şarkısı; Kaan Boşnak - Seni Buldum Ya

Mazlum ile hiçbir şeyi kendi aramızda çözemediğimiz için soluğu psikoloğumda aldım. Pazar pazar çalışması elbette olur iş değildi ama benim "Hayat memat meselesi!" diye ısrar etmem sonucu, kazanan ben oldum.

Muayenehanesinin kapısını alacaklı gibi çalmam sonucu Ceyda Hanım, kapıyı oldukça yorgun ama birazda imalı bir gülümsemeyle açtı. "Bu kadar mühim olan nedir acaba?" derken imalı tavrını devam ettirdi.

İçeri öyle bir halde girdim ki; son kaleme sığınıyormuşçasına, dışarıda tutulduğum toplardan kaçarcasına... Üzerimdeki montu çıkarıp, uşağa asarken; "Tatil gününüzü mahvettim biliyorum," diye mahcupça mırıldandım. Ardından montumun kol yerine boynumdan çıkardığım atkımı iteledim. "Ama mühim olmasa gerçekten rahatsız etmezdim..."

Ceyda Hanım sağ elini sırtıma attığında birlikte ağır adımlarla odasına doğru ilerlemeye başladık. "Yıldız," dedi o arada Ceyda Hanım yalandan kızmış bir tavırla. "Şu kendini açıklamalarını hala bırakamamışsın..."

Omuzlarım ne yapayım dercesine silkilirken, masasının önünde bir zamanlar her hafta uğrak noktam olan sandalyelerden birine oturdum. "Ben bir onu halledemediysem yine iyi!" dedim isyankar bir tonda. "Mazlum'da hiçbir şey dikiş tutmamış! Onu ne yapacağız demeye geldim!"

Ceyda Hanım çocuk gibi yakınmamı dinledi, dinledi ardından "Bir dakika ," diyerek ayaklandı. Geri geldiğinde elinde kapalı bardak sulardan vardı ve önüme "Önce şunu iç," deyip bıraktı. Kendi koltuğuna geçmek yerine bir arkadaş, abla gibi karşıma oturunca seans için değil de akıl danışmaya geldiğimi anlamış olduğunu anladım. Suyumu içişimi sükûnet içerisinde izledikten sonra "Şimdi sorununu tane tane anlat," dedi ablalık tavrını koruyarak.

Anlattım...

Mazlum'un nasıl söylediklerime kulak asmadığını, beni ciddiye almadığını, benim hakkımda kendi kararlar alıp, uygulamasının beni oldukça kırdığını ama Mazlum'un bunu umursamak yerine kabul edeceğime adı kadar emin olduğundan bahsettim. Aldığı kararların sadece beni değil, ailemizide etkilediğinin hatta ailesinin gözünde böyle giderse imajımın yerle bir olacağından da bahsettim. Oysaki imaj denilen şeye takılan bir insan değildim ama söz konusu Doğan ailesi olunca; sıdkım sıyrılmıyorda değildi.

Ceyda Hanım beni oldukça sakin ama meraklı bir tavırla dinledi. Anlatmam bir çırpıda bittikten sonra elimdeki bardak suyun dibini de içip, plastik bardağı aramızda kalan cam sehpanın üzerine bıraktım. Bir cevap versin diye Ceyda Hanıma meraklı gözlerle döndüğümde, Ceyda Hanımın yüzünde şefkatli bir tebessümle karşılaştım. "Sen," dedi düşünceli bir tavırla. "En son ne zaman Mazlum'dan bir şey istedin Yıldız?"

Sorduğu soru ister istemez duraksayıp, düşünmemi sağlarken "Ne alakası var şimdi?" dedim bir çırpıda.

Ceyda Hanım sağ elini hafifçe havada sallandırırken, "Boş ver sen alakasını," dedi, ciddiyetini koruyarak. "Ben mesela daha geçen hafta Sapanca'ya gitmek istedim. Ondan önceki hafta da Bebek'te yeni bir balık restoranı açılmıştı oraya gitmeyi..." Yüzündeki tebessüm genişlerken, başını aşağı yukarı sallandırdı. "Elbette bunların hepsini; eşim Mustafa'ya ihtiyaç duymadan da yapabilirdim ama ben özellikle kendisine söyledim ki; hem isteklerimi bilsin hem de onunla birlikte en ufak bir şeye bile olan isteğimi, heyecanımı görsün..." Ben şaşkın bir şekilde kalıp, cevap veremeyince Ceyda Hanım merakla devam etti. "Senin hiç son zamanlarda Mazlum veyahut kendin için Mazlum'dan bir talebin falan oldu mu? Yani ne bileyim," dedi ve bir es verdi. "Lena," dedikten sonra gözleri şüpheyle kısıldı. "Lena idi değil mi kızınızın adı yanlış hatırlamıyorum?" Evet, dercesine başımı sallandırdıktan sonra kaldığı yerden devam etti. "Hep birlikte ailecek bir kahve içmeye gidelim. Birlikte hava almaya çıkalım mı? Ya da bir kitap, bir toka, değişen bedenin için yeni bir kıyafet falan hiç istedin mi?"

Opia | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin