Bölüm şarkısını öneren Oneiro_ Ya sevgiler.
Ve söz verip, sözümü unuttuğum EcemMeri4 'e çok kalp ♥️
Keyifli okumalar arkadaşlar 💫Mazlum'un yanağına çok mutluymuşum edasıyla bir öpücük kondurarak, kucağından ayaklandım. Ayaklandığım gibi Mazlum; "Nereye?" diye sordu.
"Yürüyorum," dedim söylediğine atıfta bulunarak. "Yürü dedin ya!" Sesimdeki kinayeyi fark ettiğinden olsa gerek ardımdan verdiği huzursuz nefesini işittim. Adımlarım portatif kütüphanemdeki en güzel manzaram olan Lena ile Mazlum'un fotoğrafına yöneldi. Elime aldığım bambu fotoğraf çerçevesiyle Mazlum'a geri döndüm. Çerçeveyi kendisine uzattığımda, gözlerimin içine baka baka ağırca yutkundu. "Sen Lena'yı iki gün göremezsen, kurdeşen dökersin," dediğim gibi burnumu çekmek zorunda kaldım. Ağlama isteğim mi daha baskındı yoksa sinirlenmek isteyen tarafım mı bilemedim ama en çok isyan etmek isteyen tarafıma kulak vermek istedim. "Kaç gündür sen gelene kadar uyuyor diye, çocuğu ortamıza alıp uyuyoruz. Çünkü sen, onun seni görmeden uyumasına bile zor tahammül ediyorsun!" Mazlum kederlenen gözlerini benden kaçırmak istediği için olsa gerek elindeki çerçeveye daha çok odaklandı. Oysaki o çerçeveye baktıkça daha çok kederleneceğinin kendisi de farkındaydı. "Sen bugün çıkan dişini, annenlerle ekranın öteki ucundan öğrendiğin için bile kahroldun Mazlum! Sen buna bile üzülebilecek bir adamsın bu neyin cakası?"
Gözlerini yüzüme çevirmezken, "Yapma Yıldız," diye mırıldandı. "Çocuğunu birkaç zaman aralığıyla gören nice insanlar var."
"Evet," diyerek ellerimi anlamsızca savurdum. "Polisi var, askeri var, doktoru var ya da ne bileyim bir sürü insan var..." Yüzüme bakmayacağını bildiğim için hızlıca yere çömelip, ellerimi dizlerine yerleştirdim. "Gittiğimiz danışmanı hatırlıyor musun?" diye sorunca ben, anlamsız gözleri güç bela bana döndü. "Karınız, sizin çocuğunuz değil demişti. Çocuğunuzun bile seçimlerine, belli bir yere kadar müdahale etmelisiniz. Fazlası zarar olur diye de eklemişti." Onaylamaz bir tavırla kaş çattım. "Ben gidince, başıma tüy mü konduracaklar da beni duymazdan geliyorsun?"
"Ama içten içe istiyorsun," dediğinde duraksadım.
Sinirle gülümserken, bedenimi de halının sert zeminine bıraktım. "Elbette isterim Mazlum," dediğimde, yüzünde neden itiraz ettiğimi sorgulayan bir ifade belirdi. "Yoldan geçen on insana sorsak, muhakkak sekizi de ister herhalde." Omuzlarım umarsızca silindi. "Ama değişim programı hakkında hiçbir fikrim dahi yok! Nedir ne işe yarar? Geleceğime katkısı ne olur onu bile bilemiyorum... Hiç bilmediğim bir şey için sırf aman ayağıma gelmişken olsun diye düşünüp hepimizi bir bilinmeze sürüklememin anlamı nedir?" Ellerim şişirdiğim yanaklarıma kapanırken, dirseklerim dizlerimdeki yerlerini aldı. "Biz üç kişilik bir aileyiz. Üçümüze birden faydası olacağını bilsem zaten bodoslama evet diyeceğim ama daha neye faydası olacak o bile belli değil!"
Mazlum'la ayrı kalma düşüncesi, beni yormuyordu ve bunu gerçekten Mazlum sayesinde aldığım desteklerle içimde çözebilmiş bir insandım. Mazlum benim tamamen iç dünyamdı. O ya da ben dünyanın herhangi bir yerinde altında ya da üstünde olmamız fark etmeksizin o benimle, benim içimde yaşardı. Ama kendi içimdeki aklıselim düşünceleri Mazlum ve Lena ikilisi bir araya gelince, sağlayamıyordum. Kafayı yiyecekmişim gibi hissediyor, ağzıma dayalı olan oksijen maskesi aniden çekilmiş gibi nefessiz kalıyordum.
"Sen işin maddiyat kısmına takılıyorsun," deyince, kaşlarım öylemi dercesine havalandı. Benim aldığım destekler bir nevi işe yaramıştı da, Mazlum'un aldıkları pek etki etmemiş gibiydi. "Sen risk almayı sevmiyorsun Yıldız ama bu hayatta risk almadan var olamayacağını da aslında en iyi senin bilmen lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia | TAMAMLANDI
ChickLitKüçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtım...