74. Bölüm

20.8K 1.5K 97
                                    

Bölüm şarkısı; Son Feci Bisiklet - Bu Kız

Bir tatlı huzur almaya geldik 💫

Gecenin devamında, koltuğun üzerinde uyuyakalmamız Yıldız ve benim için beklendik olsada, Lena için oldukça beklenmedik bir durum oldu. Yıldız; benimle birlikte şarap içmeyi planladığı için gündüzden sütünü sağmış ama biberonu, annesinin memesine yapışık gezen Lena'ya bir türlü kabul ettiremedi. Ta ki varlığımı hatırlayıp, Lena'nın odağını "Bak, Ba-ba!" heceleriyle bana çevirtene kadar.

Titrerken, bükülen minik bir dudak... İri yeşile dönmüş gözlerden akan inci taneleri eşliğinde uzanan iki minik kol. İnsan iç çekip, kucaklamaktan başka ne yapabilirdi ki? Lena, tensel temas durumunu abartma moduna geçtiği için önce uzun uzun "Buradayım, babacım!" söylemlerimle sarıldık. Ne zamanki annesi gibi sarılmanın doruğuna ulaşıp sakinleşti, o andan sonra göğsüme yatıp, uzattığım biberonu iki dudağının arasına çekti. Başının üstündeki ağlamasından birbirine girmiş saçlarına kokusunu içime çekerek bir öpücük kondurup; "Hep böyle mi?" dedim merakla. Lena her ne kadar sakinleştiyse de, Yıldız canı acıyormuşçasına ağlayan Lena'dan çok daha zor sakinleşti.

Sesimi duyunca bir kabustan uyanırcasına irkilip, masanın yanındaki sandalyelerden birini çekip oturdu. "Yok," dedi, derinlerden gelen bir ses tonuyla. "Ben yanına yatmadım ya, ondan huzursuzluk yapmıştır..."

Başımı tamam dercesine sallandırırken, eğilip Lena'nın ağlamaktan ter içinde kalmış olan saç diplerine bir öpücük daha kondurdum. "Hazır kucağımda yatıyorken, sen duş al Yıldız," dedim gülümseyerek. "Sonra nöbeti sen devralır, yatağa geçersiniz. Bende o arada hızlıca bir duş alırım..."

Yıldız sesli bir nefes vererek, oturduğu sandalyeden ayaklandı ve tam olarak ne yapmasını söylediysem o şekilde hareket etti.

Uyuyan Lena'yı Yıldız'a teslim edip, banyoya ilerledim. Yanlarına geri döndüğümde Yıldız'da çoktan uykuya teslim olmuştu. Birbirlerine dolanan kolları, yüzümü gülümsetti. Sağ dizimi yatağın yüzeyine dayayıp, çayırda yatarcasına yayılan ikilinin yanına bedenimi zar zor yerleştirdim. Sağ kolumu başlarının tepesine uzatırken, bedenimi sağa çevirip sol kolumla kendi dünyamı sıkıca kavradım. Dudaklarım önce Lena'nın başına ulaştı ve dilimden bir "Şükürler olsun," döküldü. Dudaklarımın Yıldız'a ulaşamayacağını fark edince tepelerine uzattığım sağ elimle kısalmış olan saçlarını okşadım. "Ailemi benden almadığın için şükürler olsun Allah'ım..."

Çok uyuyan, ağır uykusu olan bir insan değildim ve bu özelliğim Yıldız hayatıma girince hiçliğe erişirken, Lena'nın hayatımıza dahil olmasıyla yok olup gitmişti ama yol yorgunluğu, mutluluk sarhoşluğu derken yanımdan sıyrılan ikiliyi ne yazık ki hissedememişim. Bir boşluğa sarıldığımı fark ederek uyandığımda, önce yabancı bir dans şarkısının sesi ulaştı kulağıma. Ardından Yıldız'ın "Ama hep böyle dans edemeyiz ki kuşum! Baban uyanınca bizi mi yesin istiyorsun?" söylemi ve attığı gür kahkahayla birlikte harmanlanan öpücük sesleri. "Ah..." diye iç çekti devamında. "Sen çok aşk bebeği olacaksın ve kıskanç kocam, sayende erkenden yaşlanacak kızım."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Opia | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin