Keyifli okumalar 💫
Zeynep'in evden gitmesi ve Mazlum'un fitili ateşlemesiyle öyle bir kaldık ki utanmasam Lena'yı uyanır düşüncesiyle kapı önüne bırakacaktım. Birlikte duşa girmek istedik ama sonradan duş aktivitesinin bizim için çok büyük bir lüks olduğuna karar verdik. En son duş maceramızda Lena ortalığı yangın yerine çevirdiği için Mazlum diğer yatak odasına yöneldi. Mazlum yöneldi ama ben "Ümran gelecek, çarşaf değiştiremem," diyerek Mazlum'u salona sürükledim.
Halimiz Mazlum'un Manisa'dan geldiği günlerin ilk gecesini anımsatan şekildeydi. Aceleci, doyumsuz ve sabırsız. Birbirine dokunan dudaklarımız, dudaklarımızın ateşini harlayan telaşlı ellerimiz. Saniyeler içerisinde çıplak kalan iki beden, o iki bedende arsızca dolaşmak isteyen iki çift göz. Gözlerimizin temasını kesen "Vakit yok," söylemlerimiz, gerçekten vaktimiz olmadığı içindi.
Ümran yoldaydı, Zeynep ilk geldiğinde taş çatlasın iki saati kalmıştı. Lena her an uyanabilirdi ve Zeynep'in elinde evimizin anahtarı mevcuttu.
Adrenalinli son sevişmemizi Manisa'daki aile evinde gerçekleştirmiş bir çift olarak tamamen hamlamışız. Kendimize ait bir evde yaşamaya o kadar alışmışız ki, çarşaf değiştirmekle salonun toplanmasının aynı olacağını anlayamamışım. Üçlü koltukların üzerindeki yastıkları yere atıp birini belimin altına yerleştirmemiz, koltuk üzerindeki örtüleri bozmayalım derken etrafa saçtığımız eşyalar ve en önemlisi Mazlum'un yanına almayı unuttuğu prezervatif... Bir bebeğe uzun yıllar boyunca hazır olamayacağımız, benimde emzirmemden ötürü ertesi gün hapı alamayacağım için avucuna boşalması ve etrafa saçılan çocuklarımız... Bir sevişme ne kadar batırılabilirse o kadar batırdıktan sonra kucak kucağa oturup uyuyan Lena'yı umursamadan kahkahalar atmamız...
Mazlum çıplak sol omzuma bile isteye sakalları yeni çıkmaya başlayan çenesini sürterken "Senden ötürü," deyince dikkat kesildim. Gülmem dolayısıyla sık nefeslerimi dizginlemeye çalışırken boğazımdan konuşmasının devamını beklediğime dair bir mırıltı döküldü. "O kadar özletiyorsun ki kendini, başlama ve bitiş hızımız taktire şayan oluyor ne yazık ki!" Karnımın üzerinde sabit duran sağ elimin parmak aralarına parmaklarını dolayıp, bedenimi göğsünde daha çok sıkıştırdı. Sırtım hayatı boyunca görebileceği en muazzam sıcaklığa göğsü sayesinde sahipti. "Doya doya, sindire sindire sevişebilmek için tam olarak nereye başvurmam lazım?"
Sorduğu soruyla tekrardan gülmeye başlarken "Lena'ya," dedim. "Şurada babasını beş dakikada çatır çatır harcadım. Nasıl uyanıp, cıngar çıkarmadı aklım almıyor!"
Mazlum birden boynumun soluna dudaklarını dayayınca gülmelerim şiddetlendi. "Babasını harcamışmış!" derken, gıdıklama eylemine elleri de eşlik etti. "İnsan azıcık kur yapar kocasına! Sen beni bulduğun yerde göm sonra kızım arkamı toplayınca, babacı oldu diye söylen dur!"
Emekler pozisyona geçip, Mazlum'un kolları arasından sıyrılınca "Hadi oradan be!" dedim yüksek bir tonda. Gıdıklanınca sistemim kitlenmiş gibi hissediyordum ve Mazlum bu huyumu bildiği için hep kullanıyordu. Yerdeki koltuk kırlentlerinden birini alıp üstüne fırlattım. "Benimde karşımda yedi yirmi dört şaklabanlık yapsan bende senci olurum! El kadar bebenin etrafında fır dönüyorsun!" Bir yastık daha fırlatıp, freni boşalmış kamyon gibi devam ettim. "Dişsiz pepe nasıl sana olmayan otuz iki dişiyle gülümsemesin!" Bir yastık daha fırlattım ama Mazlum'un gülümseyen parlak yüzüne denk gelince tepeme bir yastık yemiş gibi sarsıldım. Tekrardan emekler pozisyonda ilerleyip yüz yüze kalacak şekilde kucağına kuruldum. Yüzünü ellerimin arasına alıp çenesine baskın bir öpücük kondurdum. "Lena'nın üstündeki etkilerin önemsiz," derken başımı iki yana sallandırdım. Parmaklarım yanaklarında gezinirken, dudaklarımda yüz hatlarında dolandı. "O senin, sen onun en kıymetlisisin." Yüzündeki ellerimin baskısını arttırıp, göz göze kalmamızı sağladım. "Acaba birazda yaban gülü Yıldız'ın üzerindeki etkilerinden bahsedip sizi hak ettiğiniz gibi mi övsek Mazlum bey?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia | TAMAMLANDI
ChickLitKüçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtım...