73. Bölüm

18.7K 1.5K 142
                                    

Bölüm şarkısı; II Volo - Grande Amore

Söylemek istediğim çok şey var ama geneli bana ait olduğu için sizi ilgilendiren minik bir şey söyleyeyim. Diğer bölümlere nazaran bu bölüm bir tık daha uzun. Diğer bölümde aynı şekilde Mazlum'dan ve bir tık daha uzun olacak tahminimce. Çünkü eğer zannetmiyorum ama bir değişiklik olmazsa şayet 75. Bölümde, final planlıyorum. Bakalım,nasip kısmet.

Keyifli okumalar💫
Sevgiler♥️

Mazlum DOĞAN

Yıldız ile Lena İtalya'ya gittikten sonra her ne kadar eve dönmekten korksamda, korktuğum gibi olmadı bazı şeyler. Yeni öğretim yılının başlamış olması, bir çocuğumuzun yani Herkül'ün bende kalması, tamamen Yıldız ile bana ait bir alanda gün geçiriyor olmak; geçirilecek olan ayrı kalma süresini bir nevi daha kolaylaştırdı.

Hayatımda ise kolay olmayan iki şey vardı. Biri Vural'ın meraklı çenesi, diğeri ise Yıldız'a söz verdiğim için görüşmeye devam ettiğim Ceyda Hanım.

Yıldız'ın, Ceyda Hanım ile görüşmeseydi İstanbul'dan asla gitmeyeceğini biliyordum ama Ceyda Hanım, ne söyleyerek Yıldız'a gitmesi için ışık olduğunu bana bir türlü söylemiyordu. Her sorduğum soruda; konumuzun asla Yıldız olmadığını, Yıldız'ın gene yanlış davranış bozukluklarına hakim olup düzeltmek adına çabaladığını ama benim ise var olan durumları asla düzeltmek istemediğimden dem vuruyordu.

Yıldız adına kararlar almamın, Yıldız'ın gelişimi hakkında gayet kötü bir davranış olduğunu biliyordum ama benim yaptığım davranışların altında ise tamamen Yıldız'ın kendi başına kararlar alamayışının nedeni vardı. Bunu bu şekilde Ceyda Hanıma ilettiğimde "İstemiyorum söyleminin sana neyi yeterli gelmedi?" diye sordu.

Soru basit olduğu kadar cevapta benim için basitti. Erasmus kendi eğitim sürecimde tercih etmediğim bir olaydı. Günümüzde keşke gitseydim dediğimde mevcuttu çünkü matematik okuyup, aldığın formasyonla kendi ülkende öğretmenlik yapmak için yırtınmak oldukça zor bir sınavdı. Sınav diyorum çünkü sınandığınız tek konu bilgi birikiminiz değil, sabrınız, hayat enerjinizde oluyordu. Yine de kendim okurken Erasmus staj hareketliliği programına katılmış olsaydım, bugün kendime öğretmenlik harici çok daha iyi kazançlar ve ufuklar yaratacak bir gelecek planı çizebileceğimi biliyordum. Ama benim hayalim sadece öğretmenlik yapmaktı. Bu uğurda önüme gelen bütün seçenekleri geri püskürterek, kendi önümü kendim kapatmıştım. Yıldız'ın direkt eğitim fakültesinde okumasını, benim düştüğüm hatalara düşmemesi için engellemiştim. Uzunca bir müddet benim eğitim fakültesinden mezun olduğumu sansada, eğitim fakültesinde okumamama rağmen körü körüne bir hayale bağlanan bana benzememesi için önüne gelen seçenekleri görebilsin diyeydi çabam.

Bunları Ceyda Hanıma ilettiğimde "Tercih meselesi," dedi duru bir tonda. "Bazı tercihler yaparız ve sonuçlarını yaşadıkça görürüz... Ama sen eşine bu konuda tercih şansı sunmadın..."

İğneleyici tavırla konuşmasına gülümsememin nedeni aslında beni bir şeylerle itham etmediğini bildiğimdendi. "Hayır," dedim kendimden emin bir tonda. "Yıldız'a bu yüzden müdahale etmedim..."

Söylediğim yanıt Ceyda Hanımı duraksatsa da "Peki neden ettin?" diye sordu.

"Benim önüme bu tarz bir teklif sunulduğunda, ben dümdüz bir üniversite öğrencisiydim..." Sağ elim benliğimi işaret etmek istercesine göğsüme kapanırken, Ceyda Hanım devam et dercesine başını sallandırdı. "Ben oturdum düşündüm sonra açıkçası bir taraflarıma zor geldi ama tek sebep bendim..." Çatılan kaşları dudaklarımda hafif bir tebessüme neden oldu. "Yıldız'a bu seçenek geçen sene sunulduğunda, düşünme gereksiniminde dahi bulunmadan hamileliğini bahane edip, kestirip attı. Hatta bana söylemedi bile..." Geçen sene haberimin olmayışı derin bir nefes almama sebep oldu. "Bu sene ise yine aynısını yaptı. O kağıdı eline alıp, durup bir kere araştırmadı. Bana bir faydası olur mu? Gitsem, geleceğime ışık olur mu? İş alanım ne kadar açılır? Kalacağım dört ayda, İngilizcem pekişirken en azından başlangıç seviyesinde de olsa İtalya'yı kavrar mıyım? Bunların," dedim ve başımı olumsuz manada iki yana salladım. "Bunların hiçbiri Yıldız'ın aklına gelmedi." Dirseklerimi dizlerime dayayarak bedenimi hafifçe öne eğdim ve ellerimi önde birleştirdim. "Lena var, gidemem dedi kestirip attı." Bedenimi geri dikleştirirken, sağ elimi hafifçe öne doğru uzatıp Ceyda Hanımı takdim ettim. "Peki, ben şimdi size sorarım... Ortak kararını aldığımız çocuğumuzun sonuçlarını neden bir tek karım ödesin?" Sağ kaşım imayla havalandı. "İnsanlar üç aylık bebeklerini sırtına bağlayıp çapaya gidiyor, dağa bayıra keşfe gidiyor, dünyayı gezmeye çıkıyor... Kimine göre lüks, kimine göre hayat mücadelesi oluyor yaptığı iş, aktivite... Peki ben sırf eşime öyle empoze edildi diye küçük bir bebeği olduğu için vaktiyle aman okul gezisi diye dalgasını geçtiğim şeyden bile kendisini mahrum bırakmasından gurur mu duysaydım? Bu mu beni daha iyi bir eş ya da baba yapacaktı?"

Opia | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin