Arkadaşlar merhaba.
Micik bir duyuru yapacağım; Opia'nın bölüm günleri Pazartesi ve Perşembe. Siz kendinizi Pazartesi ve Perşembe gecesine göre ayarlayın lütfen.
Onsra'nın günü; Pazar gecesi.
Benim bölümleri erken salmam sizin için kafa karşılıklığı yaratıyor anladığım kadarıyla. Böyleyse bunu direkt bir kalıba oturtalım ve ben bölüm hazır olsa dahi gününü bekleyeyim.
Yoğun bir hayata sahibim. Son üç gündür maksimum 3 saat uyuyabiliyorum, o'da bölük pörçük halde.
Bölüm hazır olduğunda tutmuyorum ama kendi beden gücümüde kaybetmek üzereyim. Siz; fikirleriniz varsa lütfen belirtin.
Bölüm şarkısı; Melike Şahin - Sevmek Suçsa Suçluyum.
Yıldızlarımız hep parlasın 💫
Haftaya görüşmek üzere ✨Yıldız'ın başka yerde kalalım söylemiyle; hızlıca toparlandık. Toparlandık toparlanmasına ama nereye gideceğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Plansız hareket etmeyi sevmeyen ben; dudaklarının arasından çıkan bir cümle ile yollara koyulmuştum. Arabaya bindik hızlıca. Bindik ve Yıldız o malum soruyu sordu.
"Eee nereye gidiyoruz?" dedi bedenini hafifçe bana döndürerek.
"Bilmiyorum." diyerek gülümsedim. "Bakalım yolun sonu nereye çıkacak?"
"Şey mi yapsak?" deyince hafifçe başımı salladım ne dercesine. "İzmir'e gitsek." dedi çekingen bir tonda. "Kampüsü de gezeriz belki." dediğinde sol yanağımı içten dişlemeye başladım.
"Kampüsü gezmemizin sana bir faydası olmayacak ki." dedim dudak bükerek.
"Neden?" diyerek merakla bedenini tamamen bana döndürdü Yıldız.
"Çünkü İstanbul var iken, İzmir'e yerleşmen imkansız." diyerek olumsuz manada kaşlarımı kaldırıp, indirdim.
"Diyorsun?" dedi düşmüş bir ses tonuyla Yıldız. Hafifçe gözlerimi yoldan çekip, kendisine çevirdim. Düşmüş omuzlarıyla koltuğun içine gömülmüştü hemen. "Acaba İstanbul'u listeden mi çıkarsaydık?" dediğinde sesli bir nefes verdim.
"O'da imkansız." diyerek ağırca yutkundum.
"Nedenmiş o?" dediğinde bilmiş bir edayla gülümsedim.
"Şifreni çünkü sadece ben biliyorum." diyerek omuz silktim. "Bende öyle bir şey yapmayacağıma göre imkansız oluyor anlayacağın."
"Bazen." diyerek ağırca yutkundu Yıldız. Başımı kendisine çevirdiğimde göz göze geldik. Gözlerindeki istekli çocuğu görüyordum. Burada, en azından yakınlarda kalmak istediğini anlıyordum çünkü korkuyordu. Ama benim bildiğim tek yöntemde korkuların üstüne gidebilmekti. "Gerçekten benden kurtulmak istediğini düşünüyorum." dediğinde tok bir kahkaha attım iyi bir şey söylemiş gibi.
"Günü geldiğinde bana duacı olursun ama." dedim ukala bir tavırla.
"Ne kadarda eminsin sen öyle?" dedi Yıldız ukala ama huysuz bir tonda.
"Eminim çünkü." diyerek derin bir nefes aldım. "Kendi alanında direkt pedagojik formasyon diplomasına da sahip olduğunda, önünün ne kadar açılacağından bir habersin." İzmir'e gitme düşüncem olmadığı için Foça istikametinde devam ettim. "Burada kalabilirsin hatta Manisa'da da kalabilirsin. Yine okursun ama öğretmenlik yapabilmek için uğraşman gerekir. Ayrıca." dedim ve duraksadım.
"Ayrıca?" dedi Yıldız merakla hemen ardımdan.
"Bazı şeyler belki hayal ettiğin gibi olmaz." diyerek başımı olumsuz manada iki yana salladım. "İkili ilişkiler, evlilik kumar gibidir Yıldız. Bir bakmışsın en büyük pişmanlığına dönüşü vermiş. Kaldı ki." dedim ve yine duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia | TAMAMLANDI
ChickLitKüçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtım...