Keyifli okumalar ♥️
Bölüm şarkısı; Çağan Şengül - YıldızlaraOkuldan eve dönene kadar birçok duyguyu aynı anda hissettim. İlk defa okula varıyormuşum gibi bir heyecan yaşarken aynı anda eve dönmek için can atan bir çareydim de.
Kapıyı ses çıkarmamaya özen göstererek açtığımda içeride çıt yoktu. Minik adımlarla salona girdiğimde ise Lena'yı Melahat ablamın hediye ettiği ana kucağında uyur bir vaziyette gördüm. Annem, üçlü koltuklardan birinde ayaklarını uzatmış vaziyette sesi hiç duyulmayan televizyona bakıyordu. Daha doğrusu bakmak olsun diye baktığı açıktı...
Salondan içeri adımladığımda, annemin gözleri bana döndü. Beni görünce doğrulmak istediği için sağ elimi havalandırıp, "Kalkma anne, kalkma," dedim ama annem yine de koltukta oturur pozisyona geçti. Gözlerim Lena'nın üzerinde sabit kalırken, annemin yanına doğru ilerlemeye devam ettim. "Nasıl geçti gününüz? Huzursuzluk yaptı mı?"
Annem benim gibi fısıldayarak "Yok," dediğinde, oturduğu koltuğa oturmuş bulundum. "Ağzı var dili yok kuzumun. Maşallah çok uysal... Mazlum'da böyleydi ama..." Ben yüzümde mutlu bir tebessümle Lena'yı izlerken, annem yanlış bir şey söylemiş gibi duraksadı. Yüzümdeki tebessümü bozmadan usulca başımı anneme doğru çevirdim. "Bir isteğin var mı kızım?" deyince, üzerindeki tedirginliği almak istercesine dudaklarımın arasından dişlerimi gözler önüne çıkardım.
"İşin var mı anne?" dedim merakla.
"Yok da..." dediğinde, devam etmesine fırsat vermeden dizlerine doğru devrildim. Dizine dayanan sağ yanağımın altına sağ elimi de yerleştirerek, yattığım yerden Lena'yı izlemeye başladım. O arada annem sağ elini usulca saçlarıma attı. "Aç değil misin?" Yattığım yerden başımı hayır dercesine sallandırdım. "Gerçi... Lena uyurken, dinlen sende."
Dudaklarımın ucuna bir esneme peyda olurken, "Dinleniyorum," dedim. Ardından hafifçe başımı geriye doğru döndürerek anneme baktım alttan alttan. Yaşanmışlıklar... Ah o yaşanmışlıklar. İnsanın gölgesi olup, yüzünde yansımalarını bırakan yaşanmışlıklar. "Anne..." diye usulca seslendiğimde annemin şefkat dolu bakışları bana döndü. "Biraz daha saçlarımı sever misin?"
Annem, vaktinde sadece Emine teyzem iken beni dizlerine yatırıp saçlarımı uzun uzadıya sevdi mi, ben tüm acılarımdan korkularımdan sıyrılır hiç yaşamadığım anne şefkatine bulanırdım. Bir yandan çok mutlu ederdi bana hissettirdikleri ama bir yandan da eksikliklerim birer kıymık olup milim milim yüreğime batardı.
Gözlerim usulca örtülürken "Özlemişim," diye mırıldandım. "Çok özlemişim."
Annemin boğazından hoşnut bir mırıltı dökülürken, mırıltısına iç çekişi eklendi. "Korktum," diyerek söze başladığında merakla gözlerim açıldı. Annemin yaşadıklarının izlerini taşıyan gözlerinden hakiki bir korku geçti. "Melahat geldi, gitti..." Sağ eli saçımda usulca gezinmeye devam etti. "Yanlış anlaşılmalar, değişen hayatlar..."
Kaşlarım öyle dercesine havalanırken, yüzüme bir tebessüm kondurdum. "Ben," dedim ağırca yutkunarak. "Kara kuzun olarak kalmak istiyorum. Sıcağından mahrum bırakmadığın müddetçe, korkulacak bir şey göremiyorum..." Gözlerim Lena'ya dönerken gülümsemem genişledi. "Hem bak, sana bir kara kuzu daha getirdim..."
"Getirdin ya," dedi annem mutlu bir tonlamayla. "Kuzumun kuzusu oldu," dedikten sonra yüzünü buruşturdu. "Allah'tan Ümran yok! Olsaydı, lafı başka tarafa çekerdi şimdi!"
Gülümsemem kıkırtıya dönerken; "O benim, onu yanlış anlamayacağımı biliyor," dedim, tereciye tere satarcasına. Annem, başını onaylarcasına sallandırdı. "Sende bil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia | TAMAMLANDI
Chick-LitKüçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtım...