Herkese selamlar.
Ben aynı anda on farklı işi yaptığım bir döneme girmiş bulunmaktayım.
Bu yüzden şimdi burada bir ilk gerçekleşecek ve sizlerden bir şey rica edeceğim.
O'da sosyal medya hesaplarımı ve Wattpad profilimi takip etmeniz, oy ve yorumlarınızı da eksik etmeyip, sevdiklerinize hikayelerimizi önermeniz.
Burada beklendiğimi bilip, biraz motivasyona ihtiyacım var.
Var ki her şeyi aynı anda kıvırabileyim.
Desteklerinizi esirgemezseniz mutlu olurum.
Bölüm şarkısı; Serin - Bir çocuk sevdim
Sevgiler ♥️Mazlum ile ayrılmak, tahmin ettiğimden de zor oldu. Evden ayrılırken, annemler ile vedalaşırken açıkçası ayrılık fikrine alıştığımı zannetmiştim. Alışamamışım...
İki gün bir arada geçirsek de o malum sona gelmeyi hiç istemedim. Bundan mütevellittir ki Mazlum arabadan inip, hadi diyene kadar arabadan inmek için yeltenmedim bile.
En son ne kadar bu şekilde bir kalp ağrısını çektiğimi düşündüm durdum. Ve buldum da. Babam ile yollarımız sonsuza kadar ayrıldığında kalbim en son böyle bin parçaya bölünmüş ve o bin parçanın her birinden zerresinden kanım sızmıştı. O bin parçamın binide asla tamir olmadı. Kalbim bir daha eski haline dönemedi. Ta ki Mazlum'u tanıyana kadar.
On iki yaşımdayken parçalara bölünen kalbimin her bir parçasını geçirdiğimiz günlerde tek tek tamir etmekle uğraştı Mazlum. Muhtemelen çoğu zaman umutsuzluğa düştü çünkü umutsuz bir çocuktum. Yorulduğu anlar olduğunun da farkındaydım çünkü aynı zamanda zor bir insandım. Hayat bana kolay olan hiçbir şeyi sunmadığı için Mazlum'a hep dikenlerimi sundum ben. O dikenlerimi görürse, benden uzağa kaçar gider bende kalın duvarlarımla yaşamaya devam ederim zannettim. Ama Mazlum dikenlerim yüreğine batsa dahi; bir gün ah demedi.
Bir kaktüs olduğumu asla yüzüme vurmadı. Beni Yıldız çiçeğim diye sevmekten hiç vazgeçmedi.
Mazlum beni öyle sevdikçe tüm dikenlerim önce kendi benliğime döndü. Kendimi yetersiz hissettim, özensiz hissettim. Hastalıklı bir uğursuz olduğumu o kadar kabullenmiştim ki, Mazlum'un bana acımaktan öte gidemeyeceğine emindim. O eminliğimi kırıp, benimde sevilebilecek normal bir insan olduğumu bana kanıtlamaya çalışmaktan hiç vazgeçmedi.
Yıllarca, yıllarca o evden kurtuluşumun hayaliyle tutuştum yandım. Tutuştum, yandım, kül oldum. Umudum defalarca tükendi. Ağlamayı tükenen umutlarımı yüzüme çarptığı için bıraktım. Hiçbir zaman o evden kurtulamayacağımı kabullenmedim. Öyle ya da böyle kurtulacaktım. Öylenin içerisinde sınav kazanıp, evden kaçarak gitmek varken, böylenin içerisinde boynuma geçen urgan bir ip vardı.
Ama hayat; benim planlarıma göre işlemedi.
Diri diri mezara girdiğimi zannettim. Mezarım dediğim evin, çiçek bahçem olacağını bilemeden.
Ölü toprağımın üzerine Mazlum, her gün bir yıldız çiçeği ekti.
Şimdi ruhum ise bir çiçek bahçesi...
Odamın camının ardından, arabasının kaputunun üstüne yerleştirdiği bedenini izlerken; sıradan bir insana bakmıyordum ben. Sıradan bir sevgili ya da eş değildi Mazlum. Eğer öyle olsaydı şimdi bir uzvum kopmuş gibi sızlamazdı her bir zerrem. Mazlum benim hayata uzatamadığım ellerim oldu. Atamadığım adımlarım, göremediğim gözlerim...
Ve ben Mazlum'dan sadece birkaç metre uzaklaştığım için gece nasıl uyuyacağımı bile düşünür haldeydim.
Mazlum arabasına binip, gidince yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. "Gitti," dedim fısıltıyla. Nefesimin sıcaklığı odanın camında buhar yaptı. Sağ elimi havalandırıp, camın soğuk yüzeyine değdirdiğimde parmak uçlarımda hissizlik olduğunu fark ettim. İşaret parmağımla bir adet M harfi yapıp yanına bir nokta kondurdum. "Ama bitmedi," dediğimde parmak uçlarımla yazdığım m harfi ve nokta işareti silikleşti. Tekrardan üstünden geçtim harfin ve noktanın. Ağırca yutkunup; "Ben istedikçe bitmeyecek," dediğimde yine yazdığım harf ve nokta silikleşti. Belki beş, belki on defa, dakikalar boyunca m harfi ve noktanın üzerinden parmak uçlarımla geçtim durdum. Buharın üzerine yazı yazıldığında bir müddet sonra camda izi kaldığını ve tekrar buhar olduğunda belli olacağını biliyordum. Bir dahakine buhar olduğunda kendiliğinden belli olsun diye yılmadan, bıkmadan üzerinden geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia | TAMAMLANDI
Chick-LitKüçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtım...