46,🍂

390 36 21
                                    

Son sınav. Hayatının önemli adımlarında bir basamak daha yükseldiğini hisseden Didar son sınavını da olup sınıftan çıkmıştı. Hafsa ile farklı sınıflara düştüklerinden tek başına onu bekleyen Memduh'un yanına gidecekti. Artık kocası olan Memduh'un. Aklından geçirdiği cümleyle bir tuhaf hissederken yüzüne bir gülümseme yayıldı. Fakülteden çıkıp yürümeye devam ederken gözüne ilişen görüntüyle durdu. Konuşulanları dinlemeye başladı.

" Of kızım bu adamı her gün kesmekten içim gitti. Ben gidip konuşacağım."
" valla kanka haklısın. Bıyıkları çok tatlı! Hadi."

Dinledikçe  sinirden kızarırken hızla yürüyüp arabanın yanında bekleyen Memduh'un yanına gidip önüne geçti. Kızlara bakıp,
" Utanmıyor musunuz elalem hakkında böyle şeyler söylemeye."
" Ne var canım, erkekler yapınca bir şey olmuyorda biz yapınca mı sorun oluyor."
Demesiyle şokla Memduh'a baktı. Her şeyden habersiz Dinar'ın yüzüne bakan Memduh bir şey anlamamıştı. Memduh'un bir şey demediğini fark eden Didar tekrar kızlara baktı.
" Ayrıca yalan mı. Adamdaki boya endama kasa bak! Tatlım bıyıklar nereden?"
Deyip bir adım attı kız. Didar duyduğu cümleyle kızın üstüne gidip,
" Bana bak edebini takın!"
" Sana ne be! Avukatı mısın sana ne!"
Diye çemkiren kıza,
" Karısıyım! Şimdi de seni yolacağım!"
Deyip bir adım atmıştı ki hızla belinden kavrayan Memduh onu tutup,
" Hanımlar, gidin artık."
" Ya bırak! Bırak diyorum Memduh! Sen onlara hala kibar kibar mı konuşuyorsun! Bırak beni!"
Demişti elinden kurtulmaya çalışırken. Kızlar saçlarını savurup yanlarından uzaklaşırken Memduh,
" Tamam Didar'ım. Sakin ol."
Demişti. Didar duyduğu cümleyle anında dururken Memduh kollarını gevşetip çözdü. Kızarmaya başlarken Didar ona dönüp,
" Ne? Ne dedin?"
" Ne? Sende beni kıskanıp karısıyım demedin mi?"
Demesiyle gözlerini kaçırdı Didar. Aniden gelen korumacı tavrıyla kendini Memduh'un önüne attığını fark edince kızarmıştı. Memduh ona bakarken,  gözlerini kaçırmaktan bir hal olan Didar derin bir nefes alıp arkasını döndü. Bir adım atıp gidecekti ki durup hızla Memduh'un elini tutup,
" Çabuk yürü. Tek bir sorun daha çıkmasın."
Deyip çekti onu. Memduh kırmızıya dönerken elinin içindeki küçük eli kavradı. Onun hırçın haline sevgiyle bakarken Didar sinirle söylenip duruyordu.
" yok efendim nerde yaptın bu boyu posu! Yok efendim nerden bu kaslar! Terbiyesiz! Sana ne be! Sana ne!"
"Ben rahatsız olmadım."
" Ben oldum!"
Deyip aniden durunca Memduh ile çarpışmıştı. Aniden beline dolanan el ile kendini Memduh'un kollarında bulan Didar,
" Aaa! A. Şey geç kaldık."
Demiş belindeki eli çözmüştü. Memduh öylece kalırken,
" Haklısın. Hafsa'yı alalım."
Didar kalp atışlarının nirvanaya çıktığını hissederken konuyu değiştirmeye çalıştı.
" Evet alalım Hafsa'yı çünkü dün geceden sonra kendini iyi hissetmiyordu. Sadık gerçekten gidecek mi?"
" Gidecek."
Demişti Memduh canı sıkılırken. Aniden ortaya çıkan bu gitme olayı fazlasıyla canını sıkmıştı. İkna etmek şöyle dursun tartışma kabul etmiyordu Sadık, sadece gitmesi gerektiğini söyleyip duruyor üstelik geri döneceğine dair bir şey söylemiyordu. Her şeyi göze alıp bu kararı vermişti ama Hafsa'yı bilmiyordu. Karşılıksız bir aşkın sahibi olduğunu sanıyordu çünkü. Değildi. Hemde hiç.

  Fakültenin önündeki banklarda öylece oturmuş etrafını izliyordu Hafsa. Sanki bütün sesler kısılmış her şey tek bir şeyi söylüyordu. 'Gideceğim...'
" Allah'ım, biliyorum imtihan. Biliyorum."
demiş gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı. Aniden omzuna dokunan eli başını kaldırıp kendisine bakan Didar'ı görmüştü.
" Hafsa'm. Kuşum. Gel kardeşim. Gidelim."

   Memduh birkaç adım geride durmuş onlara bakarken Hafsa ile göz göze gelince bakışlarını kaçırmıştı. Didar, Memduh'a yanlışlıkla Hafsa'nın Sadık'ı sevdiğini söylemiş sonrada kimseye söylememesi için yalvarmıştı. Memduh öğrendiği şeye ilk başta şaşırsa da sonra Didar'ın haline gülüp,
" Söylememem için ne vereceksin?"
" Ne? Rüşvet mi?"
" Evet. Öylede diyebiliriz. Ne vereceksin?"
" Ben... ne verebilirim ki sana? Hiçbir şeyim yok."
" O zaman şöyle yapalım. Ben zamanı geldiğinde senden bir şey isteyeceğim, sende vereceksin."
" Ya paramın yetmeyeceği bir şeyse?"
" Yeter merak etme. Ayrıca bir şey dedim, satın alacağın bir şey demedim."

Yorgun SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin