47,🍂

390 48 10
                                    

    Halime duyduğu isimle öylece kalırken aniden kendine çarpan sedyeyle elinden telefonu düşürmüştü. Acile getirilen hastaya müdahale eden ekip ona çarparak geçmişti fakat Halime öylece duruyordu. Gözleri öylece boşluğa dalmıştı aniden koluna dokunan elle irkilip kendine geldi. Cevdet telefonu alıp ona uzattı,
" İyi misin hanımağam, çarptılar sana."
" İyiyim. Teşekkür ederim. Doktora geldik zaten."
Deyip sahte bir gülümsemeyle yürümeye başladı. Kalp atışları hızlanırken elleri terlemeye başlamıştı. Kendini zar zor ayakta tutarken odanın kapısına gelince vurup bekledi. İçerden ses gelmesini beklerken aniden açılan kapıyla,
" Hoş geldin Halime, gel bakalım. Siz bekleyin Cevdet bey."
" Ama ağam dedi ki."
" Yok daha neler! Git o ağana söyle burası onun babasının tapulu malı değil! Okey mi?"
Halime ve Cevdet şaşkınlıkla birbirlerine bakarken Hekimoğlu yüzlerine bakıp kahkaha atmaya başlamış sonra da,
" Aman ne var canım şaka yapalım dedik. Tamam sorun yok."

  Halime gösterilen yere otururken Hekimoğlu karşısına oturdu. Tebessümle ona bakarken,
" Bana bir şey sormaya geldin?"
" Evet."
" Onun dışında anlatmak istediğin bir şey var mı?"
Demesiyle yutkundu Halime. Başını eğdi, söyleyip söylememekte kararsız kalırken başını olumsuzca sallayıp,
" Sadık abi için geldim ben. Gidecek ve ben ona yardım etmek istiyorum."
" Neden?"
" ?"
" Neden Sadık kalsın istiyorsun?"
" Ben... bunu  söyleyemem."
" Hafsa'nın Sadık'ı sevdiğini ve Sadık'ın da Hafsa'yı sevdiğini ama ikisininde birbirinden habersiz olduğunu mu? Söyle sorun olmaz."
Demesiyle Halime şaşkınlıkla,
" Biliyor muydun?"
" Halime, bak biz arkadaşız. Sana açık konuşayım ki eğer Sadık'a yardım etmek istiyorsan onun kararlarına saygı duymakla başlamalıyız. Kendini buna hazır hissetmiyorsa bizim zorlamamız sahte bir sonuç doğurur. İçten gelmeyen uyarılmalar çabuk söner."
demesiyle Halime sinirlerine yenilip,
" Anlıyorum. Savaşsın istiyorsunuz ama onu anlamıyorsunuz ki! Siz hiç tek kaldınız mı? Annesiz babasız! Kimsesiz kaldınız mı? Ben kaldım. İnanın o kimsesizliğin içinde tek bir ışık yaksaydı biri, herhangi biri... koşardım. Ama yıllarca ben o karanlık depoda tek kaldım! Kimse yoktu! Hiçkimse! Hep bekledim! Hep! Biri gelsin istedim! Beni kurtarsın istedim ama hiçkimse yoktu! Hiçkimse! Ah..."
Sona doğru ellerindeki titreme artan Halime kalp atışlarının hızlanmasıyla elini kalbine götürdü. Öylesine hızlı atıyordu bir an nefes alamadı. Hekimoğlu ayağa kalkıp yanına gitti,
" Halime sakin ol. Geçti. Ben yanındayım."
" Hayır! Değilsiniz. Hiçbiriniz yoktunuz! Ben vardım. Tektim. Ben-"
Demiş öylece kendinden geçmişti. Hekimoğlu onu yakalarken Cevdet'e seslendi. Telaşla içeri giren Cevdet Halime'yi görünce yanlarına koştu.
" Yatıralım. Kolonya getir bana."
Halime'yi uzandırıp kolonya döktü. Alnından akan terleri silip sakinleşmesi için onunla konuşmaya devam etti. Kalp atışlarını dinledi, tansiyonunu ölçtü.
" Hâlim ağama haber edeyim."
" Hayır bekle. Halime uyandı zaten. Normal bunlar."
" Ama doktor bey, Hâlim ağam de-"
" Söyleme."
Halime yavaş yavaş kendine gelirken doğruldu. Hekimoğlu ona bakarken,
" İyisin. Güçlüsün Halime."
Demiş Cevdet'i odadan çıkartmıştı. Halime bir süre sonra,
" Beni kandırmayı bırakın. Her şeyin farkındayım ben."
Deyip Hekimoğlu'nun gözlerine baktı bir süre. En başından beri biliyordu anlattıklarını Hâlim'e anlattığını.
" Biliyorum Halime. Sen zeki birisin. Farkında olduğunu biliyordum. Ama seni hiç kandırmadım. Doğruyu söyledim."
" Hayır. Söylemedin. Bu tür psikolojik ataklar iyileşme belirtisi olsa da atlatılması bu kadar kısa sürede olmaz. Bir yaranın kabuk bağlaması uzun zaman alır çünkü."
" Evet hayatımızda hep yara alırız. Belki bir gün içinde binlerce kez yaralanırız ama söyle bana hangi yaranın iyileşmesi çabasızdır? Mücadele olmadan hangi yara kapanır? Sen en başından beri hep mücadele ettin. Ölmek isterken bile bir yanın annen ve Sinan için yaşamak istedi. İnkar etme. Savaştın."
" İnsan sevdikleri için yaşar."
" Peki ya kendisi?"
" ?"
" Kendini de seviyor musun Halime? Tamam bu hafta sana bir görev veriyorum. Kendini sevmek. Görevi tamamla ve yanıma gel. Anlaştık mı arkadaşım?"
" Kendini sevmek..."
Halime kendi kendine kurduğu cümleyi düşünürken ayağa kalktı. Hekimoğlu ona tebessümle bakarken,
" Başaracaksın."

Yorgun SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin