43,🍂

601 41 17
                                    

'Bir romanın içine mi düştüm?' Tabii ya! Başka açıklaması olamaz. Şu yanımda oturan masal kaçkını herif benim kocam olacak değil ya! Hah daha neler! Bir dokunayım bakayım gerçek mi?

demiş şöför koltuğunda araba süren Selim'in yüzüne dokunmuştu. Selim yüzüne değen eli fark edince her zaman üstüne geçirdiği sakinlik giysisinin tozla duman olduğunu fark edip yutkundu. Nazenin usul usul yanağını okşamaya devam ederken birden hafifçe vurunca bu seferde şaşırmıştı. Başını ona çevirip bakınca, Nazenin,
" Hiç öyle bakma. Bu masal kaçkını prens gerçek mi değil mi diye bakmam gerekiyordu. Şaşırtıcı ama gerçekmişsin."
" Tokatlayarak mı?"
" Ama kocacığım merak ettim."
Demesiyle Selim öksürmeye başlamıştı. Nazenin daha fazla konuşursa Selim'in kalpten gideceğini düşünmüş hemen susmuştu. Ağzına hayali bir fermuar çekip,
" Daha da açmıyorum ağzımı."
Demiş cama yaklaşmıştı. Selim ona yandan bir bakış atıp arabayı sürmeye devam ederken içinden,

Masal kaçkını mı? Prens mı? Ah Nazenin, asıl masal kaçkını sensin ama neyse. Yoksa nereden düşsün başıma böyle saf ve delisi.

Önüne dönüp yola dikkatini vermeye çalışırken radyoyu açmak için elini uzatmıştı ki aynı anda elini uzatan Nazenin ile elleri çarpışmıştı. Birbirlerine dönüp bakarken ona sırıtarak bakan Nazenin,
" Bende seni seviyorum bebeğim."
Demiş göz kırpmıştı. Selim bu hareketle daha fazla dayanamayıp arabayı sağa çekti. Nazenin aniden durduklarında hemen savunmaya geçip,
" Ama ne yapayım köşesi köşesi ciğerimin köşesi! Sen susuyorsun. Benim canım sıkılıyor. Hem ben çenebaz bir insanım. Sustuğum görülmemiştir ki. Sana dedim ben biraz az. Ama çok az deliyim diye. Demedim mi? Dedim. Bak. Sende inkar etmiyorsun."
Demişti ama Selim hala aynı şekilde durmuş ona bakıyordu. Nazenin onun hareket etmediğini görünce,
" Anam! Ne oldu inme mi geldi Selim?"
Demesiyle Selim gülümsedi. Mavi gözleri kısılırken,
" Ben neden seni daha erken göremedim ki? Çok geç karşılaştık. Çok."
" Aman dert ettiğin şeye bak. Hepsini telafi ederiz. Sen bana güven!"
" Ona şüphe etmiyorum zaten."
" Etme. Bak ben 50 yıllık plan yaptım. Seninle dehşet şeyler yapacağız! Dehşet!"
Demişti. Selim tekrar arabayı çalıştırıp yola çıktığında Nazenin de konuşmaya devam ediyordu. Nikah tarihi aldıktan sonra içi içine sığmıyordu. Selim ile evlenecek olmak ona hayal gibi geliyordu.
" Nazenin, evlendikten sonra bizim evde oturmak istediğinden emin misin?"
" elbette eminim. Ben tek yapamam Selim. Kalabalık severim. Sen bütün gün susuyorsun böyle, ruhum sıkılır benim. Limona dönerim, tadım tuzum kaçar. Hem ben sen nerede olursan orada yaşarım. Sorun yok. Yan yana olalım da."
" Ama sen odamı görmeden karar veriyorsun. Benim odam bir bilgisayar laboratuvarı gibidir."
" Gel gör ki benim odamda eski bir kütüphane gibidir. Artık ortadan ikiye çizgi çeker yaşarız. Ha! Çetin? Selimmmm, bak Çetin çok akıllı efendi beyefendi bir kedidir. Öyle çok şey yapmaz."
Demiş ve Çetin'in yaptığı şeyler bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmişti. Yüzüne yerleştirdiği sevimli ifadeyle Selim'e bakmaya devam ederken,
" O kediyle anlaşamayız."
Demesiyle hemen savunmaya geçip,
" Aaaa. Olur mu canım. Bir oturun konuşun. Bir çay için en azından."
" Kediyle mi? Sonra bana deli desinler diye mi?"
" Ağlarım. Öyle bir ağlarım ki burnum akar. Hep arabana elbisene sürerim. Yaparım. Ciddiyim."
Demesiyle Selim kendini tutamayıp kahkaha atarak gülmeye başlamıştı. Nazenin gözlerinden çıkan kalplerle,
" Yakışıklı prens Selim ve onun çizmeli kedisi Çetin yakında sinemalarda."
Demiş gülümsemişti sevimli sevimli. Selim bir şey demezken evlerinin önüne gelince durdu.
" Geldik. Çetin konusunu düşüneceğim. Nikah tarihini babana söylemeyi unutma. Ayrıca evden çıkarken haberimin olmasını isterim. Telefonunu kaybetme. Ha birde çeyiz, kına, nişan hepsini istediğin zaman yaparız. Bana söylemen yeterli."
Demiş ciddiyetle yüzüne bakmaya devam etmişti ama Nazenin gülmemek için kendini zor tutuyordu. Elini ağzına götürüp derin bir nefes çekti sonra,
" Ya sen nasıl ciddi olabiliyorsun benim hep gülmem geliyor."
Kahkahası araba da yayılırken bu sefer Selim yüzüne uzanmıştı. Nazenin'in başını tutup, kayan gözlüğünü düzeltmişti. Kalbi delicesine atarken hala ağzından çıkmayan o kelimeyi boğazlamak istiyordu. Derin bir nefes çekti,
" Sen gül, gülüşün bana nefes oluyor, can oluyor."
Demesiyle Nazenin domatese dönmüştü sonra da o ciddiyetle,
" Ama beyefendi kocacığım, sen ne güzel insansın be! Nefes oluyor falan!"
" Hiç sınırın yok değil mi?"
" Sana yok kocacığım. Sana. Diğerlerine geldikleri gibi Mars'a yollarım."
" Bu konu da içimin rahat olduğunu bil."
Demesiyle Nazenin derin bir nefes aldı ve,
" Selim. Sen şimdi üniversiteye gidiyorsun ya bu masallardan kaçma halinle... orada da bir sürü kız var. Eğer baş edemezsen sen bana söyle onları böyle ense köklerinden yakaladığım gibi!"
Demiş dişlerini sıkıp bir elini yumruk yapıp diğer elinin avucunu vurmuştu. İçinde durmadan kaynar bir kazan var gibi kıpır kıpırdı Nazenin. Selim ona baktıkça karşısına geçip susmak, izlemek istiyordu. Nazenin onun bakışlarını yakalayınca elini sarı saçlarına geçirip karıştırmış sonra da,
" Azıcık çirkin yapalım seni de bakmasınlar."
" Nazenin."
" Efendim."
" Kendini özletme."
Demiş öylece birbirlerine bakıp kalmışlardı ki aniden arabanın camına vurulmasıyla birbirlerinden uzaklaştılar. Nimet, cama vurup biraz ötede beklemeye başlamıştı. Nazenin gitmek istemezken,
" Allah'a emanet ol. Koşma, terleme, soğuk su içme."
Demiş hızla arabadan inmişti yoksa mümkünatı yok inecek gibi değildi. Selim, Nazenin inince yola koyulmuştu. Nimet, Nazenin'e sırıtıp,
" Hanımım, sizi böyle göreceğime ölsem inanmazdım! Selim ağa resmen size körkütük aşık! Aşık!"
" Kütük olduğu kısımlar olmakla beraber hisler karşılıklıdır."
Demesiyle Nimet koluna vurmuş,
" Ya hanımım!"
Demişti ki Nazenin yana savruldu. Kendini toplayıp,
" Ne yapıyorsun Nimet abla, bugüne bugün evliyim ben. Bana bir şey olsunda aşiretler birbirine mi girsin?"
" Allah korusun hanımım. Zaten büyük hanım eve hoca çağırdı. Kurşun döktürecekmiş size."
" Hah! Bir bu eksikti zaten."

Yorgun SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin