58 - Sarah's Register

84 8 32
                                    

Ben yeni bi hikayeye başlamak için gün sayıyorum

Son zilin çalmasıyla okul hızlıca boşalırken Cuma gününün verdiği mutluluk bütün öğrencilerin yüzüne yansımış durumdaydı. Birkaçımız dışında tabi...

Okul kalabalığına karışmadan önce ben ve Yass, okul binasının en büyük kapısının önünde Sarah'yı ve onunla birlikte gelecek güzel haberleri beklerken Yass'ın yüzündeki endişe yüzün sakinliğimi korumakta arada zorlandığım oluyordu. Onun yüzüne baktıkça endişem artıyor ve endişem arttıkça da düşüncelerimi kontrol altında tutamıyordum. Vücudun hala yaşıyor olduğunu gösteren göz kırpıştırmalarında bile gözlerimi ne zaman kapatsam ani bir karanlığa boğulmak yerine Lizzy'nin gözümüzün önünde tribünlerden aşağı yuvarlanışı geliyordu. Buna ek olarak da attığı çığlık, şu an bosalmakta olan okulun çıkardığı gürültüyü bastıramıyordu.

Umarım Lizzy iyidir, aksi takdirde Sarah için çok zor bir okul yılı olabilirdi.

Kalabalığın arasından sıyrılıp yanımıza gelen Shawn'ı fark ettiğimiz de dalgınlıktan henüz kurtulmuştuk. Ona dönüp yarım yamalak gülümsemeye çalıştım. "Çıkmadı mı daha?" diye sorup yanağıma küçük bir öpücük bırakan Shawn'ın dudaklarından sonra havanın ne kadar soğuk olduğunu anlamıştım. Soğukta o kadar beklediğimizi bile fark edememiştik.

Yass cevap vermeden kalabalığı azalmış kapıdan Felipe göründü. Yanımıza yaklaşırken Shawn'ın elinin belimde olduğunu ve beni kendine doğru çektiğini hissettim. Yüzünde hafif bir kızgınlık ararken aksine gülümsemeye yakın dudaklar gördüm. Halinden memnun bir tavrı vardı ve Felipe de Shawn ile göz göze gelmemek için ekstra çaba harcıyormuş gibiydi.

Felipe yanımıza geldiğinde "Sarah çıktı." diye haber verdi. Yass'ın  "Nerde?" diye sormasına kalmadan Sarah hemen Felipe'in arkasında göründüğünde hemen onuna yanına gitmek istedim ama kolumu kavramış Felipe yerimden hareket etmeme bile izin vermedi. Göz göze geldiğimizde yüzündeki sıkıntılı ifadeyi görmemek imkansızdı. Tuttuğu nefesi bırakıp bakışlarını yere indirdi. "Lizzy olanları müdür yardımcısına anlatmadan önce seninle konuşmak istedi." diye mırıldandı.

Kaşlarımı çatıp neler döndüğünü anlamaya çalışırken kolumu bıraktı. "Revirde." deyip yanımdan ayrılırken arkasından bakakaldım. Ellerini ceplerine sokup merdivenlerden inen Felipe  okul bahçesine yürümeye başladığında Shawn'ın sesiyle ona döndüm. "Sarah bu tarafta. İstersen biraz onunla ilgilen."

Shawn'ın imalı lafı üzerine Sarah her zamanki boş vermiş haliyle bana el salladı ve neler oluyor der gibi baktı. "Fransızca ödevi varmış." dedim aniden. Aniden yalan söylemeye başladığıma göre bu konuda ustalaşmaya da başlamış sayılırdım.

Herkes şaşkınca bana bakarken "Kitabı alıp hemen dönerim." diyerek yanlarından geçtim ve okul binasına girip doğruca revire yürüdüm. Sağa doğru bir koridor, aşağı doğru bir kat merdiven ve sol tarafta kalan revire ulaştığımda Lizzy, kolundaki revir görevlisi ile odadan dışarı çıktı. "Ah, geldi işte. Arkadaşım her zaman bulur beni. Teşekkürler." diyerek kadının kolundan çıkan Lizzy zorlanarak yürüyüp koluma girdi.

Onunla birlikte yürüyerek merdivenlerden çıkmasına yardım ederken "O kadar sert düşüşe sadece bileğim incinmiş. Görüyor musun?" diyerek güldü. Sonra yüzünde acı bir ifade oluştu ve zorlanarak bir basamak daha çıktı.

"Sana yardım etmek için çağırmadın herhalde beni?" dedim son basamağa geldiğimizde. Merdiven bitirmenin verdiği mutlulukta gülümseyen Lizzy derin bir nefes aldı ve buna cidden ihtiyacı varmış gibi görünüyordu.

"Aslına bakarsan yardım etmen için çağırdım ama konu merdivenlerden çıkmak değildi." dediğinde koridorda yavaşça yürümeye başladık. Devam etmesi için beklerken gülümseyerek konuşmaya başladı. "Bilek burkulması o kadar önemli değil tabi. Herkes gördü ki bu yanlışlıkla oldu." dediğinde başımı salladım.

"Ama Sarah'nın bana okulda zorbalık yaptığını ve daha önce de okul merdivenlerinden ittiğini gören iki tane arkadaşım var." dediğinde şaşkınca durup ona baktım. "Yok öyle bir şey."

"Aslında senden isteyeceğim yardıma karşılık vermezsen olacak öyle bir şey." dediğinde yürümek için yeniden bir adım attı ve kolundaki beni de çekiştirdi. "Müdür yardımcısının okul zorbalığı hakkında ne düşündüğünü biliyorsun. Bazen gerçekten acımasız olabiliyor. Üzerine bir de bu öldürme teşebbüsünü eklersek adamın aklına daha yaratıcı şeyler gelebilir." dediğinde okul kapısının ışığı girdiğimiz koridoru tamamen aydınlatıyordu ve kapıda merakla bizi izleyen gözleri görebiliyordum.

"Ne istiyorsun?" dedim kapıda beni bekleyenlerin duymaması için özenle sesimi alçaltırken. Lizzy durup parlayan yüzünü bana çevirdi. "Sabah teyzenle aranızda geçen konuşmayı öğrenmek istiyorum."

"Aile meselesi." dediğinde başını salladı sağa sola doğru. "Aile meselesi dediğinde şeyi Felipe biliyorsa dediğin kadar kişisel bir şey olmayabilir." dediğinde ne diyeceğimi bilemeden öylece ona baktım.

Kapının önünden adımı seslenen Shawn'ı bize doğru yürürken gördüğümde "Dedim ya aile meselesi." dedim aceleyle. Lizzy güldü. "Hiç sanmıyorum Bella, Bay Mendes'in adının geçtiğine yüzde yüz eminim ve konu Shawn'ı da ilgilendiriyor. Çünkü Felipe bu durumu yalanlamadı bile. Sabah aranızda çevirdiğiniz Fransızca kelime oyununu anlamayacağımı mı sandınız?"

"Bütün bunların konuyla alakası ne?" derken Shawn yaklaşıyordu. "Bak Bella, ya neler döndüğünü bana da anlat ya da Sarah'nın siciline güzel bir disiplin suçu işleyelim." diyerek elini ikimizin arasında ileri geri yaptırdı. "Birlikte."

Fire On Fire // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin