Bütün bir hafta bunu beklediğinize inanamıyorum...
Yorum yapın ve oy verin. Haftaya görüşürüz!
Her zaman için kalbimizin hızla attığı zamanlar olmuştur. Heyecandan, korkudan ya da stresten... Bense şu an için kalbimin neden bu kadar hızlı attığını, göğüs kafesimden çıkmak için çırpındığına anlam veremiyordum. Ben ne kadar anlam veremiyorsam kalbim de bu denli aceleci davranıyor gibiydi. Nefesimi kontrol altına almaya çalışıyordum çünkü ağlamıyor olmama rağmen boğazımda şimdiden bir baskı oluşturmuştu ve havanın soğuk olduğunu gün boyunca hissetmiş olmama rağmen bedenimin yandığına yemin bile edebilirdim. Bugün, sabahtan akşama kadar, istemediğim şeylerle dolmuşum ve birazdan otele girdiğimde taşmaya başlayacağıma dair bir takım hisleri sadece aklımda değil dilimde de dolandırmaya başlamıştım.
"Kötü bir şey. Bugün yaşadığımdan daha kötüsü oluyor." diye kendi kendime mırıldanırken yanımda durup bana destek olmaya çalışan Felipe'i dinlemiyordum bile. Sürekli olarak, her olumsuz cevaba karşılık bir iyi ve umut dolu cevabı vardı bu çocuğun. Moralimin bozulmasına izin vermiyordu.
"Kes şunu artık. Bugün başına gelen her şeyi lanetin buymuş gibi dillendirmene gerek yok. Sen kötü bir şey yapmadın ve bunun sonucunda evrende dönen bir karma yok." diyerek kızdığında bu kez yüzüne bakmak zorunda kaldım. Çünkü yol boyunca sıktığım canı için onun da bir şeyler söylemeye hakkı vardı.
Bir şey söylemeden önüme dönüp asansörün istediğimiz kata çıkmasını ve bizi ayağına kadar çağıran Shawn'ı görmeyi sabırla beklemeye devam ettim. Çünkü şimdilik elimden gelen buydu ve benim yapabileceğim tek şey kendi kendime söylenmekti.
Asansör sonunda odalarımızın olduğu katta durduğunda koşarak içinden çıkıp koridora ilk adımımı attığımda Felipe'in eli kolumu sarıp olduğum yerde durdurdu beni. Kaşlarımı çatıp neler olduğunu anlamak için ona döndüğümde "Özür dilerim." dedi, mırıldanmadan ya da özür dilemekten utanmadan. Çünkü çoğu insan hatasını hata bilmeyi kendisine yediremiyordu.
"Neden?" deyip bütün bedenimi ona çevirdiğimde kolumu bırakıp ellerini arkasına sakladı. "Az önce sana kızdığım için. Başına gelen her kötü şeyin sebebinin Shawn'la gizli bir ilişki yaşamandan geldiğini düşünmen çok saçmaydı ve bu seni üzüyordu. Sadece evrenin bütün derdinin sen olmadığını ve lanetlenmediğini bilmeni istiyorum. Hayatın inişleri ve çıkışları olur, Bella. İnişlerdesin. Mutlaka çıkacağın günler de olacak."
Hayatın inişleri ve çıkışları... Uzun zamandır böylesine bir iniş görmüş müydüm? Lizzy'nin söyledikleri, Sarah ile aramı bir sır yüzünden bozmam ve babamın başına gelenler. Bir yerden sonra hayatının bu denli çamura batmasına sebep olan şeyler sadece inişler olabilir miydi? Lanetlenmiştim işte. Bu kadar.
"Kızarken haksız sayılmazdın." diyerek başımı sağa sola salladım yavaşça. Arkamım dönüp yürümeye devam ettiğim sırada Felipe de benimle birlikte hareket edip yanımda yürümeye başladı. "Sabahtan beri başını Shawn yüzünden şişiriyorum ve sen ağzını açıp onun hakkında tek kötü kelime etmiyorsun. Sonra da apar topar oturduğumuz yerden kalkıp bir şeylerin peşinden koşuyoruz ve homurdanmaya devam ediyorum. Patlaman normal." diyerek devam ettiğimde artık Shawn'ın odasının kapısının önüne yaklaşmıştık ve nefesimin düzeldiğini giderek sakinleştiğimi hissetmiştim.
Kapıyı çalmadan önce Felipe'e dönüp gülümsedim. Sonra da yutkunup kapıyı çaldım. Sadece birkaç saniye sessizce bekledik. Kapı açılmadan önce Felipe konuşmaya başladığında gözlerimi kapıdan ayırmadan dinledim onu. "Ben seni her şeyinle kabullenmiş durumdayım, Bella. Kim yüzünden acı çektiğin önemli değil. Yaralarını sarmak için bir arkadaş gibi de yanında olabilirim ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire On Fire // Shawn Mendes
FanfictionAylar öncesinde Shawn'ın bana bakacağını söyleselerdi onlara benimle dalga geçtiklerini söylerdim bu imkansız gibi bir şey olurdu ama tam da şu an her bir dokunuşumla nefesini tutan Shawn'ın yanında oturmuş sessizliğin huzurunun içimize işlemesine i...